"Nasıl geçti?"
"Sakin geçti." dedi. "Fazla sakin."
Ali ve sakinlik yan yana gelemeyen kelimelerdi. Şaşırtmıştı beni.
"İnşallah böyle devam eder." dedim. Onunla uğraşmak istemiyordum. Zaten başımda yeterince dert vardı.
"Akrep." dediğimde bana gözlerini tekrar döndürdü. "Annemin yerini bul."
Ona hala anne demek..
Akrep oturduğu yerde huzursuzca kıpırdandı. "Emin misiniz?"
"Eminim." dedim hiç düşünmeden.
"Karan söylemedi mi?" diye sordu.
"Karan artık yok." dedim. "Bir daha adını söyleme bana."
Ayağa kalkıp masanın önüne doğru yürüdüm. "Kadının yerini bul. Halledelim şu işi. Beklemek kararımı etkilemeyecek."
"Nasıl isterseniz." deyip o da ayağa kalktı.
"Bu arada. İşler yolunda mı? Efe depoları boşaltmış olmalı."
"Boşaltmadı." diye cevap verdi. "Hala para ödüyor."
Sürpriz.
Efe hamle yapmamıştı. Planı neydi acaba?
"Dikkatli olmakta fayda var." dedim.
"Size karşı hamle yapar mı?" diye sordu.
"Bilmiyorum." dedim. "Kimsenin sağı solu belli olmuyor."
"Önlem alırım." deyip odanın kapısını açtı. "Başka bir şey?"
"Yok." dedim. "Çıkabilirsin."
Mekandaydım. Evde daha fazla oturamamıştım. Hazır buradayken biraz antrenman yapmak iyi gelecekti.
Mekan doluydu. Orada ki adamlardan birini yanıma çağırıp mekanı boşaltmasını istedim.
Eğer istediğim gibi kullanamayacaksam neden kendi mekanım vardı ki?
Üstümü değiştirip geldiğimde mekan boşalmıştı.
Elime eldivenlerimi giyip bir kum torbasının önüne geçtim. Kimi hayal edelim? Annemi mi? Elmas'ı mı? Ali'yi mi? Ya da Karan?
Hepsini bir arada hayal etmek en güzeliydi.
Kum torbasına bir yumruk attım. Sonra bir daha derken kollarım güçsüz düşüne kadar durmadım.
İçimde birazcık olsa da merhamet hissediyordum ona karşı. Affetmek için bir sebep olsa.. Yoktu. Annemi affetmem için tek bir sebep kırıntısı bile yoktu. O yüzden kararım değişmiyordu. Değişemiyordu.
Durdum. Nefeslenmek için kum torbasına başımı yasladım.
Ne kadar yumruklasam da bu kum torbasını, fikrim değişmeyecekti.
Ölmesi lazımdı.
Babama bunu yapanı affedemezdim.
Hayatta ki en sevdiğim kişiyi elimden almıştı.
Öldürmek için daha iyi sebep ne olabilirdi ki?
Ben onu nasıl affedecektim?
"Attın mı sinirini?"
Gözlerimi açıp başımı havaya kaldırdım ve başımı sesin geldiği yöne çevirdim.
Karan kapıya yaslanmış bana bakıyordu.
Ofladım. Gerçekten mi?
"Mutlu olduğunu bu kadar belli etme." dedi alayla.
"Seni neden içeriye alıyorlar?" diye sordum. Kapıda adamlarım boşa vardı. İsteyen içeri girebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BABAMIN EMANETİ
General FictionSadece soyadınız aynı olan kişilerle aile olabilir miydiniz? Ecrin,kendi hayatını kurmuş,kendi başına yaşayan bir kızdır. Bir gün babasının eski dostu onun yanina gelir ve ona kötü bir haber verir. Bu eski dost bu kötü haberi vermekle kalmaz,aynı...