yeni bir gün

54 2 1
                                    

Gece boyunca süren kabusların etkisiyle uyandım. Yanı başımda uyuyan adamın uykusunda bile ne kadar çaresiz olduğunu farkettim.Biraz daha uyumak,her şeyi kısa bir an için unutmak istiyordum fakat bir şey aklımı kurcalıyor, bir farkındalık hissiyle beni uyarıyordu.Yataktan kalkıp banyoya gittim dişlerimi tam bir savaşçı gibi fırçalayıp suyu tükürücekken aynadaki yansımamı farkettim. Artık liseli, üniversiteli bir kız değildim, 25 yaşında, kimsesiz bir kadındım.Macunu hızla tükürüp yatak odasına gittim. Josh yatakta pazar gününün rahatlığıyla uyuyordu.Yanına gidip seslendim. " Josh...Josh" bir şeyler mırıldanrak uyandı. " saat kaç" saate bakıp, " 7:33" dedim. Bana sen cidden şimdi beni kaldırıyor musun hem de bu saatte der gibi baktı. " güzel,saatin farkındasın.Bir şey mi oldu?" derin bir nefes çekp, " sıkıldım,Josh 25 yaşındayız neden yaşamıyoruz?" Yataktan aniden doğrulup, gözlerini elleriyle bir süre dürttükten sonra " haklısın, hadi tatile çıkalım." bunu beklemiyordum. " ben...yürüyüşe çıkalm diyecektim." farklı bir şehire veya ülkeye gitmek istemiyordum sadece kısa bir an farklılık istiyordum. " tamam.çıkalım." beni hiç kırmamasını seviyordum.Dolaptan çift eşofmanlarımızı çıkarıp, ona kocaman bir gülümsemeyle bakarak " bunları da giyelim" dedim.                                                                                        New Yorkun kalabalık caddelerinde yürürken sokağın karşısındaki çin restorantını farkedip," hadi ramen yiyelim" dediğim an Josh isteksizce " bu saatte mi?" diye sordu.Koluna girerek, " ramenin saati de mi olurmuş" dedim ve Joshın çin yemeğine karşı tutumunu farkettim. " sevmez misin?" diye sorunca duraksayıp," aslında...hiç denemedim desem daha doğru olur...iyi de iğnen yanında mı?" getirmediğimi farkedince " sorun değil zaten azıcık yerim.eve dönüncede kahvaltı ederiz" dediğim an kaşlarını çatıp," dikkat etmen kazım Alex...peki birkaç lokma ye gerisini paket yapıp evde yersin."  dedi ve zaten ramenlerde gelmişti garsona " benimkisi paket olsun" dedim ve Josh da aynı anda " benimkisi de" dedi ve garson şaşırmış bir şekilde yemekleri götürünce biz de kasaya gittik, yemekleri alınca eve doğru gitmeye başladık tam o sırada yanında nişanlısıyla gelen Zacki farkettim, onlar da bizi farkedip, durdu. Yalnız sadece Zack farketmişti tabii. Zack ellerini sıkıp Josh a aldırmadan," seni gördüğüme sevindim,Alex...tanıştırayım nişanlım,Asley" kız sevimli bir surat ifadesiyle bana gülümseyip," merhaba, Zack senden bahsetmişti..."diyecekken Zack elini tutarak " gidelim artık,sonra görüşürüz" deyip gitmek içn yeltendiği an arkamı dönüp," tebrik ederim,Zack" dediğim an hüzünlü gözlerle bana bakıp, uzaklaştı. Josh bana endişeli bir ifadeyle bakıp, " her şey yolunda mı?" diye sorunca, yanağından öpüp, "tabiiki yolunda sen varsın ya yanımda" Zackin o anki hüzünlü yüz ifadesine karşı söylemek istediğim yek bir şey vardı. " çakıltaşı umrumda, çünkü o çakıltaşını bana attığı zamanki gece hastalanmış hastaneye kaldırılmıştım. Bunun kötü bir şans olduğuna inandım...ki zaten öyleydi"

takıldığımız çakıltaşlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin