1.Bölüm

41.7K 1K 310
                                    

4 yıl önce...

" İnşirah kızım kal artık! "

İnşirah gözünü açıp ne olduğunu anlamaya çalışmıştı. Birkaç saniye boş boş bakındıktan sonra abisinin düğünü olduğunu hatırlayabilmişti. Büyük abisi bugün evleniyordu. Yataktan kalkıp banyoya girdi. İşlerini halledip çıktı. Sabah kahvaltısı için hazırlanmaya başladı. Lila eteğini ve mürdüm renkli gömleğini giydi. Saçlarını toparladıktan sonra odasından çıktı. Karşı odasında duran küçük abisi de çıkıyordu. Abisine bakıp gülümsedi.

"Günaydın abi."

"Günaydın fıstığım. Hadi kahvaltıya inelim, babam sinirlenmesin." dedi.

Ömer kardeşini merdivenlere doğru yürütürken evin hizmetlisi olan Nisa da onları uyandırmak için yukarı çıkıyordu. Onları görünce merdivenlerin başında durdu. Ellerini birleştirip başını eğdi.

"Günaydın ağam."

Ömer başını sallarken İnşirah cevap vermişti. Cana yakın bir insandı ve insanlarla konuşmayı seviyordu. Tatlı diliyle gönülleri fethediyordu. Kahvaltı masasına baktığında babasının ve büyük abisinin oturmuş olduğunu gördü. Hızlı adımlarla masaya ulaştı. Yerine oturdu.

"Günaydın baba. Günaydın abi."

Babası ve abisi başını sallarken annesi küçük abisiyle beraber masaya geldi. Onlarda oturunca Davut Demirelin başlatmasıyla keyifli bir kahvaltı geçirdiler. Konak yavaş yavaş misafirlerle dolarken İnşirah odasına çıkmıştı. Demirel aşiretinin tek kızı olduğu için tüm ilgi alaka onun üstündeydi. Demirellerin kıymetlisiydi. Kuaför hızlıca saç ve makyajını yapmıştı. Elbisesini üzerine geçirip aynadan kendine baktı. Kırık beyaz, üzerinde parıltılar bulunan midi boy fırfırlı elbisesiyle oldukça sevimli ve güzeldi. Daha 14 yaşında olmasına rağmen olgun duruyordu. Birkaç görücü gelmişti fakat abileri onları geri çevirmişti. Ayağına babetlerini de geçirip odasından çıktı. Aşağıya inip misafirlere ' hoşgeldiniz ' demeye başladı. Beğeni dolu gözler üzerindeydi. O annesine yardım ederken Karaaslan ailesi de düğün evine gelmişti.

Demiralp Karaaslanı gören kızlar hayran bakışlarını üzerine tuttular. Oysa Demiralpin dikkatini çeken tek biri vardı.

İnşirah Demirel...

Girer girmez onu görmüştü. Masalarda oturan insanlarla konuşuyor ve gülüyordu. Gülüşü çok hoşuna gitmişti Demiralpin. Buralarda erkeklerin içinde gülmek bile ayıplanırken çekinmeden gülüyor oluşu ve insanların bunu yadırgamaması onu hayretler içinde bırakmıştı. Daha fazla bakmadan erkeklerin olduğu kısıma yürüdü. Karaaslanları karşılamaya gelen Davut Demireli ve Ömer Demireli gördü. Çoktan dedesinin, babasının ve amcasının ellerini öpmüşlerdi. Kendisine doğru geldiklerini görünce elini çekti. Kendinden yaşça büyük olan birine el öptürmezdi. Lakin Ömere öptürdü. Ona karşı biraz daha sertti. Kız kardeşi olan Meleğe olan bakışlarını görmüştü. Bir masaya oturduklarında İnşirahı göz hapsine almıştı. Etrafta koşuşturuyor ve hizmetlilere yardım ediyordu. Demirel aşiretinin tek kızı olduğunu tüm Mardinin bildiği gibi o da biliyordu. Daha küçücük yaşta olmasına rağmen köyün çoğu genç erkeği ona bakıyordu. Giydiği elbise, saçı ve neredeyse yok denecek kadar az olan makyajıyla güzelliğine güzellik katmıştı. Gerçi onlar olmadan da yeterince güzeldi. Bembeyaz olan teni, uzun gür saçları, siyaha çalan gözleri, ufak burnu ve dolgun dudakları onu mükemmel kılıyordu. Demiralp dikkat çekmemek için bakışlarını ondan çekti. Ama yakalanmıştı. İnşirah ile göz göze geldiler ve sert olan bakışları onu ürkütmüş olmalı ki gözlerini kaçırıp koşar adımlarla mutfağa girmişti. Bu Demiralpi keyiflendirdi. Ürkek ceylan emindi ki o bakışları asla unutmayacaktı.

KÖRDÜĞÜM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin