Bendis ve Eresbos

44.BENDE ÖZLEDİM

İYİ OKUMALAR♥️

"Unutamadım, tamam mı. Lanet olsun ki unutamadım. Her saniye aklım da. Buraya geldiğimden beri aklım da binlerce soru oluştu. O beni unuttumu dedim. Sevgilisi oldu mu acaba dedim. Bazen oldu öldü mü diye sordum kendime. Her gecem her gündüzüm onunla geçiyor. Onu düşünmekle geçiyor. Artık dayanamıyorum. Onu deli gibi özledim. Ama korkuyorum. Oraya dönmekten korkuyorum. Onu başkasıyla görmekten korkuyorum. Eğer korktuklarım başıma gelirse bu sefer hiçbir şey beni iyileştirmez. Onu çok özledim ama elimden hiçbir şey gelmiyor."

***

Diyerek isyan ederken dengemi kaybetmemle Çağla kolumdan tutarak arkadaki koltuğa oturttu.

Elimi iki elinin içine alarak

"Korkma. Korkarsan korktukların tabi ki başına geli-"

"Onu ilk defa rüyamda gördüm. Çok mutluydu. Hayatında biri olduğuna eminim."

"Hayatında biri olsa da olmasa da bu hiçbir şeyi değiştirmez. Sen onun karşısına bir çık. Sonrasını o düşünsün. Onun hayatına tekrar girerek ona en ağır darbeyi yaparsın. Azra, lütfen. Bak sen cesaretlisin. İstediğin zaman içindekileri belli de etmiyorsun. Lütfen gel. Tekrar gir hayatına. Yap bunu ona. Hem hayatında biri olsa bile ciddi olmadığına emin olabilirsin. Belki de o da seni özlemiştir. Hayatına birini alarak seni unutmaya çalışıyord-" konunun değişmesi için hızla ayağa kalktım.

"Azra nereye?" Diyerek arkamdan gelen Çağlayı durdurarak

"Bekle, gelicem." Dedim. Odaya girerek masanın üzerindeki laptobu alıp balkona geri döndüm.

"Noldu? Napıyorsun?" Diyerek endişelenen Çağlayı

"Bekle." Diyerek susturdum. Twitterın açılmasıyla bu gün gelen mesaja girdim.

Çağla mesaj atan kişinin ismini görmesiyle gözlerini ayırarak bana döndü.

"Mesajı oku." Dememle mesajı okudu. Laptobu dizimden alarak kendi dizine koydu. Mesaj atan kişinin sayfasına girerek incelemeye başladı. Şaşkınca bana döndüğünde elini ağzına götürdü.

"Bu o mu?" Demesiyle gözlerimi manzaraya çevirdim.

"Bilmiyorum."

"Karanlığınbendisi bendisineresbosu. Ay güneşten daha güzel. Düşüncelerini hapishanen yapma." Diye kendi kendine konuşarak düşünmeye başladı.

"Bir dakika düşüncelerini hapishanen yapma ne alaka?"

"Bilmiyorum Çağla bilmiyorum. Herşeyi anladık bir o kaldı zaten." Diyerek ona döndüm.

"Bu o. Bu o. Ama neden öyle mesaj attı ki?"

"Değil. Bu o değil. Olmamalı. Twitter da bir sürü bendisineresbosu isimli kullanıcı var. Belkide isimlerin uyuşmasıyla konuşmaya çalışıyordur. İlgisini çekmişimdir. Tanışmak istiyordur. Ne bileyim? İlgi çekici olmak için de ilk mesajına onu yazmıştır. Herhalde. Bilmiyorum."

"İlgisini çekse, tanışmak istese seni takip ederdi. Sadece yazılarını beğenmiş."

"Hemen yürümek istememiştir belki." Dememle sabır dilercesine derin nefes aldı.

"Hadi. Ne duruyorsun mesaj at. Sor direk, kimsin de?" Dedi laptobu dizime koyarak.

"Hayır. Gazına gelip düşünmeden hareket edemem." Diyerek laptobu kapattım. Gözlerini devirerek manzaraya döndü. Ihlamurumun son yudumunu içmemle kupayı sehpaya koydum.

"Ee ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum. Bu o değil. Değil. Evet. Değil." Diyerek kötü düşünmemeye çalıştım. Çağla ağzında birşeyler geveleyerek ensesini kaşıdı.