16. Bölüm

29 10 8
                                    

Lütfen satır arası yorumlarınızı esirgemeyin. İyi okumalar.

Gelen çığlık sesine koşarak bakmaya giden Burak arkamdan gelmeyin uyarısına rağmen gelen kızları fark etmedi.

- Bu da ne böyle?

Sesin geldiği yerde sadece bir yazı vardı büyük ihtimalle kanla yazılmış bir yazı.

- Carpe diem yani geceyi kaçırmamak anlamına gelir

Burak Deniz'in konuşmasına ekleme yaptı.

- Zamanın tadını çıkar olarakta kullanılır

Bu bir tehdit miydi yoksa kötü bir şaka mı? Duvardaki yazıdan akan kan kızları korkutmaya yetmişti.

- Deniz gidelim buradan

Açelya ve Aslı Deniz'in koluna girmişti. Birbirlerine sığınmaları daha güvende hissettiriyordu.

- Ben bırakırım sizi. Yanınızda olayım

Her ne kadar özellikle Deniz bunu red etse de Burak kabul etmemişti. Dükkanı kapatmak için geri döndüklerinde kapının üzerinde kan ile ufak bir çizgi vardı.

- Bence dikkatli olması gereken kişi sensin Burak

Burak sessiz kaldı. Bunu kimin yapabileceğini düşünüyordu.

- Arabayla mı geldiniz?

Deniz den önce şoktan çıkan Açelya onayladı.

- O zaman ben motoru alıyorum. Arabaya gerek yok

Açelyanın gözleri parladı. Tam bir motor hayranıydı ve önünde en sevdiği motor olan Cbr 600 RR vardı. Ehliyet alır almaz bu motoru alacaktı.

- Bende seninle gelsem

Masum bakışlarından etkilenemeyecek kadar düşünceli Burak Açelyayla uğraşmakta istemeyerek kabul etti. Kızların geri kalanı arabaya binerken kaskını takan Açelya da Burak ın yanında yer almıştı.

- Düşersen devam ederim hiç uğraşamam

Açelya kenarlara sıkı sıkı tutunuyordu. Düşerse gerçekten onu bırakıp gidecek bir adamdı. O derece umursamazdı.

Adresi bilmediğinden hızlanarak önden giden Denize  yetişmeye çalışıyordu. Kavşaktan dönen arabayı fark etmediği için aniden fren yaparken Açelya kollarını Burak'ın karnına dolamıştı. Gerçekten korkmuştu. Eğer biraz daha hızlı olsalar motor takla atabilirdi. Devrilebilirdi. Fark etmeseydi arabanın altında kalabilirlerdi.

- Sen iyi misin? az kalsın ölecektik

Sürmeye devam ettiğinden duymadığı için mi yoksa umursamadığı için mi bilinmez Burak cevap vermemişti onun üstüne Açelya da tekrar konuşma gereği duymamıştı yolculuk bir nevi sessizdi.

Denizin arkasına park ettikleri motordan indi. Kaskını çıkarır çıkarmaz kıvırcık saçları özgürlüğünü ilan etmişti. İkisi de veda cümlesi kuramıyor öylece bakıyorlardı. Bu yüzden Açelya en iyi yaptığı şeyi yaptı.

- Sen varya şerefsiz diye marka olsa vitrin mankeni olursun

Kendisine cevap vermemesi Açelyayı sinirlendirmişti. En nefret ettiği şeylerden biriydi.

- Bittiyse kaskı geri ver

Denizin yanlarına gelmesiyle Açelya uzatmayarak kaskı verdi ama bir yanı Burak'ın gitmesini istemiyordu.

- Gerek yoktu ama buraya kadar eşlik ettin. İçeriye gel de bir çay iç öyle gidersin

Deniz itiraz etmesine izin vermeden tabiri caizse zorla eve götürmüştü. Açelyanın ona karşı davranışlarını fark ettiği için olabildiğince fazla vakit geçirmelerini sağlıyordu.

Yasak Gülüşler (DEVAM EDECEK) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin