bad gay | jikook ✅

on altı

"Doğum günün kutlu olsun."

"Olmasın."

●●●

Yazdığı mesajdan bir saat sonra telefonuna bir arama geldi Jungkook'un. Sesini aylar sonra duyacaktı ve heyecanlanmıştı. İçinden acaba ne için aradı, yoksa beni mi özledi diye düşünürken birkaç kez öksürerek heyecanını gizlemek amacıyla ses denemesi yaptı. Ardından telefonu sakince açtı. "Alo? Efendim Jimin?"

"Alo? Jeon Jungkook siz misiniz?"

Jungkook yabancı sesle irkildi. Çatılan kaşları ile dudakları büzüştü ve çene hatları sinirle kasılmaya başladı. Hangi sikik beyinli aramıştı onu! Hem de erkek!

"Buyrun, kimsiniz?"

"Ben Seul Özel Kim Hastanesi'nden Doktor Jung."

"H-hastane? D-doktor mu?" Jungkook telaşla uzandığı yataktan fırlayıp pencere köşesine adımladı. Ne diye onu aramışlardı. Neler oluyordu?

"Kim Jimin hayatını kaybetti efendim."

"Kim mi? Park olucaktı sanırım."

"Hayır efendim, Park eski soyadı."

Jungkook o an alnının ortasından vurulmuşa döndü. Jimin, ona mesaj atmıştı ama evli bir adam olarak. Peki ya neden? O köpek Taehyung ile evlendikten sonra hangi yüzle ona mesaj atmıştı. Ne diyeydi tüm bunlar?

"Bay Jeon, iyi misiniz?"

"E-evet. Devam edin lütfen."

Jungkook ağlamamak için alt dudağını dişlediğinde kafasını az havaya kaldırmış ve gözlerini kapatmıştı. İnce yanaklarından birkaç damla göz yaşı çıplak ayaklarına kadar kaymıştı. "Kim Jimin, yarım saat önce hayatını kaybetti. En son isteği ise onu görmeniz. Eğer hastaneye gelirseniz hâlâ onu morgda görme ihtimaliniz var efendim."

Jungkook uzun süre hıçkırıklarla ağlarken neye üzüleceğini şaşırdı. O sadece düşünmüştü ki, Jimin ile arasında hâlâ bir umut var. Var ki doğum günü hediyesini bile Jimin'in hatrı için açmamıştı. Jimin'in ölüm diyetine girdiğini zannetti ama ne var ki Jimin sadece hastaydı.

"H-hayır gelmeyeceğim."

"Ama efendim-"

"Haber verdiğiniz i-için teşekkürler Bay Jung ama hayır, gelmeyeceğim."

Telefonu doktorun yüzüne kapatırken kendini yere bıraktı. Ağlaması onun için bir şey ifade etmiyordu. Eğer elinde bir şans olsaydı onu görmek için daha çok zaman geçirirdi. Fakat Jimin buna izin vermemişti ki. Onu bilerek kendinden uzaklaştırmıştı. Sanırım bir şeylerden şüpphelenmişti. Yorgun ve aciz vücudunu yavaşça doğum günü kutusunun yanına sürükledi ve mor paketi açtı. İçinde üç tane çiçek tohumu ve not vardı.

Ama kahretsin ki, Jungkook'un cesareti yoktu.