"Jin bana sınavda kopya versene"
"Çalışsaydın Jimin ben mi dedim sana sınav gününde dizi izle diye."
"Napayım ya final bölümüydü.Ühü ama sonda kız öldü ya! Ve ben de tabi finalin sonunda kız öldüğü için hüngür hüngür ağladım."
"Cidden sana bir şey demiyorum artık ya! Bir de marifetmiş gibi anlatıyorsun!"
"Teveccüğünüz ehehe"
Üçlü ormandan kurtulalı tam iki hafta geçmişti ve normal hayatlarına devam ediyorlardı. Tabi arada Yoongi, Hoseok ve Taehyung onları rahatsız etmiyor değildi.
"Neyse ben bir kantine ineyim. Sabah çalışmaktan kahvaltı etmeyi unutmuşum."
"Tamam ben de biraz çalışayım bari"
"İyi olur çünkü sana gerçekten kopya vermeyeceğim."
Jimin somurtmaya başladığında Jin bu haline gülmüş ve koşarak kantine inmişti. Hiç bir şekilde zaman kaybetmek istemiyordu çünkü. Sınava kadar çalışabildiği kadar çalışacaktı.
"Şey bana-"
"Kahve ve patatesli poğaça"
Arkasında duyduğu ses ve boynunda hissettiği nefes ile ürkmüştü Jin. Kim miydi? Tabiki de Bay Ukala Kim Taehyungdu.
"Sen de nerden çıktın?"
"Onu burda söyleyemem güzelim. Sadece sana şimdi kahve ve patatesli poğaça ısmarlasam?"
"Gerek yok! Var benim param ayrıca kaç defa diyeceğim-"
"Belki de bin defa! Ama ben sana güzelim demekten hiç bir zaman vazgeçmeyeceğim."
"Kes sesini!"
Taehyung Jin'in sinirli halinden faydalanarak poğaça ve kahvenin parasını ödemişti.
"Görüşürüz güzellik"
"Bu çocuk bir imalat hatası! Cidden bir gün Bay Kim'e gidip imalatında neler kullandığını soracağım. Şey buyrun."
"Parası ödendi."
"Nasıl ya?"
Kantinci kadın omuz silktiğinde Jin uzun süre poğaça ve kahveyle bakışmış ve en son pes ederek her ikisini de alarak sınıfa çıkmıştı.
♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢♢
"Merak ediyorum Jin?"
"Neyi?"
"Kahveyi starbuckstan falan mı aldın?Beklerken kök saldım da!"
"Hahah çok komik! Sıra vardı bir kere napayım yani?"
"Ya Jin onu bunu bırak da bana şu trigonometriyi anlatsana cidden hiç bir şey anlamıyorum amk!"
"Böyle çalışırsan tabi anlamazsın salak!"
"Bak Jin sen beni şuna bir çalıştır! Ya da ne biliyim kopya ver! Sana gidip bir koli çikolatalı süt almazsam şerefsizim!"
"Ne gerçekten mi!"
"Gerçekten!!"
"Sözünden dönen-"
"Tamam lan sözümden dönersem küçük parmağımı bir yere çarpayım."
"Ah dostum büyük şey söyledin. Ne büyük bir acıdır o!"
"Sorma ya söylerken bile o parmağım sızladı resmen"