Selammm kalbimin içleri yeni bölümle geldik.
Satır başı yorumlarınızı bekliyorum.
Keyifli okumalar dilerim.
Tam beş ay olmuştu. Bugün onun ölüm günüydü bundan beş ay önce gitmişti benden. Terk etmişti beni umutlarımızı, yarınlarımızı, hayallerimizi. Şimdi de bana bıraktığı son hatırasıyla onun bana son kez veda ettiği yere gidiyordum. Tim de arkamızda ki araçta bizi takip ediyordu. Şehitlik anısı'nın önünde durduğumuz da derin nefes alıp verdim. Yanımda ki emanete baktım şimdiden gözleri dolmuştu.
"Hadi." Dedim titremeye ramak kalmış sesimle. "Elisa topla kendini." Elisa gözlerini silip hızla başını olumlu anlamda sallayınca arabadan inip şehitliğe doğru ilerledik. Sinan'ın mezarlığına gelince Elisa ağlıyarak konuşuyordu. Ama tepki veremiyordum öylece izledim mezarlığını okudum mezar taşında ki yazıyı. "Şehit." Diyordu. "Şehit Yüzbaşı Sinan Özen." Ve bir kaç yazı daha ama ben bir tek yazıya baktım. ŞEHİT. Ne kadar basit bir kelime gibi gelse de altında yattığı manalar anlamlar çok fazlaydı. Gözü yaşlı bir topluluk bırakmıştı arkasında şimdi öylece bakıyordum bir zamanlar aşık olduğum adamın mezar taşına.
Aşığım sana diyemiyorum ona çünkü ihanet etmiş olurum sevgimize hatıralarımıza yaşanmışlıklarımıza. Aşığım diyemem ama seviyorum herşeye rağmen hala seviyorum. Aşığım diyemem çünkü duygularımı bende bilmiyorum.
Yavaşça ilerledim mezar taşına doğru elimi Elisa'nın omzuna koyup başımı sadece gitmesi için salladım. Gözü yaşlı şekilde başını olumlu anlamda sallayıp Sinan'ın mezar taşını öpüp bir şeyler mırıldandı. Elisa ayağa kalkınca time doğru döndüm hepsi gözleri dolmuş şekil de mezar taşına bakarken ağabeyime baktım. Ne zaman ağabeyimin gözlerinin içine baksam konuşmasam anlardı beni bugünde anlasın istedim konuşmamı beklemesin istedim. Öylede oldu her zaman ki gibi anladı beni, başını olumlu anlamda sallayıp Elisa'nın omzuna elini koyup çıkışa doğru ilerlediler. Bir süre arkalarından baktım. Derin nefes çekip mezar taşının yanına diz çöktüm. Elimde ki karanfilleri mezarına koyup sustum. Herkes beni sustu bilirken ben içimden bağıra bağıra konuştum.
"Ben geldim. Küçük kurdun. Bak yine sana geldim intikamını aldım dediklerini yaptım anılarımız, hatıralarımızı hepsi arka bahçede gömülü. Sözümü tutuyorum ağlamıyorum artık. Haftada bir iki kere operasyon dışı aklıma gelince ağlıyorum. Şimdi gülüyorsun bana biliyorum ama sırf sen istedin diye unutmaya çalışıyorum seni unuttum da belki... Elisa, ona gözüm gibi bakıyorum şuan üniversite sınavına hazırlanıyor onun için elimden gelenin en iyisini yapıyorum. Demiştin ya bana soyum senin yolundur diye hah işte bende o yolu güzel hale getiriyorum gözün arkada kalmasın sevgilim. Ben hep hatıralarımıza, anılarımıza sahip çıkacağım. Bana ilk dişi kurt dediğin zamanı hatırlıyorum da kendimden geçmiştim bir şerefsiz yüzünden. Tüm karargâh beni konuşuyordu operasyonda kendini kaybeden kurt diye ama sen bana o gün ilk defa gözlerimin içine bakarak dişi kurdum dedin. Sen bana ilk kez orada gözlerimin içine bakarak seni seviyorum kurt dedin. Şimdi sana birşey söyleyeyim mi Yiğit? Bu küçük dişi kurt da seni çok seviyor. Ve sana bir şey daha diyeyim mi Sinan? Bu dişi kurt seni çok özledi." Usulca nefes verip akan burnumu çektim. "Seni seviyorum koca adam kendimize hep iyi bakacağız söz. Hoşçakal."
Derin derin nefesler alıp verdim. Yavaşça kalktım ayağa ne zamandır aktığını bilmediğim gözyaşlarımı sildim usulca arkamı döndüğümde sadece Turan vardı. Gözlerinde ki acıyı göre biliyordum, hüznü, çaresizliği, sevgiyi bile göre biliyordum bugün. Usulca ona doğru yürüdüm gözümün içinde gözlerimde ne gördü bilmiyorum belki bitmişlik, belki çaresizlik, belki acı, belki de hala ona karşı olan sevgim. Evet onu seviyordum kabul ettim bunu ama itiraf edecek kadar güçlü ve cesur değilim. Turan hiçbir şey demeden açtı kollarını her iki yana ilk başta öylece baksam da ihtiyacım vardı o kollara girdim usulca iki kolun arasına belki bu yaptığım en saçma şeydi en ahlaksızca şeydi. Eski nişanlımın önünde gençlik aşkıma sarılıyordum. Öylece durdum kollarının arasında barut ve deniz karşımı olan kokusunu içime çektim istemsizce gözlerim kapandı kendiliğinden özlemişim bu kokuyu seneler sonra yine aynı adam, aynı kadın, aynı koku, aynı aşk, ve aynı sarılış tek değişen zaman ve mekan. Bu sefer de geçmiş için döktüm gözyaşlarımı kimse bilmese de ben bizim için de döktüm gözyaşı Turan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölge Timi
AcciónAnnesini ve babasını küçücük yaşta şehit veren bir kızdı o. Yanında bir tek biricik ağabeysi vardı. Şimdi o küçücük kız büyüdü kocaman bir bordo bereli bir yüzbaşı oldu. o kim mi? o Asena Türkoğlu tüm zorluklara göğüs geren kahraman türk askeri.