Video

393 38 11
                                    

"iyi ki doğdun"

kayla, yaklaşık 1 saat boyunca doktor içeri girip artık evine gidebileceğini söyleyene kadar olayın şokuyla yatağında çakılıp kalmıştı. beyni zonkluyordu. ayağa kalktı. doktora boş boş gözlerle baktı ve yere yığıldı...

Kalktığında annesi başındaydı. Kayla annesine baktı. Sonra o koridora tekrar baktı. Ama hiç bişey yoktu. Kayla olanları düşündü ve eli hemen yanağına gitti. Kan yoktu! Ama olamazdı! Artık dayanamıyordu. Birine yumruk atması, avazı çıktığı kadar bağırması gerekiyordu. Annesine baktı. Annesini dövemezdi. Sonra gözü masadaki vazo ve sürahiye kaydı. Hemen yataktan fırlayıp vazoyu eline geçirdiği gibi duvara fırlattı. Çıkan gürültüyle annesi birden uyukladığı sandalyeden ayağa fırladı. "Kayla, yapma!" diye bağırmasıyla beraber kafasının yanından bi sürahi uçtu ve pencereyi kırdı. Hemşireler odayı doldururken Kayla yerde elleri kan içinde ağlıyordu. Kimsenin başına gelmeyen olaylar neden onun başına geliyordu? Hemşireler kızı kollarından ve bacaklarından tutup yatağa yatırdılar ve koluna bir şeyler enjekte ettiler. Kayla yavaş yavaş uyuştuğunu hissetti. Önce bacakları, sonra kolları... göz kapaklarını açık tutmakta zorlandı ve daha fazla direnemedi.

Uyandığında kendinin ölü gibi hissediyordu fakat bu sefer hastane odasında değil evinde, yatağındaydı. Burda kalmak istemiyordu. Bu odada çok korkunç şeyler yaşamıştı. Kalkıp aşağı annesinin yanına indi. Annesi kahvaltı hazırlıyordu. Bu 3 gün içerisinde Kayla zaman kavramını yitirdiğinden sabah olduğunu fark etmemişti bile. Bir şeyler yemek istemiyordu, gerçi yese bile midesinde tutabileceğinden emin değildi. Kapı çaldı. Gelenler Damla, Gizem ve Uzay'dı. O kadar şeyin içinde onları görmekten o kadar mutlu oldu ki hepsine tek tek sarıldı. Damla, "moralinin bozuk olabileceğini düşündük, biz de sana oyun getirdik!" dedi elindeki kutuyu sallayarak. Kayla gülümsedi ve "yenilmeye hazır mısınız ezikler" diyerek kutuyu elinden kaptı ve masaya koydu. Hepsi gülüştü ve akşama kadar oynadılar.

Akşam, Kayla'nın aklına bir fikir geldi. Odasına kamera yerleştirecek ve o karaltıyı çekip bunları polise gösterecekti. akşam kamerasını bütün odasını gösterecek şekilde yerleştirdikten sonra uyudu.

Sabah olduğunda kamerayı açtı. Elleri titriyordu. Play tuşuna bastı. İlk başta hiç bir şey yoktu. Kayla görüntüyü hızlandırdı. Sonra gördüğü şey dudaklarının uçuklamasına neden oldu.

Yatağının altından gölgemsi karaltı çıkıp, yaklaşık 3 saat boyunca Kayla'nın yatağının başında onu gözlüyordu. Hiç hareketsiz... Saatlerce ona bakıyordu. sonra karaltı kameranın önüne gelip elinde tuttuğu kağıdı kameraya gösterdi. Kayla durdurdu. Yazan şey kalp krizi geçirmesine neden olabilirdi. Nefesini tuttu ve okudu;

"BENİ İZLEDİĞİNİ BİLİYORUM"

Sonra korkunç karaltı tekrar yatağın altına giriyordu. ve gerisi sadece horultulardı.

Kayla videoyu kapattı. Tüm vücudu zangır zangır titriyordu. Yatağına baktı. Beynindeki korkunç düşünceyi bastırdı ve olanca hızıyla aşağı indi. yatağının altındaydı. Her zaman. Her gece onu izliyordu. Korkudan bayılabilirdi. Sonra çalan telefonun sesinden sıçradı. Titreyerek telefonu eline aldı ve açtı. Arayan Gizem'di. Sesi korkunç çıkıyordu, Kayla'nın ödü koptu. "Kayla...Hemen...gel" sonra telefon suratına kapandı. Kayla o evden uzaklaşma isteğiyle hiç bir şey almadan Gizem'in evine koştu. Kapıya geldiğinde evden gelen feryatları duyabiliyordu. Kapıyı yumruklamaya başladı.

-Gizem?!

-Kayla, hemen içeri gelmen lazım.. Bu, bu çok çok kötü...

Gizem kıpkırmızı bir suratla ağlıyordu. Kayla kalabalığın arasından geçti. Gördüğü şey karşısında kaskatı kesildi. Duygularla anlatamayacağı şekilde fısıldadı...

Damla?

Multide Damla (Kaya Scodelario) var :)  vote ve yorum yapmayı unutmayııın :)

Gölgelerin fısıltısıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin