Mavi ile Yeşil: Bölüm 1 *part 1*

890 90 207
                                    

Uzun bir aradan bir nevi özel bölümle dönmek istedim. Yılın son bölümü sizinle, YILBAŞI ÖZEL BÖLÜMÜ 💃🕺

Alexia Mia Moon

Üstümdeki gece mavisi elbiseyi biraz daha çekiştirerek kendime nefes alacak alan bırakmaya çalıştım. Bu akşam bizim evimizde yeni yılın gelişini kutlamak için büyük bir parti veriliyordu ve anlaşılacağı üzere gösteriş yapıp göz dağı vermemiz gereken herkes burada olacaktı yani mükemmel olmak zorundaydık.

Ama maalesef ki benim mükemmel tanımımla anneminki pek uyuşmuyordu.

Dağınık topuz olarak toplanmış saçım, hafif makyajım, güzel olmasına rağmen bunaltıcı elbisemle daha davetliler gelmeden bayılmak üzereydim. Sanki annem bilerek yapmış gibi ultra süper dar kadife bir elbise vermişti ki, yemek yiyemeyeyim.

Yemek yerken hayvanlaşabilirim, açken sen sen değilsin.

Ama maalesef ki onca insanın önünde annem kesinlikle buna göz yumamazdı ki, yummuyordu da.

Kısaca bu geceyi tek katlanılabilir kılan şey arkadaşlarım Kate, Herman, Sam ve Eda'nın da burada olacak olmalarıydı.

Odama yaklaşan topuklu seslerini duyunca masamdaki parfümü aldım ve biraz sıktım. Muhtemelen annem hazır olup olmadığımı kontrol edecekti. Saçlar, tamam. Makyaj, tamam. Elbise tamam. Küpe ve bileklik? Tamam. Sanırım hazırdım.

Odamın kapısı bir anda açıldığında, zamanında hazır olmanın verdiği özgüvenle anneme döndüm ama o bana değil ayaklarıma bakıyordu.

Tövbe yarabbim altıncı parmağım falan mı çıkmış o nasıl bakış öyle?

Meraklanarak bende ayaklarıma baktığımda beni karşılayan her biri farklı renkte ojelerle boyanmış tırnaklarımdı.

Eee, bu onların normal hali zaten.

Annem bana döndüğünde bende kafamı kaldırıp ona baktım. Derin bir nefes aldıktan sonra ben bağıracağını düşünürken gözlerini kapatıp birkaç saniye durdu ve bir anda. "Çabuk ayakkabılarını giyip aşağıya gel, misafirler gelmeye başladı."

Başka bir şey demeden odamdan çıktığında derin bir nefes verip topuklu ayakkabılarımı çıkarıp yatağıma oturdum ve herhangi bir yerini kopartmadan giyip bilek bağlarını bağladım. Tamam, bu da bir başarıdır.

Yavaşça ayağa kalkmayı deneyip birkaç kez tökezledikten sonra zar zor dik durdum. Şimdi sıra en zor olan kısımdaydı, yürümek.

Evet Alexia, sen bunu yapabilirsin. Tüm haftasonu buna çalıştın ve evde bile bunlarla gezdin. Bunu başarabilirsin.

Her türlü düşme ihtimaline karşı kendimi psikolojik olarak hazırladıktan sonra birkaç adım attım. Neredeyse düşecekken dolaba tutunduktan sonra o kadarda kötü olmadığımı fark ettim.

Ehehehe mükemmelim. Sonuçta topuklu ayakkabı giymek her yiğidin harcı değildir aslan parçaları.

Hafifçe öksürerek içimdeki egoist pisliği susturarak aşağı indim. Çoktan haftalar önceden elbise ve takı alıp asla bir yere daha önce giydiğim şeyle gitmem diyen hanımlar ve onların masum eşleri gelmişlerdi ve sohbet ederken sanki herhangi bir problem arar gibi olan gözleri fıldır fıldır etrafı tarıyordu.

KUZEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin