41.KORKU

8 3 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

Odaya döndüğümüzde saat altı buçuk olmuştu. Yatağa girip Çağlanın telefonunun sesini kapatmasını söyledim. Bende kendi telefonumu kapatıp kendimi uykunun kollarına bıraktım.

***

"Yapmamalıydın."

"Neyi?"

"Yapmamalıydın."

"Neyi Buğra??" Dediğimde geri geri giderek bulanıklaşmaya başladı Buğra. Duyulması güçlük isteyen sessizlikle

"Geri dön." Dediğinde kulaklarımı Mahirin tehlikeli kahkahaları doldurdu.

Nefes nefese gözlerimi araladım. Beynim durmuştu. Şu an düşünmem gereken şeyi en önemlisi de yapmam gereken şeyi bilmiyordum. Yatakta oturur pozisyona geçtiğimde üşümemle terlediğimi fark ettim. Saat tam olarak yedi buçuktu. Yarım saatlik uyku zehir zıkkım olmuştu. Çağlayı dürterek uyandırmaya çalıştım. Bir yandan da üzerimi değiştiriyordum. Çağla da uyanıp üzerini değiştirdiğinde otelden çıktık.

Telefonumdan haritayı açarak konum yardımıyla yarım saatte yeni evimize geldik. Arabadan temizlik malzemelerini alırken evden işçi adamların çıktığını gördüm. Aralarındaki takım elbiseli adam bize doğru ilerleyerek karşımızda durdu.

"Merhaba. Evi alan kişi siz misiniz?" Dedi.

"Evet." Diyerek kafamı salladım.

"Buyrun son işlemleri halledelim." Diyerek eve yöneldi. Tekrar kafamı sallayarak arkasından ilerledik Çağla ile beraber.

Ödemenin kalan yarısını da ödediğimizde yeni evimize kavuştuk. Çağla temizlik malzemelerini boşaltırken bende evi süpürmeye başladım. Çağla da benim arkamdan süpürdüğüm yerleri silecekti. Saat geç olmadan babamı aradım.

"Efendim kızım?"

"Baba nasılsınız?"

"İyiyiz kızım. Siz nasılsınız?"

"İyiyiz. İyiyiz de biz eşyaları seçtik. En yakın ne zaman gelebilir diyecektim."

"Kızım ben konuşayım. Sana yarın haber veririm, olur mu?"

"Olur, olur baba." Dedikten sonra biraz daha konuşup kapattık. Yarım saatin ardından süpürme ve silme işlemi gittiğinde ben tuvaleti Çağla da banyoyu yıkadı. Ev fazla kirli değildi zaten.

Odaların kapıları beyaz renkti. Parkeleri ise gri beyazdı. Duvarları da hafif koyu gri renkti. Banyo tamamen siyah döşenmişti. Mutfak dolapları da mat siyah renkti. Tam istediğim gibi bir evdi.

Saat on buçuktu. Temizliğin tamamen bitmesiyle evi kitleyip çıktık.

Evimize gelirken de takip edilmez ama yaa.

Bari orada kös kös bekleyeceğize gelip bir işin ucundan tutsaydınız.

Saatin onbir olmasıyla otele geldik. Herşey yavaş yavaş tamamlanıyordu. Ve bu beni mutlu ediyordu. Eğer biletler çalınmasaydı aldığımız ev daha tamamlanmamış olacaktı. Otelde sürünecektik.

Otele gelene kadar gördüğüm rüyayı düşündüm. Buğra ölmeden önce yaptığım yanlışları anında söylerdi. Tıpkı rüya da söylediği gibi. Bu rüya kafamı karıştırmıştı. Buraya gelmek yanlış mıydı?

Düşüncelerimden sıyrılarak balkondan içeri girdim. Çağlanın duştan çıkmasıyla ben duşa girdim. Kısa bir duşun ardından aldığımız pijama takımlarından birini giyinerek yatağa yattım. Şu an uyumam gerekiyordu. Ama korkuyordum tekrar o rüyayı görmekten.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin