Ben doğduğu andan itibaren bu yaşına kadar ailesine , ülkesine bağlı ,her daim kralına sadık olmuş prenses Seo-hyun şimdi ne yapmalıyım ne karar vermeliyim kimi seçmeliyim .?
Kalbimin iki tarafındaki bu acıyı nasıl dindirebilirim.
Birini seçmem ötekini feda etmem demek kendi ellerimle ölümün kucağına atmam demek...Ama ben .. Ben... İkisinden de vazgeçemem.
Keşke bu seçimi yapmak zorunda olan ben değilde onlar olsaydı demek istiyorum ama yapamıyorum kalbimin ait olduğu bu insanların şu anda çektiğim acıyı çekmesini istemiyorum çünkü bu ölümden beter.
Şimdi elimde bir hançer var sanki ve bu hançeri benim için en değerli olan iki insana doğrultmuş durumdayım bir an önce bir karar verip bu hançeri birine saplayarak bir diğerini kurtarmalıyım ama hangisini ???
**10 yıl önce**
Ben prenses Seo-hyun şuan 14 yaşındayım ve bu koskoca joseon halkının adeta gözbebeğiyim..:-) benden 2 yaş büyük bir abim , ve joseonun kralı olan bir babam var...
Halkımız , ve saraydaki herkesin ilgisi sürekli üzerimde ve bu beni mutlu eden tek şey.
Sanırım eğer insanlar tarafından bu kadar sevilmeseydim yaşayamazdım onların sevgileri sayesinde nefes alıyormuş gibi hissediyorum..
Bir prenses olmak evet güzel bişey belki ama aynı zamanda da çok sıkıntı verici' ürkütücü ve korkutucu.
Halkın , babamın , saraydaki görevlilerin , hatta inatçı bakanların bile sevgisini kazanmış olabilirim ama bu sevgiyle birlikte birçok sorumluluğa da sahibim.
Sürekli endişeliyim , sürekli hata yapmaktan halkımı , babamı, ağabeyimi , bana değer veren ve saygı duyan her insanı hayal kırikliğına uğratmaktan o kadar korkuyorum ki şu ana kadar bir kez olsun bunları düşünmeden huzurla uyuyamadım.
Sürekli yeni bir şeyler yapmaya , onları şaşırtmaya ve etkilemeye çalışıyorum bu yüzden yeni bir şey öğrenmeden , kendimi geliştirmeden geçen tek bir günüm dahi yok.
Abim bir veliaht prens ama o bile ondan daha çok çalıştığımı daha çok şey öğrendiğimi söyluyor. Beni kıskanıyormuş ...
Asıl onu kıskanan benim haberi yok... O kadar, zeki , göz alıcı ve başarılı ki hiç bir çaba göstermeden de herkesi etkilemeyi başarıyor babam haricinde...
Nedense babam ona karşı hep kızgın, öfkeli , bir kez olsun onu abime iyi bir şey söylerken , onu takdir ederken duymadım.
Ve cesaretimi toplayarak kısa bir süre önce bunun nedenini babama sordum:
-majesteleri saygısızlığımı bağışlayın
lütfen ... Ama söyler misiniz ; abime karşı neden bu kadar soğuk ve katısınız ??
O herkesin saygısını kazandı fakat neden sizin saygınızı hala kazanamadı ??
Uzun bir süre sessiz kalınca babamın kızdığını düşündüm ve gitmeye hazırlanırken ;
-bunun nedenini sana açıklayacağım fakat ne abine ne de bir başkasına anlatmayacaksın çünkü bunu veliaht prens kendisi farketmeli...
-söz veriyorum ... Prenses sözü....
-abin doğuştan şanslı biri , o zaten veliaht olarak doğdu. Bu konum için hiçbir çaba göstermesine , kimseyle yarışmasına , ve bu konuma layık olduğuna dair kimseye kendini kanıtlanmasına gerek kalmadı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
**PRENSESİN KALBİ**
Historical FictionJOSEON DÖNEMİNDE YAŞAYAN BİR PRENSESİN AİLESİ , ÜLKESİ VE SEVDİĞİ ADAM ARASINDA KALDIĞI İKİLEMİ BU DURUMUN ONA NELER YAPTIRDIĞINI VE SEÇİMLERİNİN ONA OLAN ETKİLERİNİ ANLATIYOR. NOT: İZLEDİĞİM TARİHİ DİZİLERDEN ETKİLENEREK YAZMAYA KARAR VERDİM . BU...