17.Bölüm 🌙|"En Güzel Gün."

1.6K 140 281
                                    

Marinette Dupain-Cheng

Şoktan çıkıp onlara baktım. "Tamam, bir gecelik bu kadar gizem yeter. Hadi uyuyalım. Yarın akşam tekrar buraya döner devam ederiz."

Hepsi başları ile onayladığında 4 kitabı da aldım. Salonda bulunan kitaplığa ilerleyip göz gezdirdim. Kutu içinde duran birkaç kitap vardı. Çok dikkat çekmemesi için her kutudan birer kitap çektim ve bizim kitapları farklı kutulara yerleştirdim. Kutulardan çıkardığım kitapları rastgele koyarak fazla belli olmamasını umuyordum. Eğitmenlerden biri gelirse ve fark ederse bizim için pek de iyi olmazdı.

Bu işi hallettikten sonra odama yöneldim. Adrien lavabodayken hızlıca o gelmeden üstümü değiştirip yatağa girdim. Olanları, ve yaşadıklarımızı gözden geçirmeye başladım.

Buraya geleli ne kadar garip şeyler olmuştu.

Rivayet,

Aşık ama aşık olduklarını saklayan eğitmenler,

Bizi bırakıp giden ailelerimiz,

Değişik sembol ve resimler,

Garip kitaplar,

Ürkütücü rüyalar,

Gizemli kasalar,

Anlamlandıramadığım şifreler...

Sanki gizem, gerilim ve macera karışık bir fantastik filmin içine düşmüş gibiydik. Ya da film değil labirent falan mı demeliyim?

Düşüncelerimi Adrien'ın sesi böldü. "Sen iyi misin Marinette?"

Gözlerimi ona çevirdim, "Ha?"

"İyi misin diyorum."

"Evet, evet iyiyim." Gelip yanıma oturdu. "Olmadığını, daha doğrusu olmadığımızı çok iyi biliyoruz Marinette."

İç çektim. "Neden ben diye düşünüyordum."

Gözlerini gözlerime çevirdi tekrar. "O ne demek?"

"Buraya geldiğimizden beri olmayan şey kalmadı. Yani, çok garip değil mi? Benim gayet normal bir yaşantım vardı. Okula gider eve gelirdim. Ama şimdi hale bak; Neredeyse her gün değişik rivayetler, saçma sapan kitap ve şifreler ile uğraşıyorum. Ben hiç böyle bir hayat istemedim ki.."

Gözümden bir damla yaş akarken, birden bana sarıldı. Geçirdiğim şokun ardından sarılmasına karşılık verdim. O an saçlarımı okşamaya başlaması ile ikinci bir şok dalgası yayılmıştı tüm vücuduma.

" Seni anlıyorum... " Dedi yavaşça. " Bende aynılarını hissediyorum. Daha çok değil, birkaç ay önce sıradan bir tıp öğrencisiyken şimdi kral olmak... Garip geliyor bana da inan."

Saçlarımın arasına küçük bir öpücük kondururken, ben hala yaptıklarının ve söylediklerinin şokundaydım. Onun bu küçük belki de önemsiz gördüğü hareketler benim midemde Çindeki tüm insanların aynı anda zıplaması ile eş değer bir hareketlilik yaratıyor, kalbim deli gibi çarpıyordu. Ve ben o bunları hissetmesin diye çok büyük bir çaba gösteriyordum.

Hayır yani, milletin midesinde kelebekler uçuşur bunun midesinde insanlar tepiniyor. Farklı olduğunu daha ne kadar belirtebilirsin acaba!

İç Ses gerçekten asla yardımcı olmuyorsun.

Ben İç Sesim ile kavga ederken, Adrien saçlarımı okşamaya devam ediyordu. Sözlerine devam etti. "Biliyorum, bizim bu yaşadıklarımıza şaşırmaya düzgün bir vaktimiz bile olmadı ama güçlü durmamız gerekiyor ama.."

Yasak - Miraculous Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin