Pain ☢

1K 139 81
                                    

3. Kişi Ağzından:

"Saraya geldiğinden beri konuşmuyor." Dedi Izzy endişeli bir halde Jace'e yaklaşarak. Alec dün gece döndükten sonra kendisini odaya kapatmıştı ve sabah kahvaltıya bile inmemişti. "Endişelenmeye başladım."

"Birazdan çıkar odasından, Alec bu. Bir durumu en fazla ne kadar takabilir ki? Babamız öldüğünde bile kendisine odaya birkaç gün kapatıp sonrasında hiçbir şey olmamış gibi hayatına dönmüştü."

"Tam olarak bundan korkuyorum Jace. Alec böyle şeyleri içine atıyor. Bizim gibi ağlanarak, söylenerek ya da yakınarak bir şeylerle baş etmeye çalışmıyor. Kendisine içten içe zarar verecek diye çok korkuyorum Jace."

"Alec güçlüdür, hepimizden güçlü. Atlatacaktır."

"Sevdiği adam bir büyücü, düğününü bastı ve herkesin içinde büyü yaptı. Üstüne de hamile ve buradan çekip gitti. Gitmesinin tek suçlusu da Alec. Sence bunları atlatabilecek mi?"

"Böyle söyleyince kulağa çok kötü bir şeymiş gibi geliyor." Deyip yatağına çöküp oturdu Jace. "Onunla konuşalım o zaman."

"Buna cesaretin var mı? Ayrıca dün nişanlın ona hakaret edip üstüne bir de tokat attı. Sence sana ne kadar sinirlidir?"

"Ne? Clary senin de en yakın arkadaşın. Sen niye endişeli değilsin?"

"Ben yırtarım bir şekilde ama senin hiçbir şansın yok abi."

"Clary ne durumda acaba? Dün gece onun yanına gittim ama beni yanında istemedi."

"Onun adına korkuyorum. Alec kendisine vurulmasına, bağırılmasına asla dayanamaz. Ve Clary herkesin içinde bunları yaptı. En son ben ona sesimi yükselttiğimde bir hafta benimle konuşmamıştı."

"Onu buradan göndermez değil mi?"

"Yapabilir Jace. O yüzden bence Alec ile konuşalım ama şu an değil. Şu an gidip Clary hakkında konuşursak her şey daha da yokuşa sürülür."

İkisi bu konuşmayı yaparken Clary başına gelecek her şeye razı bir şekilde Alec'in odasına ilerlemişti.

Dün gece aniden patlamış olmasına rağmen çabucak pişman olmuştu ve onunla konuşması gerekiyordu.

"Clary, ne yapıyorsun sen?"

Sebastian onu odaya girmeden durdurmuşru.

"Alec ile konuşacağım."

"Saçmalama, şu an sana da nefes alan her şeye de ölümüne sinirlidir. Sana zarar verebilir."

"Umurumda değil, onunla konuşacağım."

"Ama benim umurumda."

"Sebastian, eninde sonunda bunun cezasını çekeceğim. Odada öylece bekleyip kendime bu eziyeti yapamam." Deyip abisine sıkı sıkıya sarıldı.

"Jace ile konuştun mu?"

"Onu bu işten uzak tutacağım. Benim yüzümden Alec ile arasını bozmasını istemiyorum."

Abisinin yanağına bir öpücük bıraktı.

"Hadi sen git buradan."

Sebastian istemeye istemeye oradan giderken Clary odanın kapısında durdu ve kapıyı çaldı.

İlk başta ses gelmeyince bir daha çalmıştı.

"Kimsen defolup git kapımdan."

"Ben Clary, konuşabilir miyiz biraz?"

Should See Me in the CrownHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin