1.2

2.1K 185 152
                                    

Yoongi

Misafir odamdaki yatakta uyuyan çocuğa baktım.Biraz solmuş sarı saçları ile tamamen bir bebek gibi görünüyordu.Bembeyaz yatakta öylece yatıyordu,kim neden böyle birine zarar verirdi ki.Polisler babasının baya dolu bir sabıkası olduğunu söylemişti,ne ararsanız vardı uyuşturucu ticareti,adam yaralama,adam öldürme... Jimin'in böyle biriyle yaşaması zaten hataydı.Başka şeylerde vardı belliydi ama eve gece gelmiştik gelirken de Jimin uyuya kalmıştı bu nedenle aklımdaki soruları soramamıştım.Bir gece de farkettiğim tek şey Jimin çok kabus görüyordu.Bir kere onu kontrol etmeye geldiğimde uykusunda ağladığını görmüştüm diğer gelişimde de yanındaki yastığa sımsıkı sarıldığını,korktuğunu mırıldandığını duymuştum.O şekilde bırakamamış yanına yatıp sarılmıştım,sarıldıktan sonra da huzurlu bir uyku çektiğini anlamıştım.Yüzümü sıvazlayıp tekrar Jimin'e baktım.En son hastanede yemek yemişti o da çok doyurucu ve güzel sayılmazdı,aç olmalıydı.Kahvaltı hazırlamalıydım ama Jimin o sıra uyanırsa hiç bilmediği bir odada korkacağını düşünüyordum,en iyisi Jin hyungu arayıp ondan istemekti.Telefonumu alıp arama kısmından Jin hyungu bulup aradım.Üçüncü çalışta telefon açlımıştı.

"Yoongi iyi misiniz?Namjoon bir kaç şey anlattı ama pek anlamadık."

"İyiyiz hyung.Aslında olanları bende pek anlamadım Jimin anlatacak.Neyse anladığım kadarıyla Jimin çok kabus görüyor ve baya hassas.Kahvaltı hazırlayacağım ama o sırada kalkarsa korkabilir sen hazırlayıp getirsen olur mu?"

"Olur olur.Pankek yaparım olur mu?"

"Olur hyung,sever herhalde."

"Tamam getiririz biz."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Telefonumu kapatırken arkadan Taehyung'un "Sanal arkadaşımı göreceğim." demeleri ve çığlıkları duyuluyordu komodinin üstüne telefonu koydum.Sessiz sessiz mırıldanan Jimin'e döndüğümde yumruk yaptığı küçük elleri ile gözlerini ovuşturduğunu görmüştüm.Bebeğe benziyordu.Ellerini gözünden çektiğinde benim olduğum tarafa dönmüş ellerini yanağının altına koymuş bana bakmıştı.Sesinden hala uykulu olduğunu anlamıştım "Günaydın hyung.".

"Günaydın Jimin.Daha iyi misin?"

Gözlerini kapatıp hafifçe başını sallamıştı.Yaralarının bazıları derindi,bıçak ile bir kaç iz bırakmıştı babası.Pansuman sırasından canı çok acımıştı arabada giderken bile canının acıdığını söylemişti.Tekrar uyumak üzere olduğunu fark ettiğimde konuştum.

"İstersen bir duş al.Jimin dolabında hiç tişört yoktu,neden?"

"Şey,babam dövdüğü zamanlar genelde kollarıma vuruyordu yaralar gözükmesin diye hep uzun kollu aldırırdı."

"Sen şimdi duşa gir ev sıcak sana bir tişört veririm.Yarın da alışverişe çıkarız."

Kalkıp başını yatak başlığına yaslayıp bana baktı.

"Hyung gerek yok cidden."

"Jimin uzun kollu ile duramazsın,ev cidden sıcak."

"Hyung olmaz işte.Ben zaten bir iki güne bir ev bulurum."

"Üzgünüm ama o yaralar geçene kadar bu evden gidemezsin.Sana havlu getiririm,birazdan da Taehyunglar gelecek."

Başını sallayarak onaylamasıyla odadan çıkıp bir havlu alıp odaya geri girdim.Havluyu odadaki banyoya koyup odadan çıktım.Kendi odama girip dolaptan annemin aldığı ama hiç giymediğim pastel yeşil sağ göğsünde küçük bir ay ve bir kaç tane yıldız olan tişörtü aldım,ona yakışacaktı.Yatağın üstüne tişörtü yerleştirip aşağıya indim.Bir süre sonra Jimin de yatağa koyduğum tişörtü giymiş bir şekilde aşağıya inmişti,düşündüğüm gibi yakışmıştı.

"Yardım edebileceğim bir şey var mı?" çekinerek sorduğu soruya karşı hafifçe gülümsemiş,yardıma ihtiyacım olmadığını söyleyip salonu işaret etmiştim.Kahvaltılıkları yemek odasındaki masaya dizmiş salona doğru yol almıştım.Yorucu bir 24 saat geçirmiştim hem mental anlamda hem de fiziksel anlamda.Salona girdiğimde Jimin'i büyük kitaplığımı incelerken bulmuştum.Geldiğimi fark ettiğinde bana dönmeden konuştu.

"Buradaki kitapların çoğunu hep okumak istemiştim.Kitap seçimlerin cidden iyi."

"Okuyabilirsin sorun olmaz."

"Kitaplarını paylaşmayı sever misin?"

"Bayılmam ama paylaşırım tabii."

"Ben nefret ederim.Rahatsız edici."

Hemen yanında durup baktığı kitaplara baktım,favori kitaplarımın olduğu rafı inceliyordu.En sevdiğim kitabı alıp Jimin'e verdim.Eline alıp ilk kitabın arka kısmını okudu sonra ise sanki dokunmaya korkuyormuş gibi narince sayfalara baktı.Arkasına geçip ellerimi kitaba uzattım,ayracın olduğu sayfayı açıp okuması için durdum. Bu sayfayı sevme nedenimi bilmiyordum sadece çok güzeldi.Sayfa da sadece "Aslına bakarsanız ikili birbirini çok sevdi.Birbirlerine öyle bir bakarlardı ki dışarıdan bakan herkes onları aşık sanardı nitekim öyleydi de.Ama Henry öyle korkaktı ki sırf bu korkaklığı yüzünden çok aşık olduğu adamı bırakıp sırf "normal" olan bu diye hiç sevmediği bir kadın ile evlenip aile kurmuştu,yani Henry buna aile diyordu.Hiç bir aile evdeki zamanlarını konuşmayarak geçirmezdi değil mi,aile ortamı sıcak olurdu Henry ise o ortamda donuyordu.Alex ise Henry'i unutmaya çalışmış pek başarılı olamamıştı.Henry'nin kaçışından dört yıl sonra bir erkek ile tanışmış evlenmişti Henry'nin aile denemeyen ortamın daha sıcağını yaşıyordu ama tam olarak asla aile olmamışlardı." yazıyordu.Okumayı bitirince Jimin konuştu.

"Hyung bunu okuyabilir miyim?"

"Evet ama baya üzücü bir kitap ona göre."

"Sorun değil."

Kapının çalmasıyla Jimin'in elindeki kitabı tutmayı bırakıp kapıya doğru ilerledim.Kapıyı açtığım gibi Taehyung salona dalmıştı biraz sonra da Taehyung'un saçma salak iltifatlar etmesi ve Jimin'in kahkaları duyulmuştu.Çok güzeldi,kahkası bile çok güzeldi.Kapıdakı diğerlerini içeriye alırken Jeongguk'un surat astığını görmüştüm,yaklaşık bir yıldır Taehyung'a aşıktı ama bunu bir kere bile ona söylememişti sadece ben biliyordum.Doğal olarak yeni tanıştığı birine bu kadar yakın olması onu rahatsız ediyor,kıskandırıyordu.Kapıyı kapatıp salona geçtim.Taehyung ve Jimin yerdeydi Taehyung Jimin'e sarılmaya çalışıyor Jimin ise onu ittiriyordu.Diğerleri öylece konuşuyordu Jeongguk ise sinirli bir şekilde ikiliye bakıyordu,yanına oturup omzunu sıktım.Bana baktığı gibi gözlerinde kırgınlık görmüştüm,ne olmuştu?

"Yoongi pankekleri mutfağa koydum haberin olsun."

"Tamam hyung.Jungkook hadi bana yardım et de çabuk hazırlayalım."

Hiç bir şey demeden peşimden gelmişti.Mutfak tezgahına yaslanıp ona baktım o ise pankekin olduğu kabı poşetten çıkarıyordu.

"Neye kırıldın Jeongguk?"

Bir süre öylece önüne baktı,en sonunda dolu gözlerle bana baktı.

"Dün kavga ettik... Ona Jimin'e çok çabuk güvenmemesini ne olacağını bilmediğini söyledim,bana bağırdı çok bağırdı hem de.Anlamıyorum tanımadığı insanlara karşı hiç böyle olmadı şimdi baksana üstüne atlamalar,durmadan iltifat etmeler."

Gözlerini koluna silip tekrar pankekleri hazırlamaya döndü.

"Acıtıyor aslında onun için bu denli hiçe sayılmak.Sevgililiği de bıraktım hiç bir zaman Jimin'e davrandığı kadar yakın davranmadı bile bana.Duydun az önce Jimin'e " Çok güzelsin,çok tatlısın da." dedi defalarca bana ise hep çirkin olduğumu söyledi şaka bile olsa acıtıyor."

Pankekleri büyük tabağa koyup hemen yemek odasına gitti.Bende anlamıyordum Taehyung Jimin'e nasıl bu kadar çabuk güvenmişti?







insecure art Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin