İnsan, sadece aklıyla varolmamış. Aynı zamanda müthiş bir mekanizmayla yaratılmış.. Ancak aklının sınırlarını aşmak, portakal ağacından erik çıkması kadar imkansızdır. İnsan sadece ufkunu genişletir. Bunca senedir yaşadığı tecrübelerden , bunca zamandır okyanusun durgun tarafına gelene kadar mücadele ettiği dalgalardan hayatına yön verir. Tıpkı bir akarsunun yön değiştirdiği gibi.. Bir insan elde ettiği başarıları bir anda elinde tutmaz. Aksine gece de olsa gündüz de olsa o hedefe ulaşacağım hırsıyla , bir kuşun kafeste çırpınışı gibi , bir balığın denize dönmek için çabaladığı gibi çabalar ve çalışır. Belki balık ve kuş hedeflerine ulaşamaz büyük ihtimalle .. Ancak insan tuttu mu koparır . O eti zamanı gelince kemiğinden sıyırır. Kimileri vardır elbet bu söze uymayan .. Çabasız cabasız ele güne cahil ve bilgisizliğini kanıtlarken, işinin başına uzman edasıyla oturur. İşte bunlar haketmeyenler sınıfına dahildir..
Hadekedenler sürünürken başarı uğruna, koymuşlar başarısız tecrübesizi işin başına..Nerede adalet.. Nerede hak hukuk.. Artık kimin umrunda hak gözetmek. Herkes kar peşinde.. Fırsatçılık peşinde.. Kimin umrunda gerçek çaba ..Kimin umrunda doğru bilgi.. Yalancılık kol gezer sarar atmosferi.. İşte insan ancak bu dönemde sınırlı olsa da yüce aklını ve mükemmel zekasını kullanmaya tenezzül etmez..İşte İnsanı ele alacağımız ilk konu akıl ve akılsızlığıdır . Bu devri kastederim aslen .. Geçmişe lafım yok.. Haşa .. Geçmişte maske bu kadar kullanılmamıştır. Ego maskesinden.. Çok mutluyum.. Başarılıyım.. Yaparım.. Ederim tarzından hani.. Belki de yakın zamanda yaşadığımdan bilmem çok.. Belki geçmişte de vardı da .. Bu kadar çok müşterisi yoktu herhal.. İnsanın maskesi dışını yansıtır olmuş da , içi dünyasının karanlığını kapamak için..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İNSAN
Non-FictionKurmaca değil.. Bir insanın öbür insanlara içsel haykırışının satırlarca yazıya dönüşmüş ve her bir düşüncesinin birer kalıba ve kelimeye dönüşmüş halidir