3. Kişi ağzından:
Clary odasında oturmuş defterine bir şeyler karalarken odasına bir portal açıldı ve Magnus aniden odada belirdi.
"Magnus! Korkuttun beni."
Alec her ne kadar ikisinin görüşmesine yasak koymuş olsa da Magnus onunla görüşmeye devam etmişti. Zaten Clary Alec'ten büyü gücü olayını öğrenmiş, bunu Magnus ile de konuşmuştu. Bu yüzden Magnus onun yanına rahat rahat geliyordu.
"Çok moralim bozuk Clarissa."
Magnus yatağın köşesine oturup aniden ağlamaya başladığında Clary sıkıca ona sarıldı.
"Yine neler oluyor?"
"Alec ile konuşmaya gelmiştim, ona çok önemli bir şey söylemem gerekiyordu ama beni dinlemedi. Ayrıca... başkası ile evlenme kararı aldığını söyledi."
"Ne? Ciddi misin sen?"
"Çok ciddiyim. O başkası ile evlenirse asla bir daha onu affetmem Clary, bunu asla yapamam."
Clary geriye çekilip Magnus'un yüzüne düşen yaşları sildi.
"Ağlama lütfen. Bu günler de geçecek ve sonunda mutlu olacaksınız."
"Böyle bir ihtimal olduğunu düşünmüyorum Clary, artık düşünmüyorum. Ve... ve ben sana bir şey söylemek istiyorum ama asla kimseye bundan söz etmeyeceksin. Bana söz ver."
"Ne zaman birilerine senin hakkında sır verdim Magnus? Anlat hadi."
"Clary. Ben... ben hamileyim."
Clary bir süre ona bakıp sonra sevinçle gülmeye başlamıştı.
"Harika. İşte bunu söyle Alec'e. İnan bana seni bırakmaz."
"Birincisi, beni sadece çocuk için istemesine dayanamam. Aynı şey sana olsa bunu kabul eder miydin?"
"Etmezdim, haklısın."
"Ayrıca onunla konuştum ve bana şey dedi. Eğer hamile kalsaydın ne olacaktı? Sence bir büyücü çocuğunu kabul eder miydim? Bana yaptığı şeylerden sonra bir de çocuğumu kabul etmezse ondan sonsuza dek nefret ederim."
"Bunları cidden söyledi mi?"
"Evet söyledi." Deyip elini karnına koydu Magnus. "Daha doğmadan babasının onu istemediğini bilse kim bilir ne düşünürdü?"
"Alec anlık öfkeyle söylemiştir onu, bilse öyle davranmazdı."
"Sakın ona söylemek gibi bir aptallık yapma."
"Ona başka şans tanımayacak mısın?"
"Son bir şans Clary, ona son bir şans tanıyacağım. Eğer yine olmazsa burada bir dakika daha durmam." Magnus derin bir nefes alıp verdi. "Sizin Jace ile ilişkiniz nasıl?"
"Mükemmel, beklediğim her şeyin ötesinde devam ediyoruz. Sana bir şey söyleyeyim mi, geceleri bazen yanıma geliyor ve bunu sevişmek için yapmıyor. Sadece uyuyoruz ve bu çok hoşuma gidiyor. Yıllarca çektiğim onca acıyı unutmaya başladım resmen."
"Ne güzel, en azından sen mutlusun güzelim." Deyip onun saçını okşadı Magnus. "Jace'in Alec'ten önce akıllanmış olması çok tuhaf."
"Ondan büyük bir şey saklamış olsam o da bana benzer bir tepki verirdi ama kolay affederdi. Alec çok katı birisi Magnus, asla yalana tahammül edemez."
"Ben ona bir konu dışında her zaman dürüst oldum ama o benim tek yanlışımda tüm doğrularımı silip attı."
"Tek bir yalan tüm doğruları şüpheli hale getirir çünkü. Bu doğanın bir kanunudur. Senin burada bir hatan yok, işlerin bu raddeye geleceğini nereden bilebilirdin ki?"