Tanrı Türkü Korusun

143 23 1
                                    

Söz konusu vatansa canımı gözümü kırpmadan veririm.
******
Korku ve çaresizlik insanın yüreğinde yer aldığında insanoğlu sağlıklı düşünemezdi mutlaka bir hata yapardı nitekim Selo kod adlı teröristte karşısında Türk askerini görünce korkuyla adım atmıştı.

"Sen?" Peşine adamlarını taktığı asker karşısında duruyordu. Reyhan Astsubay elini iki yana açtı yüzünde alayvari bir ifade belirmişti. Ayla Yüzbaşı ile yolları ayrıldığı an peşinden gelen teröristler, Reyhan Astsubayı öldürmeye çalışmışlardı çıkan arbede sırasında kaşından yaralanmıştı.

"Bakıyorum da beni görünce dilin tutuldu.
Söz konusu vatansa canımı gözümü kırpmadan veririm ama Allah her zaman Türkün yanındadır." Reyhan Astsubay teslim ol çağrısı yaptı bir taraftan da gözü Ayla Yüzbaşının arkasında duran teröristlerin üzerindeydi silahı hazırda bekliyordu.

"Senin yaşaman imkansız peşine taktığım adamlara karşı tek başına mücadale edemezdin." Selo hâlâ anlamaya çalışıyordu.

"Yalnız olduğumu da kim söyledi benim yanımda evrenin yaratıcısı vardı."

Silah sesleri sonunda durmuştu Gamze sımsıkı kapattığı gözlerini açtı hissettiği korkudan kalbi göğsünü parçalayacakmış gibi atıyordu. Sena geriye doğru çekildi sırtındaki yanma hissi geçen her saniye artıyordu. Gücü her dakika biraz daha azalıyor gibiydi kendini karanlığa bırakmamak için çaba sarf ediyordu.

"Gamze iyi misiniz, bir yara almadınız değil mi?" Açık tutmaya çalıştığı gözleri ile Gamze ve oğluna baktı. Gamze, Sena'nın sorduğu soruya olumlu cevap verdi.

"Siz nasılsınız?" Gamze sorduğu soruya cevap alamayınca arkasına döndü kanlar içinde yerde yatan Sena'yı görünce çığlık attı.

"Hiçliğin içinde sıkışıp kalmış gibiyim." Derya'nın sesi varla yok arası çıkmıştı başını buz gibi duvara yasladı.

Hiçlik.
Bütün çağlarda en bilge kişiler yaşam üzerinde hep aynı yargıya varmışlardır: O değersizdir, hiçlik üzerine kurulmuştur demişler. Peki hiçliği hiç düşündünüz mü, böyle bir şeyin olasılığını hayal ettiniz mi? Derya her zaman bu soruların cevaplarına ulaşmaya çalıştı. Ulaşabildiği şey yabancılaşma ve  yalnızlık hissi oldu. Derya'nın ailesi hayatta olmalarına rağmen hep kendini yalnız hissetti bu durumlarda da kendini düşünürken buldu.

"Hiçlik ne ifade ediyor sizin için?" Daha on dakikadır tanıştığı kadına bu soruyu sordu. Kadın hiç düşünmeden cevap verdi.

"Hiçlik. Kendinle savaşmanın en çetin hali. Sıfırın sıfırla kavgasıdır bire teslim oluşunun en yegane örneğidir. Sana en iyi örneği Nietzsche'nin sözüyle anlatabilirim. 'Ne? Demek arıyorsun kendini ona yüze katlamak istiyorsun demek yandaşlar arıyorsun ha. Hiçlikler ara!' Gücün tekrar yüceltilmesi için güçten düşmektir." Bazen derdini hiç tanımadığın birine anlatarak derman bulmaya çalışırdı insanoğlu. Derya ve Gökçe'nin yolu da nezarethanede kesişmişti dostlukları yaptıkları bu sohbet ile başlamıştı ikili henüz bilmeseler de gelecekte arkadaş olacaklardı bütün olumsuzluklara karşı el ele vereceklerdi.

"Senin için hiçlik ne ifade ediyor yaralı kuş?" Gökçe'nin sesini duyan Derya'nın yüzünde buruk bir tebessüm belirdi.

"Arayışın ve çokluğun bittiği mecradır ve onu yani hiçliği bulmak gerçekten savaşların en çetinidir." Söyleyecek çok sözü vardı aslında ama yine içine saklamayı seçmişti.

"İçine saklamaya devam edersen hiç beklemediğin anda öfke olarak sana döner. Ne demek istiyorsan söyle bağır, çağır, haykır ama içine saklama yaralı kuş." Derya şaşkınlıkla Gökçe'nin ela gözlerinin içine baktı. Alper'den sonra onu anlayan biri çıkmasına şaşırmıştı.

Vatan SağolsunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin