1.1

1K 106 166
                                    

Park Jimin:

Ameliyathanenin önünde beklerken yanıma gelen Jiwoo'ya döndüm.
"Jimin, Min ji çok kötü onu görmek istiyor"
Dedi, sessizce karşıdaki kapıya baktım.
"Ona Chaeyoung'un iyi olduğunu söyle"
Dedim ardından derin bir nefes çektim ciğerlerime

"Söyledim görmek istiyor"
Dedi, ameliyathanenin kapısı açılınca ayağa kalktım. İçerideki doktor yavaşça çıkınca yanına gittim.
"Durumu nasıl ?"
Dedim
"Kurşunu hâlâ çıkartamadık bizi fazla zorluyor. Siz herşeye hazırlıklı olun"
Dedi, doktor gittiğinde kaşlarım çatık bir şekilde oturdum.

"Jimin yoruldun, sen eve git ben hallederim"
Dedi Jiwoo elini omzuma koyarak
"İstemiyorum. Her şey benim suçum! O şerefsizin tehtidlerine rağmen onları yanımdan ayırdım"
Dedim yumruklarımı sıkarken
"Bilemezdin, sırf bir manyağın sana ihale kaybettiği için ailene saldıracağını bilemezdin. Dua edelim Chaeyoung vardı yanında, ya Min ji tek olsaydı"
Dedi

"Sikeyim"
Dedim yüzümü ellerimin arasına alarak
"Jimin sen hiçbir çalışanının üzerine bu kadar düşmezsin, neler oluyor sana ?"
Dedi Jiwoo, karşı duvara bakarken gözlerimi yumdum.
"Bende bilmiyorum Jiwoo, o geldiğinden beri evde bir neşe var. Min ji çok mutlu"
Dedim

"Daha çok sen mutlu gibisin"
Dedi, derin bir nefes aldım.
"Her şey Min ji için"
Dedim Jiwoo'ya dönerek, Jiwoo gülerek önüne döndü.
"Birileri aşık olmu-"
"Saçmalama Jiwoo, sadece ona birşey olursa Min ji-"
"Tamam Jimin, anladım ben seni"
Diyerek elini omzuma koydu.

•••••

Ameliyathanenin kapısı açıldığında içimi anlamsız bir korku kapladı. Nefes almakta zorlandığımı hissettim. Ayağa kalktığımda doktor yanıma doğru geldi.
"Ameliyat iyi geçti"
Dedi, tutuğum nefesimi vererek güldüm.
"Teşekkürler"
Dedim, Jiwoo'ya döndüm.

Kaşları havalanmış bir şekilde gülüşüme bakıyordu. Boğazımı temizleyerek eski halime döndüm.
"Ben Min ji'ye haber vereyim hem de Chaeyoung'a kıyafet getiririm"
Diyerek gitti. İçeriden Chaeyoung çıkartılınca hemşirelerin peşinden onları takip etmeye başladım. Telefonum çaldığında açarak yürümeye devam ettim.

-A-alo baba, Chaeyoung unnim nasıl ?

+Min ji ağlamak yok. O çok iyi

-Yalan söylüyorsun! İyi olsa yanıma gelir ve benimle oyun oynardı!

+Böyle ağlarsan onu üzersin...yarın Chaeyoung unninle birlikte eve geleceğiz.

-Gelin lütfen baba

+Tamam, yarın geleceğiz o yüzden şimdi ağlamayı bırak halanı da sakın üzme

-Tamam baba, seni seviyorum ve Chaeyoung unnimi de

+Bende seni seviyorum bebeğim ve Chaeyoung unnin de seviyor

Telefonu kapatarak cebime koydum. Hemşireler Chaeyoung'a serum takıp gitmişlerdi. Chaeyoung'un yanına oturdum, yüzünü izlerken gülümsedim. Elimi yavaşça yanağına sürdüm. Cildi pürüzsüzdü içimdeki onu öpme isteğini bastırıp geri çekildim. Niye son zamanlarda seni böylesine düşünür oldum Chaeyoung ? Ne yaptın bana ?

Kafamı iki yana sallayarak Chaeyoung'a en uzak köşeye geçtim. Aklımı başka şeylere çekmek amacıyla telefonumu çıkartarak onunla ilgilenmeye başladım. Uzun bir sürenin sonunda odanın kapısı açılınca o tarafa döndüm. İçeri elinde spor çantasıyla Jiwoo girdi.
"Kıyafetleri getirdim"
Dedi
"İyi yaptın"
Dedim

Çantanın içindeki kıyafetleri çıkarıp dolaba yerleştirdi.
"Neden bu kadar fazla kıyafet var ?"
Dedim
"Ne zaman çıkacağını bilmediğim için getirdim"
Dedi
"İyi olursa yarın doktorla konuşurum hemen çıkarız"
Dedim
"Tamam o zaman"
Diyip yarısını çantaya geri koydu.

"Ben gidiyorum birşeye ihtiyacınız olursa ararsın"
Dedi, onu onayladığımda saygıyla eğilerek çıktı. Sıkıntıyla oflayıp camdan dışarıyı izlemeye başladım. Çoktan akşam olmuştu. Chaeyoung'un yanına oturup kafamı yanına yasladım. Gözlerimi açık tutmaya zorlasam da gözkapaklarımdaki ağırlığa yenik düştüm...

Sabah güneşi yüzüme vururken birinin saçıma dokunmasıyla uyandım. Biri saçlarımı okşuyordu, dudaklarım yukarıya doğru kıvrıldığında gözlerimi açmadan yattığım yere daha da sokuldum. Chaeyoung nazik parmaklarını saçlarımda gezdirdikçe içimden nedensizce gülme isteği geliyordu.

Saçımdaki elini yavaşça yüzüme indirdi. Eliyle yanağımı okşarken kapının açılmasıyla korkakça elini geri çekti. Bende yeni uyanıyormuş gibi gözlerimi araladım.
"Chaeyoung hanım nasılsınız ?"
Dedi içeri giren doktor
"İyiyim"
Dedi Chaeyoung çekingen bir tavırla
"Ağrınız falan var mı ?"
Dedi doktor
"Çok ağrım yok"
Dedi

"Güzel, eğer kendinizi iyi hissediyorsanız çıkmanızda bir sakınca yok. Normalde ameliyattan hemen sonra hastalarımızı çıkartmamız riskli fakat erkek arkadaşınız size iyi bakacağını söyledi."
Dedi, Chaeyoung'a döndüm. Gözlerini benden kaçırdı.
"İyiyim, çıkabiliriz"
Dedi Chaeyoung, kızaran yanaklarıyla alt dudağımı dişledim.

"Kararınız nedir ?"
Diyen doktorun sesi beni kendime getirdi.
"Tamam o halde biz çıkalım"
Dedim doktora doğru
"Pekala, geçmiş olsun"
Diyerek odadan çıktı.
"Ben çıkış işlemlerini halledip geliyorum sende üstünü değiştir."
Dedim, beni onayladığında odadan çıktım.

Hızla aşağıya inerek çıkış işlemlerini hallettim. Chaeyoung'un yanına geti dönerken cebimdeki telefonum çaldı. Cebimden çıkarttığımda Jisoo'nun aradığını gördüm. Büyük ihtimalle Min ji arıyordu. Derin bir nefes aldım ve gülerek telefonu açtım.

-Baba nerdesiniz ? Gelmediniz

+Geliyoruz kızım, sabırlı ol biraz

-Tamam bekliyorum çabuk olun ama

-Hay hay küçük hanım

Telefonu kapatarak odaya girdim. Odada Chanyeol vardı ve Chanyeol Chaeyoung'un üstündeydi!
"Neler oluyor burda ?"
Dedim kaşlarımı çatarak ikisi de aynı anda bana döndü. Chaeyoung Chanyeol'u üstünden itip yavaşça ayağa kalktı.
"Göründüğü gibi değ-"
Hızla Chanyeol'u yakalarını tutarak duvara vurdum.

"Ne yapıyorsun lan sen ?!"
Dedim, Chanyeol yakalarını tutan ellerimi tuttu.
"Jimin yapm-"
"Sen olduğun yerde kal!"
Chaeyoung bağırmamla olduğu yerde kaldı.
"Yanlış anladın"
Dedi Chanyeol
"Odaya giriyorum ve seni sevdiğim kadının üstünde görüyorum! Anlatsana yanlış anladığım yeri!"
Dedim hırsla

•Beautiful Caregiver•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin