k i l l e r

220 16 85
                                    

medya işine geri döndüm bu arada
(üçüncü bolumde filan yapmıştım en son sanırım)

"Dream..."
"Beni bırakıp gittin!"

"Hayır tatlım, inan bana başka çarem yoktu-"

"Dream..."
"Sana inanamıyorum."

"George, hayır."
"George."
"George!"

"..."

"beni tek başıma bırakıp gittin."

--------------------------------

Dream kabuslar içinde uyandı. Yine. Aynı kabusu defalarca görmüştü.

Yataktan yavaşça kalktı ve doğmakta olan güneşe baktı. Kaldığı yer geniş bir evdi. Siyah ve modern bir şekilde dizayne edilmiş ve yasal olarak ölmüş yaşlı bir adama ait gözüküyordu.

Dream iç çekti ve yavaşça mutfağa ilerleyip açık olan camdan tertemiz havayı ciğerlerine çekti.

Bir fincan kahve alıp arkadaşlarının ne yaptıklarını düşünmeye, daha doğrusu merak etmeye başladı.

Eninde sonunda öğrenecekti çünkü çok sık olmasa bile Luke ona durumu haber vermek için tatil bahanesiyle onu ziyaret ediyordu.

"Luke onunla hâlâ konuşamaz mıyım?"

"George...dava biteli bir hafta oldu."
"Ve şu an Dream'in suçunun bir kısmını yok sayıyorlar."

George gülümsemekle karışık, sorgular bir ifadeyle baktı ona.

"Yani?"

"Yani,,, üzgünüm, biraz daha beklemelisin."

George yüzünü astı ve masadan kalktı.

"Tamam... teşekkür ederim yine de."

Luke evden çıkarken George da yavaşça odasına çıktı.

y/n: medyayı buradan başlatabilirsiniz :>

George lavaboya girdi ve elini yüzünü yıkadı.

Ruhsuz gözlerle aynaya bakmaya başladı, bir kaç dakika sonra gözleri yaşardı.

baby, look what you've done to me.

"neredesin Dream?"

Dağılmış kahverengi ıslak saçlarını gözünün önünden çekti. Gözyaşlarını sildi ve burnunu çekti.

"tanrı aşkına...bir defa telefonumu cevapla."
"sadece sesini duymak istiyorum tatlım..."

Elleriyle yüzünü kapattı.

"buna artık dayanamıyorum."

Ellerini çekti ve lavabodaki tezgahın ucunda duran jiletlere baktı. Sonra aynada kendine baktı.

"bir daha asla onu göremeyeceğim."
"bir daha asla sesini duyamayacağım."

Titreyen elini yavaşça jilete doğru uzattı. Jileti yavaşça eline alıp bileğini uzattı.

"b-bunu yapamam."

George jileti geri çekti ve ağlamaya başladı.

"neden bunu bana yapıyorsun Dream?"
"neden?"

Elleri hala üstünde dayanak noktası ararken dizlerinin üstüne çöktü. Gözyaşları artık buz gibi zemine dökülüyordu.

baby, look what you've done now.

𝘴 𝘦 𝘳 𝘪 𝘢 𝘭 𝘬 𝘪 𝘭 𝘭 𝘦 𝘳 //dreamnotfound Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin