Ben 20 yaşındayken,
Ne bir masalım ne de bir hikaye.
Apaçığım ben, pirüpak ve safım.
Hırsızlarım var, benden beni eksilten,
ve hırsızlarınız var beni benden önce çalmış
olan.
şimdi son mücadelemle direnmekteyim,
damarlarımı kemiren iblisleri tırnaklarımla kazıyorum.
derimi yüzeceklerini fısıldıyorlar bana.
o fısıltılardan kaçamıyorum ancak
hırsızlardan kaçıyorum.
kaçtım.
artık bittim.
tüylü derim benden kilometrelerce uzakta.
o halde
apaçığım ben, pirüpak ve safım.
çünkü artık çırılçıplağım.
mercan.
Ben 23 yaşındayken,
vazgeçtim,
sadece bir kaç mevsim istiyorum.
biraz daha gülmek,
kaderime ağlamak,
yatağıma sığınmak için
bir kaç mevsim daha istiyorum.
dişlerimi kamaştıran kanının arzusunu bastırmak,
çukurlara kazdığım lanetini vajinamda hissetmek,
etlerini koparmaları için ısmarladığım şeytanlarımın
sana musallat olması için
bir kaç mevsim daha istiyorum.
çünkü mandalina ağacım çiçeklendi.
mandalinalarım bitene kadar
bir kaç mevsim daha istiyorum,
ondan sonra sendeki beni öldüreceğim.
mercan.
Ben 24 yaşındayken,
kulak memelerimi çekiştiriyor,
devlerin dilleri.
dört bir yanımda iblis kılıklı sen.
çünkü bana fısıldıyorsun,
senin ne olduğunu biliyorum.
kim olduğumu bilmiyorum.
sana izin veriyorum çünkü daha önce de
ruhuma tecavüz etmiştin.
bu sefer kalçalarımın arasına girmen
umurumda değil.
çünkü hissedebildiğim tek şey,
kulaklarımdan içeri girip
beynime zehrini akıtan devlerin dilleri.
bana fısıldıyorlar.
yalan söyledim, kim olduğumu biliyorum.
kurbanınım.
ve senin de kim olduğunu biliyorum.
kurbanımsın.
mercan.
Ben 25 yaşındayken,
kuşlar gitti bugün.
gelecek mi?
bir tek onlara sahiptim.
iblisler onları elimden aldılar.
hepinizin kanından şarap yapacağım.
ve zevkle,
ölü parmaklarınızı vajinamdan içeri sokarak
boşalacağım.
size en büyük günahlarımı sunacağım.
ant olsun, sizinle savaşacağım.
sırf sizin cehennemde yanışınızı izlemek için
sizin kadar günahkar olacağım.
mercan.
Ben 27 yaşındayken,
Söz veriyorum kız kardeşlerim,
bitecek devlerin hükmü.
kuşlar gelecek, maviliklerimizde uçacaklar.
denizler beyaza boyanacak,
çöllere sel basacak,
antarktika'nın buzullarını eriteceğiz hep birlikte.
gidecek devler ait olduğu ancak onları kabul etmeyen yasaklı topraklara.
her biri iblise dönüşürken, tanrıları kızdırana kadar kahkaha atacağız.
öfkelerini tadacağız,
iblisleri başımıza bela edişlerine ağlayacak, tövbe edeceğiz.
ancak asla kanmayacağız kız kardeşlerim.
onların güzelliğine, büyüklüğüne lanet okuyacağız,
iblislerin suratına çamur atacağız.
çirkin suratlarına ağladıkları gözyaşı gölünde yüzeceğiz.
bizimle kavga edecekler kız kardeşlerim.
biz kavganın kucağında,
süt için ağlayan bebelerin, ağıt yakan anaların, ruhunu iblise teslim etmek zorunda kalmış ecdadın hesabını soracağız.
beyinlerimizi işgal eden devlerin dillerini kopartacağız.
vajinalarımıza tecavüz eden iblisleri ezeceğiz.
etimizi satan ve kaburgalarımızdan silah yapmaya çalışan bu iblisleri,
onlara aşık olanları,
onlara secde edenleri,
öyle ezeceğiz ki,
organlarından fışkıran zehirle geberecekler.
işte kız kardeşlerim o zehri önce biz yutturacağız onlara.
o halde bilin ki;
o zehir ana sütüdür,
o zehir kadınlığının varoluşudur,
o zehir şerefindir,
ve kötülüğe karşı direndiğin iradendir.
o halde korkun iblisler!
kız kardeşlerimin gazabından korkun.
çünkü biz yılanın başını ezmeye değil,
yılanı paramparça etmeye geleceğiz.
ve ardından tanrıların sofrasında etlerinizin tadına bakacağız.
mercan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİZİK
Tiểu Thuyết ChungHayat karmaşık ve gizemli olmakla birlikte tek düze ve tahmin edilebilir yaşamı da alternatif olarak sunar. Bu düzen kişinin yaşam tarzına, çevresine, tercihlerine ve aldığı kararlara bağlı olabilir. Alınan her kararda insanın karşısına çeşitli yoll...