⊗ [X-WATT 2] - BÖLÜM 15 ⊗

380 52 27
                                    

(Diyar Pala - Uzak Ol)

[GIRIŞ]

Bakışları korku ve gerginlik içinde etrafta dolanırken elindeki kırılmış dürbünle üssün etrafını taradı Hoseok. Derin bir nefes bıraktı oflayarak. Yalnız olduğuna mı üzülsün, etrafta dolaştığını düşündüğü şeylerin yakınında olduğunu hissetmesine mi korksun, ne yapıp edeceğini mi düşünsün şaşırmıştı. Aklı cebindeki kayıttaydı.

Bir an önce buradan çıkmanın yolunu bulmalıydı.

Arkadaşlarını çok, çok merak ediyordu.

Birden bir ses geldi arka taraftan. Hoseok hemen kulenin diğer tarafına geçti ve demir çitlerin arkasına baktı. Hiçbir şey yoktu. Etraf gündüz ya da gece fark etmeden her daim karanlık olduğundan uzak bir yeri görmeniz imkansızdı. Hoseok gözlerini kıstı.

Bir çift kırmızı nokta, kendisine bakıyordu.

Hoseok neye uğradığını şaşırdığında bedeni bir anda korkuyla doldu.

Fakat ışıklar anında söndüğünde Hoseok gördüğü ışıkların olup olmadığından şüphe duydu. Birkaç dakika sonra tam arkasını dönüp korku içinde kulenin kaldığı tarafına gidecekken bir ses duydu.

Bir koşma sesi.

Ve ardından bir yere düşme sesi.

Korku, dehşet ve gerilimin içinden çıkmış bir nefes alma sesi tüm üssü yankıladı. O kadar yüksek bir nefes alma sesiydi ki Hoseok zorlanmadan bunun bir insan sesi olduğuna emin oldu. Kuleden çıkar çıkmaz yere düşmüş bedene baktı karanlığın içinden durduğu yerde. Yere düşen beden kafasını kaldırmaya çalıştı zorlukla, kulenin kapısının önünde dikilip öylece kendisine bakan bir siyah gölge gördüğünde hızla ayağa doğrulmaya çalıştı. Ona doğru yalpalayarak koşan bir insan gördüğüne sevinse de neler olup bittiğini anlamayan Hoseok, dehşet içine kapılıp bir anda geriye sendeledi. Ancak ona koşan beden takılıp yere düştüğünde koşarak onu kaldırdı Hoseok. Karanlıkta yüzünü seçemiyordu hala. Onu kuleye götürdü. Kapıyı kilitleyip feneri bulduktan sonra yüzüne doğrulttu ışığı.

Ve korkusu bin kat arttı.

Yüzü kanlar içinde olan şahıs, sivrileşmiş dişleriyle kendisine bakıyordu ağlayarak. Hoseok titreyen sesini konuşmaya zorladı. "S-Seokjin!"

Hoseok ağlamaya başladı. "Aman tanrım... Seokjin!"

Fakat Seokjin ayağa zorlukla kalkıp sendeleyip yalpalayarak tişörtünü kaldırdığında Hoseok şoka uğradı. Koca bir çürük vardı bedenindeki deliğin etrafında.

"S-So-k-uldum..."

Hoseok'un bedeni titremeye başladı. "S-Sen..."

"Buradan sa-sakın ç-ç-çıkma..." Korkudan değildi kekelemesi. Sanki istemsizce kekeliyor gibiydi.

"Neden-"

"Ç-Ç-ÇIKMA DE-DEDİM!" Ses tonu bağırdığında değişiyordu ve bu Hoseok'un hiç hoşuna gitmemişti. "Tamam!"

Seokjin yalpalayan bedenini zorlayarak yürüttü ve etrafa bakındı hızla, Hoseok onun normal davranmadığını fark etti. Kekelemesi de, yalpalaması da, ani göz ve kafa hareketleri de normal değildi. Sokulduğu için bu hale gelmiş olduğunu düşündü ancak kim neden bunu ona yapmıştı anlamıyordu. Birden aklına cebindeki kayıt geldi.

Boğazına bir yumru oturdu.

Seokjin aradığını bulamayınca üzerindeki yırtılmış tişörtü sivrileşmiş dişleriyle yırtıp yarasına bastırdı. Hoseok ona doğru adım atınca çığlık attı. "Y-YA-YAKLAŞMA!"

◄[Ⓧ]► X-WATT 2: Dağılış® | #f-action (✓)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin