Sönmeyen Işık -5-

686 87 6
                                    

Bay Ukala yaptığından utanmış olacak ki bana attığı "Özür dilerim" bakışlarını sayamamıştım. Ona 'Don't taç mi Ayem triping' bakışlarımı atarken zil çaldı.

Cenk "Ben bakarım!" diye kapıyı açmaya gitti. Bir kızın sesini duydum. Tam "İnşallah Melis değildir." dualarıma başlamıştım ki bir kızın "Bora burda mı?" diyerek içeri girmesiyle umutlarımın yarıdan fazlası suya indi. İçimdeki ses ' Birazdan onun Melis olduğunu öğrenince hepsi düşecek, görürsün ' dedi ve umutlarım tamamen gitti.

Kesinlikle emindim o Melisti. İçeri girer girmez "Bora nerede?" diyen bir kız Melisden başka kim olabilirdi ki? Bora Melis olarak düşündüğüm havalı kızı görünce maymun poposu gibi yüzü öfkeden kızarmıştı. Gözlerinde hayal kırıklığı ve aşk gördüm. Hala onu seviyordu.

Dişlerinin arasından soluyarak "Ne işin var burada?!" dedi. Kız yalvarır gibi Bora'nın önüne geldi, resmen Bora'nın dibine girdi. "Lütfen, dinle beni yanlış anladın. Öyle birşey yok! Bak, tamam iddia ile seninle çıkmış olabilirim ama sonradan sana aşık oldum, inan bana!" Sesi sonlara doğru kısılmış, gözleri dolmuştu. Ben Bora'nın yerinde olsam şimdiye Melis olduğuna emin olduğum kıza inanmıştım. Ama Bora düşüncelerimin tersine sinirden köpürüyordu. "Kes! Ben gördüm göreceğimi. Gözümde aşık olduğum kız değil tiksindiğim kız duruyor.!" diye bağırmıştı.Yine merakıma yenik düştüm. Bora'ya ne yapmıştı ki?

Etraftakilerde benim gibi anlamamış bakıyordu. Melis'in bakışları odada dolaşıp en son beni buldu. Küçümseyici bir gülüş gönderip Bora'ya bakarak "Bora? Ben olmayınca kızlarınla mı dolaşıyorsun? Ama bu sefer ki çirkinmiş!" Dedi. Bora'nın kızları kısmını es geçip, çirkin kısmına odaklandım. Çirkinmiş, kıçımın çirkini! Sen kendine bak ilk önce. Makyaja bak badana boyamış yüzünde sanki!

Bora Melis'in kolunu sert bir şekilde tuttuğunda 'çirkin' kelimesine çatılan kaşlarım şaşkınlıkla kalktı. Melis'in yüzü acıdan buruştu.

"Sakın ama sakın onu senin gibi sürtük zannetme! Sen milletin altındayken benim Sevgilim masumdu." diyerek daha çok sıktı kolunu, Melis Boradan çıkan sözcükleri duyuncaki yüz ifadesi şu Esra Erol İzdivaç programında 82 yaşındaki dedeye talip çıkınca Selim'in yüz ifadesine benziyordu.

Bora'nın söylediği hakaretlere hiç takmamış gibi görünen Melis "Ah yapma iki gün sonra onu bırakıp bana geleceksin Bora!"dedi. O an yüz ifademin nasıl bir şekle girdiği hakkında en ufak bir fikrim yok.

Bora bunu duyunca kahkaha attı."Fazla umutlanma derim. Genellikle iki gün sonra aynı kişinin yanında olmayan kişi sen olursun." deyince bana bir özgüven geldi, küçümseyici bakış atma sırası bana gelmişti. Melis "Emin misin?" dedi hafif bozularak. Bora "Hiç bu kadar emin olmamıştım!" Dedi ve sertçe Melis'in kolunu bıraktı. Melis hafif sendeleyince onu arkasında hayretle gözleri Bora ve Melis'in arasında gidip gelen Cenk tutmuştu.

Bora yanıma gelip kulağıma "2.dileğim benimle barışman." Diyip masum bir bakış attı. Kendime hakim olamayarak hafif gülümsedim. Hemen kabul etmemek için gülümsememi yüzümden hızlıca sildim ve kaşlarımı çattım. Bu halimi görünce telaşla "Kabul etmezsen bir dilek eklenecek biliyorsun değil mi?" dedi. Onun bu haline gülerek "Peki." Dedim. Oda gülümsedi ve arkamızdaki beyaz L koltuğa yerleştik. Sağ kolunu omzumdan uzatınca ürperdim. Garip olmuştu. Ama ona hala kızgındım. Sevgilim varsa sanane ki zaten?!

Son zamanlarda şu yaşlı teyzeler gibi her kelimeye siz/süz ekliyordum. Cibiliyetsiz, hadsiz ,vicdansız ,namıssız, imansız... Tabii ki bunların hepsi Bay Ukalamızı tarif ediyor. Anlamışsınızdır zaten.

Düşüncelerimden önümde elini sallayan Bora ile sıyrıldım. "Daldın yine." diyip güldü. O an 'Gülmesen?' diyesim geldi. Gamzelere zaafım vardır da. "Dalga denizde ol..." sözümü kesen eliydi."Sakın o espri zannettiğin iğrenç cümleyi bitiriyim deme! Acımam, ormana götürür, damatlık giydirir, ağaca asıp 'İğrenç espriden öldü' yazdırırım! Acımam!" dedi.

Sözlerini bitirdiğinde yüz ifademin internet sitesinde 70 yaşındaki teyzenin benden güzel dans ettiğini görünceki yüz ifademin olduğuna emindim. İşte ben bu psikopatla sevgili rolü yapıyorum.

"Sen nasıl bir embesil hayvansın? Hayır annen sana ne içirdi? Neden böyle oldun? Bu nasıl bir psikopatlık?" dedim dehşetle. Gözlerini devirip mal mal bana baktı. Bende ona baktım. Sus demek istiyordu, ama bende bu çeneylee...

Melis arada bir 'Sen öldün biç' bakışları atıyordu. Ama ona ' Kimmiş biç? (!) ' bakışları atarak havalara giriyordum.

Partide herkes eğleniyor gibiydi. Melis dışında tabi, o beni gözleriyle öldürmekle meşgul. Bana 40 yılda bir gelen cesaretim ile bende gözümü diktim Melise, sadece ona bakıyordum. Bora nereye baktığımı görünce "Oraya bakma!" diye kulağımın içine etti. Sert erkeksi ses tonu ürkütücüydü ama benim merak duygularımı kabartmaktan başka bir işe yaramamıştı. Daha çok merak etmiştim.

"Bora, Melis sana naptı?" Ilk önce hala Melise baktığım için beni dürtükledi. Sonra sorunun farkına vardı sanırım kaşları çatıldı. "Bilmene gerek yok!" diyince daha da meraklandım. Koluna girip masum köpek bakışımı attım. - Selim her zaman işe yaramadığını söylüyor, ama asla bu hareketimden vazgeçmem!-

"Lütfen lütfen lütfen merak ettim. Erenle aranızdakini söylemedin, bari bunu cevapla!? " Ses vermeyince iç çektim, katır inadı var mübarek.

Bir ara sesini duydum. "Birbirimizi seviyorduk, yani öyle umuyordum. Okuldakiler bize hayranlıkla bakarlardı. Her saniye onunla olmak istiyordum, aşkı onunla tattım ben... Onunla güldüm ,onun için ağladım. Ama..." derin bir nefes aldı. "O benim için aynı duyguları hissetmiyormuş. Benimle iddia için çıkmış meğersem" deyince gözlerindeki duyguları gördüm. Yıpranmıştı, herkesten çok. İntikam istiyordu. Haklıydı. Sonuna kadar. O an karar verdim. Ona yardım edecektim. İntikam nedir iyi bilirdim. Çok iyi hemde..

"Demek hayat sana da acımasız yüzünü gösterdi." bana bakıp buruk gülümsedi "Aynen öyle" deyince tebessüm ettim.

Bir anda hareketli şarkı yerini slow bir müziğe bıraktı. Bora ayağa kalkıp beni çekiştirdi. "Dans etmek istemiyorum ama." Çocuk gibi inkar ettim. Dans yeteneğim berbattı. Yavaş şarkıda bile. O derece yani. Bora ise tam tersi "Ben istiyorum ama" deyince " Bon ostoyorom omo." diye taklidini yaptım. Gözlerini kısıp bana baktı. Bende ona dilimi çıkardım. Gamzelerini gösterdi ve " Tam bir çocuksun Ada." Dedi. O an aklıma çok gereksiz bir düşünce sızdı.

Annesi olmayan bir çocuk... Ne kadar dayanabilir ki?

Herkese merhaba! Söylediğimiz gibi bölüm zamanında geldi. Cumartesi yeni bölüm maalesef yok, çünkü biz cumartesi testlerle aşk yaşıyor olacağız. - yurda gidiyoruz :(- Her neyse...

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

MULTİ SELİM VE ADA

Sönmeyen IşıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin