Gölge Timi

12. Bölüm Görev

Selamm kalbimin içleri^^

Yeni bölümle geldikk.

Umarım bölümü begenirsiniz.

Satır başı yorumlarınızı ve beğenilerinizi bekliyorum.

Keyifli okumalar...

"Ulan şöyle afili bir görev çıksa ne iyi olur be."

"Fatih haklı ağabey bu ne ya adam akıllı çatışamıyoruz bile."

"Oğlum ne yapalım şimdi ne güzel işte uslu uslu oturuyorlar." Timin boş sohbetini dinlerken Akat gözlerini kısıp Fatihe baktı.

"Sen de bir haller var hayırdır?" Fatih sırıtıp arkasına yaslandıktan sonra göz kırpıp konuştu. "Gece hareketli geçti de." Fatih'in cümlesiyle yüzümü buruşturup Albayın postasına baktım. Esas duruşa geçip tekmil verdikten sonra konuştu.

"Komutanım Albay sizi odasına bekliyor Timi de harekat merkezine." Başımı olumlu anlamda salladım. "Tamam sen git." Posta giderken derin nefes alıp ayağa kalktım. Tim de kalkınca Fatih sırıtarak konuştu.

"Allah'ın sevdiği kuluyum." Kuzey kaşlarını çatıp mırıldandı.

" O nereden çıktı şimdi pezevenk." Fatih dudaklarını büzüp kollarını göğsünde birleştirerek yürürken konuştu.

"Kalbimi kırdınız komutanım." Ateş alayla lafa atlayıp konuştu. "Allahına biraz öteye gitte kırıl." Fatih derin nefes alıp verdikten sonra konuştu. "Ama sizi affediyorum komutanlarım."

"Allah razı olsun Fatih sen de olmasan kim affeder bizi." Fatih omuz silkip mırıldandı.

"Her neyse ne diyorduk? Hah Allah'ın sevdiği kuluyum çünkü beni sevmeyecek de kimi sevecek hem sevmese duamı kabul etmezdi bak kesin görev var." Derin nefes alıp verdim. Gerçekten daha haftanın başı ve ben sabah sabah bu çocuğun çenesini çekiyordum.

"Allah aşkına kes sesini." Mert düşüncelerimi okumuş gibi Fatihe uyarırken sesimin sert çıkmasına özen göstererek bağırdım.

"Asker harekat odasına girin." Hepsi anında ciddi hallerine bürünüp selam vererek bağırdılar.

"Emredersiniz komutanım." Hızlıca Albayın odasına doğru ilerlerken askerlerim selamlarını da alıyordum. Oda'nın önüne geldiğim de kapıya vurup gel sesini duyunca içeri girdim.

"Yüzbaşı Asena Türkoğlu beni emretmişsiniz komutanım." Albay deri koltuğunun arkasına yaslanıp eliyle koltuğu işaret etti.

"Geç Yüzbaşım." İçeri girip koltuğa oturunca Turan'ın da burada olduğunu gördüm.

"Asena bundan sonra Turan sizin tim de Efsaneler timine yeni komutan geliyor." Kaşlarımı çatıp Albaya baktım. Meden böyle bir işe gerek duyulmuştu ki? Sorgulama dan hızlıca ayağa kalkıp esas duruşa geçtim.

"Emredersiniz komutanım." Albay eliyle kapıyı işaret edince ıkimiz de odadan çıkıp harekât odasına girdik. Herkes ayağa kalkınca Albayın da içeri girip rahat demesiyle yerlemize oturduk.

"Gölge. Bundan sonra Turan Yüzbaşı Gölge timin de görev yapmakta bulunacaktır. Asıl konumuz olansa Botan. Kiminiz tanıyor kiminiz tanımıyor kod adı Beton diye geçer her yerde. Bize verilen istihbarata göre görev oldukça zor sizin yapmanız gereken Betonu sağ şekilde getirmek. Köye saldırı düzenlemiş sivilleri güvene alıp Betonu getirin size güveniyorum güvenimi boşa çıkarmayın." Albayın cümlesiyle yerde ki bakışlarımı Albaya çevirdim.