Bölüm 7|Kendini koru

470 40 13
                                    

Hafta sonu göz açıp kapayıncaya kadar çoktan gelmişti. Herşey büyük maça göre hazırlanmış,ring baştan sona tekrardan gözden geçirilmişti.

Herkes Michael'in dövüş konusunda iyi olduğunu bilirdi ama kimse dövüşürken kural dışı bir çok hareket yaptığını bilmezdi.

Elleri ve ayakları o kadar çok hızlıydı ki yaptığı kural dışı hareketleri hakemler bile bazen zar zor görürdü. Oda bundan faydalanmak için elinden gelen herşeyi yapardı.

Rakibini zorlamak,yaralamak ya da sakatlamak onun için sanki normal birşey gibiydi. Ukala tavırlarının kimse tarafından sevilmemeside onun her zaman işine gelirdi. Michael Yibo'yla aynı yaşta olsa da karakter olarak tamamen zıtlardı.

Gece yavaş yavaş söküp yarı aydınlık hava karanlığa karışırken mekan dolmaya başlamıştı bile. Maç etrafa duyurulduktan sonra çok büyük bir talep görmüş, çevre ülkelerden bile gelenler olmuştu. İki adı duyulan yenilmez dövüşçü bugün karşı karşıya gelecekti. İnsanların ilgisini bu yüzden çok çekmişti.

Wang Yibo odasında zamanın gelmesini beklerken, kalbi sanki yerinden çıkacakmış gibi atmaya devam ediyordu. Heyecan değildi. Yibo'nun hissettiği bu duygu onu yıllar sonra tekrar görecek olmasıydı. Kendisine yaptıklarından sonra uzun bir süre düzelememişti. Ama şimdi onu yine karşısında görecek oluşu onu kötü etkilemişti.

''Yibo...''

Kalbini yerinden çıkaracak adamın sesini duyunca birazda olsa sakinleşmişti. Hâlâ dışarıya bakmaya devam ederken, arkasından yaklaşıp ona belinden sarılan Xiao Zhan'ı hissedince kalbindeki o anlamsız duygu yerini başka bir duyguya bırakmıştı.

Aşk...

Wang Yibo o anlamlandıramadığı duygunun aşk olduğunu yeni yeni kavramaya başlamıştı. Xiao Zhan onun her peşinden gelmesinde dudakları ona küfürler yağdırırken, kalbi bir saniye bile yanından ayrılmasını istemiyordu. Her an yanında olmasını, kokusunu, dokunuşunu teninde hissetmek istiyordu. Wang Yibo başlarda adını bile bilmediği bu adama şimdi aşık olmuştu.

''Wang Yibo...''

Sıcak nefesi çıplak üst tenine değerken kendini tutması ona karşı ne kadar zor olsada, içinden sürekli ''kendine hakim ol şuan zamanı değil'' diyerek sakinleştirmeye çalışıyordu.

''Kendini koru...''

Bir anda duyduğu cümlenin kalbinde sızıya neden olmasıyla ona dönüp baktığında, Xiao Zhan'ın gözlerindeki ifadeyi daha önce hiç görmemişti.

Korku,endişe,merak,aşk ve sevgi...

Bütün duyguları barındıran gözleri bugün sadece korku ve endişeyi barındırıyordu. Yibo'nun konuşması ne kadar zor olsada elinde olmadan dökülmüştü sözcükler.

''Ben onun karşısına çıkmak,tekrar o ana geri gitmek istemiyorum Zhan.''

Duyduğu sözlerle gözleri sonuna kadar açılmış, titreyen göz bebekleriyle onun yüzüne bakakalmıştı. Ne yapacağını bilemezken, elleri arasına aldığı yüzün elmacık kemiklerini ince parmakları arasında okşamış, sıcacık avuç içini yanağına yaslamıştı.

''Çıkma Yibo''

Yüzündeki o korkmuş ifade kendini daha da belli ederken hissettiği huzursuzluğu Yibo'ya hissettirmemeye çalışıyordu.

''Yibo ne oldu bilmiyorum. Bana anlatmıyorsun bende seni anlatman için zorlamıyorum ama seni böyle görmek canımı yakıyor.''

Ellerinden tutup kendine çektiği bedene sımsıkı sarılmış, yüzünü boyun girintisine yaslamıştı. Zhan'ın kalp atışlarını hissettiği an gözlerinden akan bir damla yaşın son durağı onun teni olmuştu. Zhan hissettiği yaşla ne olduğunu anlamaya çalışırken geri çekilmiş, onun paramparça olmuş yüzünü görmüştü.

KAFES《YİZHAN》Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin