12 Aralık 1448
Canavar yüzünde gezen ellen istemsizce gülümseyip şaşkınca sormuştu.
“Adın ne?”
Kurbanı duyulmayacak bir sesle
“Yixing” demişti.
Canavar yavaşça geri çekilirken Kurbanın havada asılı kalan eli Canavarın paltosunun ucundan tutmuştu. Bakışlarını daha sert tutup döndüğünde Kurbanı titreyen sesiyle sordu
“S-senin adın ne?”
Canavar sesli bir kahkaha koyup, alaycı bir ifadeyle cevap verdi
“Burada tek hamlede boynunu parçalayıp hayatına son verebilecekken senin merak ettiğin adım öyle mi?”
Yixing korkuyla gerileyince
“Evet hissetmen gereken tek şey korku.” Dedi Canavar ve karanlığa doğru ilerlemeye başladı.
Adımlarını “Evet.” Diye bağıran ses durdurdu.
Tekrar geri dönüp sorarcasına baktı
“Evet merak ettiğim tek şey adın.” Dedi Kurbanı.
Canavar Kurbanına doğru adımlamaya başladığında Yixing’te onunla eş adımlarla gidebildiği yere kadar geriledi.
Sırtı tekrar sert duvara dayanınca ellerini ikisinin arasına mesafe koyabilmek için kaldırdı.
Canavarın göğsü ellerine yaslanınca gözlerini kapadı. Bacakları onu taşımayacak gibi hissetti ve ellerini tutan elle nefes almayı unuttu.
Canavar titreyen elleri tutarak sıcaklığını kendisi için hapsetmek istemişti. İyice yaklaşarak Kurbanını kulağına fısıldadı
“Kris. Adım Kris.” Şaşkınlıkla büyüyen gözlere bakıp devam etti
“Gün ağarmak üzere o yüzden geceyi bekleyeceğiz, yarın gece seni geldiğin yere bırakacağım Yixing.” Dedi.
Yixing duyduğu rahatlama ve telaş arasında bocalıyordu.
Ona bakan Canavarın gözlerindeki karanlığı görmüştü ama arkasında saklanan narin ruhu tüm kalbinde hissetmişti.
Gözlerinin arkasına gizlenen hüzün sanki Yixing’in ayaklarını buraya bağlamış gibiydi. Gitmek istemiyordu.
Ağzını açıp itiraz edeceği sırada Canavar kimsenin karşı koyamayacağı emir veren sesiyle konuştu.
“Şimdi uyu Yixing!”
Küçük duyduğu büyülü sözlerle gözlerinin yavaşça ağırlaştığını hissetti. Vücudu yere doğru savrulurken Canavar onu hafifçe uzanıp tuttu.
Kolları arasındaki bedeni inceledi uzun süre Canavar.
“Masallarda anlatılanlar kadar güzelsin ufaklık. Kokunu aldığımdan beri başım dönüyor.”
-------***---------
12 Aralık 2014
Wu Yifan yorgunlukla sahnede ilerlerken günün çabuk bitmesi için dua ediyordu. Bir sürü saçma sapan soruya tüm sabrını zorlayarak cevap vermişti. Tüm bunlar yetmezmiş gibi seçtikleri bir hayranın dileğini gerçekleştirmek zorundaydı.
Dilek?? Hayranın ne isteyeceği şeyi düşünmek bile karnına ağrılar saplıyordu. Okunan numarayla ayağa kalkan fanına doğru bıkkınlıkla döndü. Eline tutuşturulan mikrofon ve gülümsemekten kasılmış kaslarıyla, şapşal gibi savruk duran hayrana baktı.