₂multifandom ᱬ imagine ✓

010

[uyarı!: şarkı söylediğin zaman ruh eşin sesini duyabiliyor.]

[uyarı2!: Hargreeves kardeşlerinin hepsi yaşıt, 15-16 yaşlarındalar.]

[not!: F/S= Favori şarkın ve '••••' sonrası Five'ın gözünden tekrar '••••' sonrası senin gözünden.]

Five Hargreeves;;

"Şemsiye Akademisi yine haberlerde."

Çatalını kahvaltı tabağında gezdirirken annenin söylediklerini duymazdan geldin. Çünkü Şemsiye Akademisi'ndeki kardeşler ile aynı durumda doğmuştun.

Annen hamile değildi ve o günün sabahında beklenmedik bir anda hamile olmuştu.

Tek sorun onlardan bir gün sonra doğmandı ve baban bunu sana hatırlatmaktan asla çekinmiyordu.

"Onlarla aynı-"

"Şşş." Annen, babanın sözünü keserek her sabah yaşanan yakınmalarını tekrarlanmasını engelledi. "Eğer onları bu kadar çok seviyorsan kızının ruh eşinin onlardan biri olması için dua et."

Annen önüne düşen saçını geriye atıp sana gülümsedi. "Sen mutlu olduğun sürece ruh eşin kim olursa olsun ben kabul ederim, bunu unutma."

Annene gülümsedikten sonra bir şey demeden masadan kalktın ve odana gittin.

Yatağına oturduktan sonra telefonunu aldın ve sosyal medya hesaplarında dolaşmaya başladın.

Arkadaşlarının mesajlarına ve sevdiğin birkaç ünlünün fotoğrafına baktıktan sonra yatağından kalkıp ödevinin başına oturdun.

Genelde evdeki sesleri duymamak ya da dikkatinin dağılmaması için kulaklıkla müzik dinlerdin.

Açtığın müzik, dersin zorluğuna göre değişirdi.

Şansına bugün yapacağın tek şey defter geçirmek olduğu için F/S'u dinlerken ona eşlik edebilecektin.

Bu da bir nevi ruh eşin ile iletişime geçme şeklindi.

Kulaklığını taktın ve F/S'u açıp eşlik etmeye başladın.

••••

Five, aile yemeği sırasında ruh eşinin sesini duymasıyla hafif bir şekilde gülümsedi.

Sonrasında gülümsemesini yüzünden silip kardeşlerine baktı ve elindeki bıçağı masaya sapladı.

"Bir sorum var."

Bay Hargreeves gözlerini yemeğinden ayırmadan konuştu. "Yemek sırasında konuşmak yok, kuralları biliyorsun."

Five gözlerini devirdi ve yüzüne sahte bir sırıtış yerleştirdi. "Ruh eşimizi bulmamıza neden izin vermiyorsun?"

Gücünü kullanıp odasına gitti ve elinde kağıtla Bay Hargreeves'in yanına geldi.

"Eğer istersem hepimizin ruh eşini bulabilirim."

Ben, şaşkın bakışlarla Five'a baktı. Five ona baktığı zaman gözleriyle yanındaki sandalyeyi işaret edip oturmasını ima etti.

Five kafasını iki yana salladı ve konuşmaya devam etti. "Tehlikeli biri olabileceklerini söyleyerek hepimizi engelliyorsun ama o benim ruh eşim ve onu bulmak istiyorum."

Bay Hargreeves derin bir nefes aldı. "Hayır, izin vermiyorum otur yerine."

"Beni yanlış anladın." Five bir adım geriye gitti ve yüzüne bu sefer gerçek gülümsemesi yayıldı. "Ben sadece nedenini sordum, senden izin almadım."