- IV -

45 4 0
                                    

Vücudumda ki tüm kanın gözlerime hücum ettiğini hissettim.Hayır, ağlamayacaktım şuan olmazdı.'' Hayır Alina bunu yapma dayan!'' derken içimdeki cesur ses, hayatını kendini acındırmaya adamış mal Alina ise '' Ağla da seni nasıl üzdüğünü görsün p*ç.'' diyordu. İki sesi de susturmaya çalışırken ben Anıl'a o bana bakıyordu. Gözlerindeki pişmanlığı görüyordum.Ama neden pişmandı? Bana yalan söylediği için mi? Bana beni sevdiğini söyleyip ,sonra gidip Aylin'e çıkma teklif ettiği için mi? Niye pişmandı? Daha fazla ona ve gözlerindeki alaycı pişmanlığa bakmak istemediğim için hızlı ve hiddetli bir şekilde eve ilerledim. Tam merdivene adımı atacakken beni kolumdan tuttu, kaslı olmamasına rağmen kesinlikle benden daha güçlüydü.Kolumu ondan kurtaramamıştım. Songül Teyze arkasını dönüp hemen evine girdiği için olanları fark etmemişti. Benim yardımıma Selen yetişti. O da Anıl'a benim kadar kızgındı.Ben beni bırakması için Anıl'ın koluna karate vuruşları yaparken Selen'de bana bu konuda yardımcı oluyordu.Anıl:

" Yapmayın şunu!" diye kızgın bir şekilde cırladı.

" Selen s*ktir git karışma sen! Sen de şunu yapmayı kes Alina. " diyince ikimizde afalladık ve ağzımız açık kaldı.

Okulda arkadaşlarıyla falan küfürlü konuşuyordu ama bunu burada bize karşı yapınca doğal olarak şaşırmıştık.

" Alina beni dinler mis-"

" Hayır! Bırak kolumu gitmek istiyorum. Şu saatten sonra seninle tek kelime bile konuşmak istemiyorum. Anladın mı? "

" Alina anlamıyorsun.Açıklamama izin ver. "

" Neyi anlamıyorum ya? Aylin'le çıkıyor olmanın nesini anlamayacağım? Şu kolumu da bırakır mısın artık? "

Anıl yüzünde sert bir ifadeyle bana bakıyordu. Onu ilk kez bu kadar gergin görüyordum. İçinden birine saydırıyor gibi bir hali vardı. Umarım o kişi ben değilimdir. Ama neden ben olayım ki zaten?

" Alina , benimle Aylin'le çıkmam gerçek değil. "

" Gerçek değil? "

" Gerçek değil işte! Tamam mı? Bu sadece bir oyun. "

" Ne oyunu ya , ama Aylin yazm- "

" Aylin'e karşı bir oyun! "

" Nasıl ya? "

Sonunda Anıl kolumu bırakmıştı. Ona yaklaşmamı gösterircesine eliyle bir hareket yaptı ve kulağıma fısıldamaya başladı. Hava kararmak üzereydi.

Anıl anlatmasını bitirdiğinde hava tam olarak kararmış ay çıkmıştı.

" Ama Anıl bu ... Ne biliyim , bence saçma bir fikir. Ayrıca bu söylediğine neden inanayım? "

" İnanmak zorunda değilsin zaten. Ve evet saçma bir fikir ama işe yarayabilir. Bu tek şansımız. "

" Şansımız? Biz diye birşey yok Anıl .Hatırlarsan çıkma teklifini kabul et-"

" Önce ettin sonra kararını değiştirdin. Neden değiştirdin peki Alina? Aylin yüzünden değil mi?"

Bana sorarcasına bakıyordu.Kafamı öne eğdim. O haklı sayılırdı.

" Aylin hiç olmasa, kabul etmez miydin Alina? "

" Aslında... Şey... "

Onu tam olarak sevmediğimi söylemeyi düşündüm bir an. Sonra vazgeçtim. Belki de onu çoktan yeterince üzmüştüm.

" Kabul ederdin işte biliyorum. Aylin ortadan kalkarsa biz 'Alina ve Anıl' olmayız , 'biz' oluruz."

" Nereden biliyorsun sen benim niye kabul etmediğimi yaa kendine göre yorum yapıyorsun mal mal. İstemiyorum seninle çıkmayı! " diye cırladım. Sinirlenmiştim. İşte bu huyumdan nefret ediyordum. Durup dururken sinirlenip insanlara bağırıp çağırıyordum ve onların kalbini kırıyordum. Ama şuan Anıl'ın kırgın bir hali değil de daha çok sinirlenmiş bir hali vardı. İşte şimdi korktum.

Sonsuz ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin