Uyarı - Not : Yemek den önce okumamanızı tavsiye ederim. Psikolojisi kaldırmayanların okumamasını tavsiye ediyorum !
~~~~~~~~~~
Gökyüzü o gün ki gibi ağlıyordu. Ama bu sefer gelecek şeyleri fısıldamıyor, sadece aşık olduğu adamı ve evladını kaybetmiş bir kadının acısına ortak oluyordu.
Ölüm yıl dönümüydü Karer'in. Yılar önce, bugün kocasının vahşice işlenen cinayetine şahit edilmişti Lavina. Oysa Karer'in canı biraz yansa, Lavina yıkılırdı...
Sözünü tutamamıştı Lavina. İntikamı bitene kadar gelmeyeceğini söylemişti. Ama o gün gibi, bugün de erkenden kalkmış ve yine sevdiği adamı yanında görememişti. Kabristana gelmiş, aile mezarında kızı ve kocasının ortasında, cenin pozisyonunda yatıyordu.
Bulutlar, Lavina'dan daha çok ağlayarak acısını herkese gösteriyordu adeta. Lavina ise sırtını kızına dönmüş, başı aşık olduğu adamın göğsüne gelecek şekilde, seneler içinde çökmüş toprağa sarılıyordu. Gerçek buydu. Ama Lavina kocasının göğsünde, ona sarılarak yattığını düşünüyordu. Çünkü ilaçlarını almamıştı. Aşık olduğu adamın kokusunu alamasa da, özlediği yüzünü hayal de olsa görüyordu bu sayede.
"Seni çok özledim aşkım ! Bana kızmıyorsun değil mi ? Çok az kaldı. Yemin ederim çok az kaldı kavuşmamıza." dedi. Toprağı okşuyordu.
"Karer bana birazcık daha sıkı sarılır mısın ? Aşkım da der misin ?" Dedi. Karer'in aşkım diyen huzurlu sesini işitiyordu.
Gözleri kapalıydı, açmaya korkuyordu. Soğuk yağmura nazaran, Lavina'nın gözyaşları içindeki ateşten kopup gelmişçesine sıcaktı.
Lavina başlarda halüsinasyon gördüğünü bilse de, sonradan kendini zihninin oyununa kaptırmıştı.
'Lavina aşkım. Güzel karım. Hadi aç gözlerini.'
Lavina zihninin ona acı bir oyunu olan sese aldanıp gülümseyerek açtı gözlerini. Görmeyi beklediği aşık olduğu adamken, ıslanmış toprağı ve kocasının adı yazılı mezar taşını gördü.
Ruhsal hastalığı onun içindeki gizli düşmanıydı. Zihni bir anda her şeyi siliyor ve ona görmek istediğini gösteriyordu. Sonra bir anda gerçekliğin içine bırakıyordu. Lavinaya ise tekrar tekrar gerçeklerin acısını çekmek düşüyordu.
"Hayır. Hayır. Hayır..." dedi başını hızla sallayarak. Elleri saçlarına asılmış, acıyı hiç umursamadan var gücüyle çekiyordu. Bunu bir kabus sanıyordu ve uyanmak için kendi canını yakıyordu.
"Karer ! Aşkım neredesin ? Benim burada ne işim var ?"
Hızla etrafına bakıyordu. Karer'i görememek ise onu daha fazla kontrolden çıkarıyordu. Mezar taşındaki doğum ve ölüm tarihlerini görünce çığlık atmaya başladı Lavina. Kaldırdığı ellerini, var gücüyle mezar taşına indiriyor, onu parçalamak istiyordu.
Mezar taşını kıramamak ise onu daha fazla öfkelendirince, hızla toprağı kazmaya başladı.
"Hayır. Hayır ölmedin sen." Yağmur, ıslak toprağı kazmasını daha zorlaştırsa da, bir an olsun durmaksızın kazıyordu.
"Sen ölmedin ki. Sen ölemezsin ki !" Yüzüne düşen saçlarını hırsla itiyor ve sayıklayarak kazmaya devam ediyordu.
"Sen söylemiştin: Vatanını koruyanlar ölmezler demiştin... Sen söylemiştin !" Diye bağırdı son kelimelerinde.
Ardından biri ona sarılınca hızla kendini savunacaktı ki, Yağız'ın sesini duydu.
"Abla lütfen dur !" Sesi çaresizdi genç adamın. Nasıl olmazdı ki ? Ağabeyine dua etmek için mezarlığa gelmiş ve mezarlıkta yatan Lavinayı görmüştü. Onu biraz daha yalnız bırakmak için yanına gitmemişti. Ama kendini kaybederek, mezarı kazmasına dayanamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN SESSİZ İNTİKAMI (TAMAMLANDI)
Mystery / ThrillerBir intikam nasıl böyle vahşi olabilir ? Bir katile intikam mı yoksa kan mı daha haz verebilir ? Bir kadın nasıl böyle bir katile dönüşebilir ? Hepsinin cevabını almak istiyorsan, bu kanlı dünya'ya sen de davetlisin... ( Not: Yetişkin içerik olmas...