Ben geldim. Her pazar olduğu gibi bu pazarda sizlerleyim. Fakat bir karar aldım canlar. Bundan sonraki bölümlere sınır getirdim. Her kitabım benim için değerli fakat Cihat Bey ayrı bir dünyaya sahip. Bu nedenle bölümelere vote ve yorum yapmanızı ayrıca rica ediyorum.
Sınır; 500 Vote X 500 yorum...
🌼🌼🌼
İyi okumalar dilerim...
Tuğçe'den anlatım...
Yara;
İzleri kapanan, kabuk bağlayan yaralarım vardı bedenimde taşıdığım. Beynime kazınan nefret dolu bakışları silemiyordum zihnimden. Görmeden, duymadan yaşamak zordu. Hele ki kokusuna bu kadar alıştığım sevgilinin varlığını yok saymak gerçekten de zordu.
Bir haftadır konuşmuyor, birbirimizin yüzüne bakmıyorduk. En son o gece yanıma gelip bana dokunmaya çalıştığında 'sakın nefretle bakan gözlerinle birlikte çek o ellerini benden. Bundan sonra yasağız birbirimize' demiştim.
Öylede oldu.
Yasaklı gibiydik birbirimize. Nefret dolu günlerde nasıl yaşıyorsak aynı şekilde nefes alıyorduk, bir çatı altında. Saate gözlerim iliştiğinde 10:25 olduğunu gördüm. Sıkıntıyla yerimden kalkıp odanın kapısını açtım.
Koridora çıktığım an karşımda Cihat belirdi. Nefesimi tutmama sebep olurken "abin aradı, bugün bizi beklediğini söyledi" dedi.
Tepki vermeden kapıyı çektim ve sol tarafa kayıp onunla paylaştığımız odaya doğru yürümeye başladım. Ne çok özlemiştim ardımdan adım seslerini duymayı. Burnumu çekip elimi kaldırdım ve içim titreyerek kapıyı açtım.
Odanın içine girdiğim an gözlerimden süzülen yaşlara mani olamadım. Derin bir nefes çektiğimde ise ikimize ait olan koku ciğerlerime işledi. Hıçkırıklarımı yutup giyinme odasına doğru adımladım hızla. Üzerimdeki pijama takımını çıkartıp kendime ait olan dolabı açtım.
Siyah elbisemi elime alıp hızla üzerime geçirdim. Uzun olan elbiseme düz siyah botlarımı çıkartıp hırsla yüzümdeki yaşları sildim.
Arkamı döndüğümde ise yine lacivert harelerin ile kesişti gözlerim. Sert ifadesini bozmadan yanıma gelip "cüzdanımı unutmuşum" dedi.
Yine onu dikkate almayarak yatak odasına geçtim. Makyaj masasına ilerleyip aynadan yansımama baktım. İç çekip yüzümü kurulayarak pufa oturdum.
Hareketlerim hızlıydı. Saçlarımı taradım ilk önce, ardından yüzüme nemlendirici sürüp kendime ait olan parfümden sıkıp yerimden kalktım.
Makyaj yapacak halim yoktu. Özel eşyalarımı toparlayıp odadan çıktım ve eski odama doğru yürümeye başladım.
Kolumdan tutulup geriye doğru çekilirken elimde olan eşyalarım yerle bir oldu. Kızgınlıkla kendimi geri çekmek istedim fakat başarılı olamadım.
Tekrardan yatak odasına girerken Cihat öfke ile kapıyı kapattı. Çıkan büyük gürültü ile gözlerimi sıkıca kapattım.
"Aç gözlerini".
Sesi öylesine soğuk ve sertti ki, korkuyordum yine nefretini görmeye. Onun olmuş, tenine karışmışken yine aynı lanet günlerin etkisine girmekten korkutmuştu beni. Yavaşça gözlerimi açıp tepkisiz bir halde istediğini yaptım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CİHAT BEY Her Aşk Biraz Ölüm Kokar...
Genel KurguKızıl alevler sarmıştı etrafımı, sağ tarafımda celladım var iken, sol yanımda bana hayat diyen adam yaşamak için gözlerimin içine bakıyor ve çırpınıyordu. İçim çekiliyor, kalbim kanıyor ve geçmişimin yalnızlığı yine karşımda duruyordu. Bir uçurumun...