100621
Toprağa karışan yağmurun kokusunu sertçe çektim içime. Ağrıyan boğazımı gözardı edip devam ettim koşmaya. Koştum, koştum ve koştum hiç yorulmaksızın. Ben koşarken yağmur damlaları eşlik ediyordu hıçkırıklarıma.
Göz yaşlarım ve köpeğim dışında kimsesiz bir çocuktum ben. Ben Kim Taehyung, her annemi özlediğimde kendimi eski fotoraf albümlerinde kaybeden bir çocuktum.
Yine bir gece vakti özlemiştim annemi. Tutmak istemiştim o pamuktan narin ellerini, öpmek istemiştim o kokulu tenini, örmek istemiştim o kahve saçlarını. Ama bunlar hayal bile edemeycek kadar imkansızdı benim için.
Bugün ise ağlayarak gidiyordum mezarına. Ellerini tutamasam bile, onun yakınında olmak yeterdi bu güçsüz ruhuma.
"Taze güllerim var bayım, ister miydiniz?"
Beklemediğim bir anda önüme çıkan küçük bedene ilişti gözlerim. Güzeller güzeli bir sokak çiçekçisi, elinde bir sepet
dolusu kırmızı gül.Ben dolu gözlerimle onu seyrederken elindeki sepeti uzattı bana doğru. O an annemin yanına ellerim boş gidersem saygısızlık olur diye düşündüm.
"Bir tane verebilir misiniz? Lütfen."
İçtenlikle gülümsedi bana. Paketlemeye başladı taze gülü. O işini yaparken bu yağmurlu havada nasıl çalışabiliyor diye düşündüm, oldukça zor olmalıydı. Elindeki sepete kaydı gözlerim, halen yarısı doluydu. Böyle giderse muhtemelen gece yarısına kadar çalışmak zorunda kalıcaktı.
"Vazgeçtim, tüm gülleri alabilir miyim bayan?"
Bana doğru yönelip şaşkınlıkla açtı ağzını.
"Hepsini mi istiyorsunuz gerçekten?"
Olumlu şekilde salladım kafamı. Ufak bir kahkaha attı, insanın ruhunu ısıtıcak cinsten.
Tüm gülleri narince paketledi. Bu süre zarfında sıkılmadan izledim onu. İşi bitince paketi bana doğru uzattı. Sonra nar çiçeği renginde dudaklarını araladı.
"Teşekkür ederim bayım, çok fazla teşekkür ederim size. Merakımı mazur görün fakat tüm bu çiçekleri ne yapacaksınız?"
Tebessümle baktım gözlerinin içine.
"En değerlime hediye edeceğim. Tüm bu çiçeklerden çok daha güzel bir bayana."
"O her kimse çok şanslı olduğunu bilmeli. Çünkü sizin bu güzel kalbinize ve benim özenle yetiştirdiğim güllerime sahip. Ona çok selamımı söyleyin lütfen. Ayrıca kendinize çok dikkat ettin, bayım."
Tekrardan dolan gözlerimi kapatım ve sıkıca sarıldım karşımdaki bedene. Şaşırmış olacak ki ilkte hiçbir tepki vermedi. Ardından ellerini sırtıma yerleştirip sıvazladı, güven verircesine.
Bir süre sonra yaptığımın farkına varıp geri çektim kendimi.
"Çok özür dilerim, çok çok özür dilerim. Bunu neden yaptım inanın ki bilmiyorum."