51.HERŞEY

13 3 0
                                    

İYİ OKUMALAR♥️

"Ee ne konuştunuz, anlat."
Çağlanın gülmeyi kestiğini anladığımda ona dönerek
"Anlatmıyorum. Sabaha kadar çattırrr çattırrr çatla." Diyerek odaya girdim.

***

Güneş ışığının gözlerime vurmasıyla uyandım. Çağla "anlat" diyerek başımın etini yemesiyle zar zor uykuya dalmıştım.

Kısa bir duşun ardından altıma beyaz diz üstü eteğimi giymiştim. Üzerimede siyah ince askılı bluz geçirmiştim. Saçımı tarayıp kurutmadan ortadan ikiye ayırıp kulaklarımın arkasına verdim. Önüme gelmemesi için sabitleyici sprey sıktım.

Sağ bileğime gümüş saatimi ve bir kaç takı taktığımda hazırdım.

Çantamı alıp aşağı inmiştim. Çağla çoktan uyanmıştı.

Etrafta kimseyi göremeyince "Hediye sultaaan" diye bağırdım. Mutfaktan sesi gelince hızlı adımlarla içeri girdim.

"Herkes nerede?" Dedim şaşkınlıkla.

"Demir beyler kahvaltıya çağırdılar." Dedi. Söylediklerini anlamaya çalışırken

"Hah t-tamam." Diyebilmiştim. Ayakkabılıktan gümüş tek bantlı ince topuklu ayakkabımı giyinip bahçeye çıktım.

Onların bahçelerine "günaydın." Diyerek girdiğimde bütün bakışlar beni buldu. Mahir de bahçeye çıkıyordu tam.

Bakışlarımız kesiştiğinde zar zor hareketlenip masaya ilerledim.

"Nerede kaldın kızım?" Babamın bana yönelttiği soruyu duyduğumda Demir beyde aynı soruyu Mahire yöneltmişti. Tebessümle bana baktığında babama dönerek

"Buraya geleceğimizi bilseydim hızlı hareket ederdim. Kusura bakmayın." Dedim çekinerek. Mahir cevap vermeyip beni dinlediğinde babasına dönüp

"Bende bilmiyordum, geleceğinizi." Dedi sonra bize bakıp. Bu sırada Dila hanım

"Ne kusuru kızım hoşgeldin." Dedi. Demir beydende aynı şeyi duyduğum da kafamı hafifçe indirip kaldırırken "hoş buldum." Dedim. Mahirle bakışlarımız tekrar kesiştiğinde hafif kafasını sallayıp tebessümle "hoş geldin." Dedi. Herkes masaya oturmuş sadece ikimiz ayaktaydık.

"Hoş buldum." Dedim tereddütle.

"E ne dikiliyorsunuz otursanıza." Diyen Çağlaya 'sen kes sesini' bakışı atmıştım. Sertçe yutkunup önüne döndü. Dün için hala sinirliydim ona. Tekrar Mahire döndüğümde kolunu öne uzatarak öncelik tanıdı. Bu ne kibarlık.

Ben yerimi aldığımda Mahir de tam karşıma oturmuştu.

"Ee kızlar, nasıl gidiyor çalışmak." Dedi Dila hanım. Çağla hızla lokmasını yutup konuştu.

"Şimdilik iyi. Ama zorlayan yanlarında var tabi ki." Dedi. Bakışlar beni bulduğunda konuşup çatalıma batırdığım peyniri yedim.

"Zaten alışkınız. Şimdiye kadar kolay zamanlar geçirdiğimi düşünmüyorum. Beni fazla zorlayan yanları olmuyor." Dedim. Bu sırada Mahirin gözleri parlamıştı. Endişe vardı bir parça bakışlarında.

"Haklısın." Mahirin beni onaylamasını duymamla afalladım.

Bu durum kısa sürdüğünde babam Demir beyle annemde Dila hanımla sohbete dalmışlardı. Abim ve Mahir ara da babamlara laf yetiştiriyor arada da birbirleriyle konuşuyorlardı.

Ben de sık sık Mahire kaçamak bakışlar atıyordum. Bu sefer Mahir hızla bakışlarını bana çevirdiğinde yakalanmıştım.

Çarpık gülümsemesini yüzüne yerleştirip gözleriyle konuştu.

Bendis ve Eresbos Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin