İlk öpücük... Farklıydı. Kimden olursa olsun. Nefret ettiğin kişi ya da aşık olduğun kişi. Yenilenmiş hissettiriyordu. Her şeye farklı bakıyordun, hissediyordun. Sanki üstü açık bir arabada oturmuşsunda rüzgarın saçlarını okşamasını bekliyormussun gibiydi bu. Hani derler ya anlatılmaz yaşanır işte bu tamda o. Anlatılmaz yaşanır.
***
Sabah gözlerimi yağmurlu bir havayla açtım böyle havaları çok seviyordum ben gün ışığını ailemi kaybettikten sonra sevmemeye başladım. Çünkü gün ışığı olan bir günde ölmüşlerdi. Ama şuan bunu hatırlamak ve günümü mahvetmek istemiyorum.
Daha Sehun'un beni öpme şokundan kurtulamamıştım. Aslında kurtulmakta istemiyordum. Ama utanıyordum, Sehun'a bunu belli etmekten korkuyordum. Bu yüzden sanki bu olay olmamış gibi davranmak kötü olmazdı değil mi?
Hızlıca yataktan kalktığımda küçük bir baş dönmesi beni karşıladı. Yoksa hamilemiydim... Ah şu ilk öpücük gerçekten, gerçekten insanı sarhoş ediyordu. Ayna karşısına geçtim ve kendimi inceledim güzeldim. Ya! Ben yakışıklıyım, güzel değil yakışıklı!
İç sesimle kavgamı tamamladıktan sonra duşa girdim. Çıktığımda büyük bir sorunla karşılaşmıştım. Kıyafetlerim yoktu, kirlileri giyemezdim. Eğer yıkatırsamda uzun zamanımı alırdı. Sehun'u arayabilirdim. Biliyorum aynı evdeyiz ve o'nu aramak saçma ama çıplak bir şekilde karşısına geçmek... Ben en iyisi o'nu arıyım.
Telefonu elime alıp Sehun'un numarasını çevirdim. İki kere çaldıktan sonra hemen açılmıştı.
-"Alo? Luhan? Bir sorun mu var?" Sesi endişeli çıkmıştı ve arkadan hışırtılar geliyordu. Kesinlikle üstünü giyiniyordu.
-"Hayır! Hayır, sorun yok..."
-"O zaman neden aradın? Evde değil misin?"
-"Çok soru soruyosun. Beni dinle." Boğazımı temizledim ve derin bir nefes alıp devam ettim. "Duştan çıktım..."
-"Duştan çıktığını bana niye söylüyorsun ki? Ne yapıyım gelip seni giydiriyim mi?"
-"Ya! Dinlemiyorsun ki. Duştan çıktım ama kıyafetlerim yok yani kirlileri giyip kokmak istemiyorum anlarsın ya." Telefondan küçük bir kıkırdama gelmişti.
-"Evde çıplak gezebilirsin, benim için sorun olmaz Lulu." Lulu? O ne be öyle köpek mi çağrıyosun?
-"Sehun ya kıyafet getirirsin ya da..."
-"Ya da ne?"
-"Kapatıyorum çabuk kıyafet getir."
Suratına kapattıktan sonra yüzüme çarpık bir gülümseme yerleştirdim. Bu çocuk neden bu kadar cıvık bir şeydi? Tek bana mı böyle davranıyor yoksa herkese mi böyle davranıyor? Banane ya sanki sevgilim.
***
Telefonu yüzüme kapattıktan sonra biraz düşündüm ve dolabıma yöneldim. O'na olacak fazla bir şey yoktu. Kısa süre içinde alışverişe gitmeliyiz diye düşünüp elime gri bol bir eşofman, onun üzerine de beyaz V yakalı bir t-shirt seçtim sonrda bir boxer alıp kapıdan çıktım. Odasının önünde geldiğimde yutkundum ve kapıyı çaldım. Aklımda onun çıplak olma ihtimali geçip duruyordu.
Kapı açıldığında karşımda küçük bir beden değil de küçük bir elle karşılaşmam sinirlerimi bozmuştu o kadar yolu el görmek için mi geldim ben?
-"Kıyafetleri ver ve git." Seni soğuktu. Acaba dün o'nu öptüğüme hala sinirlimiydi?
-"T-tamam. Burda al."
