Exo-Oasis
Sehun üniversitenin tanışma gecesinde elinden telefonu düşürmüyordu, yine.
"Yeter ulan puşt, benimle ilgilen."
Sehun başını kaldırdı ve telefonunu kenara koydu. Elini dramatik bir şekilde alnına yaslarken derin nefesler alarak Jongin'e baktı.
"İmdat.. Dibim düşüyor benim.."
Jongin gururla gülümsedi ve ütülü beyaz gömleğinin yakasını düzeltti. "Alt tarafı takım elbise giydim lan, o kadar mı iyiyim sahi?"
"Sana değil esmer puşt."
"Ne? Kime?" Jongin kaşlarını çattı ve arkadaşının omuzlarını tutarken onu dramatik bir şekilde sarstı.
"Dünyanın en güzel erkeğine.. Hazreti Do Kyungsoo'ya."
"Oğlancı mı oldun başıma? Benden başka bir erkeği beğenmene iznim y- Bekle, o kim?"
Sehun göz devirip telefonunu arkasına sakladı ve ani bir ruh değişimiyle dudaklarını büzerken başını iki yana salladı. "Asla göstermem oppamı."
Jongin yüzünü buruşturup önüne döndüğünde Sehun telefonunu sıkı sıkıya tutmak şartıyla Jongin'e sırnaşmıştı.
"Yapma böyle sevgilim, öpim de barışalım hadi."
"Iyy, git ayol. Aldattın beni."
Yalnız oturdukları dörtlü masanın öbür tarafına oturan iri bedenle birlikte ikisi de oturdukları yerde dikleşip ciddi bir tavır takınmışlardı.
"Selam çömezler. Sizi bu üniversitenin tanrısıyla tanıştırmama izin verin."
"Tanrı? Pekala, tabii."
"Park Chanyeol, okulun en yakışıklısı, en güçlüsü ve hocaların göz bebeği."
Sehun etrafına bakındı kısaca. "Nerede?"
Chanyeol elini masaya vurdu ve bedenine nazaran oldukça sevimli olan gülüşüyle birlikte kendisini işaret etti.
"Kendimden bahsediyorum, anlamanız gerekiyordu.."
Jongin gülümsedi ve elini Chanyeol'e doğru uzattı. "Kim Jongin, dans bölümündeyim. Yanımdaki şey de Oh Sehun, fotoğrafçılıkta."
"Arkadaşının dili yok mu Jongin?"
Jongin Sehun'a kısaca bakıp ensesine vurdu. "Sana diyor puşt, cevap versene saygısız it."
Sehun yüzündeki yapmacık gülümsemeyle Jongin'e baktı.
"Saygısız diyene bakın hele." Ardından Chanyeol'e döndü ve samimi bir şekilde güldü. "Siz hangi bölümdeydiniz?"
"Heykel."
Sehun gözlerini kısarak karşısındaki bedeni inceledi. Kırmızı dalgalı saçlarına, geniş omuzlarına ve yapılı vücuduna baktı. Gözleri en son iri ve kemikli elleriyle buluştuğunda sessizce Jongin'e yaklaştı ve kulağına eğildi.
"Sadece.. Üstünde önlük dışında bir şey olmadan heykel yapmaya odaklandığını düşün Jongin. Oğlancı olmak kötü sayılmaz.."
Jongin içtiği suda boğulduğunda Sehun arkadaşının kafasına vurmuştu. "Boğulmasana aptal."
Chanyeol ikisine de gülerek baktı ve arkasına yaslandı. "Tanrı olduğumu kabul edin.
"Kabul."
Sehun'un hızlı cevabı Chanyeol'ü gülümsetmişti. İlgiyi seviyordu Chanyeol, beğenilmeyi, takdir edilmeyi, saygı görmeyi ve çocukluk aşkını. En çok da onu seviyordu.
"Do Kyungsoo'dan arkadaşlık harici uzak durmanız karşılığında iyi anlaşacağımızı düşünüyorum çocuklar."
"Kim bu Do Kyungsoo? Buraya geldiğimden beridir en az beş kez ismini duydum."
Jongin'in sorusuyla ikilinin bakışları onu bulmuştu.
"Çünkü çok güzel, herkesin ondan bahsetmesi normal."
"Ben de abarttığını düşünüyorum Sehun."
Chanyeol elini tekrardan masaya vurdu.
"Do Kyungsoo, gelecekteki eşim oluyor çocuklar. Aklınızda bulu- Çüş ananı sikeyim."
Chanyeol kafasında hissettiği sert vuruşla birlikte lafını yarıda bırakmak zorunda kalmıştı.
Masada kalan son boşluğu dolduran kişi Minseok'tan başkası değildi.
"Bakmayın siz bu kepçeye. Kendisi ona aşık olduğu için onun da kendisine aşık olacağını düşünüyor. Ah, neyse. İsterseniz sizi gruba ekleyebilirim?"
"Ne grubu?"
"Do Kyungsoo'ya aşık olanlar grubu. Daha doğrusu, oğlanlar grubu."
Jongin kaşlarını kaldırarak masadakilere baktı.
"Kaç kişilik bir grup? Gerçekten bir erkeğin peşinde bu kadar erkek olması normal mi?"
Chanyeol kaşları çatık bir şekilde otururken kollarını göğsünde birleştirdi.
"Bir grup değil.. 3.grubun da katılım sınırı dolmaya yakın, 4'e geçilir yarına kalmadan."
Sehun telefonunu çıkartıp Minseok'a uzattı. "Lütfen beni de al."
Jongin arkadaşına şaşkınlıkla bakarken Chanyeol sinirden köpürüyordu, Minseok ise gülmekle yetinmişti.
*****
Gecenin devamı sessiz ve sakindi. Jongin her ne kadar merak etse de Kyungsoo denen herifi görememişti. Minseok onun bu tür gecelere katılmadığını, başının ağrıdığını söylemişti.
Fazla ilgi dolayısıyla başı ağrıyormuş paşanın, rahatsız edilmek istemiyormuş.
Jongin Chanyeol'ün 5 yaşından beridir Kyungsoo'ya aşık olduğunu öğrenmişti. Görüntüsünün aksine, Chanyeol bir bebekti konu Kyungsoo ise. 7.yaş gününde Kyungsoo ona hediye almayı unutmuştu, Chanyeol ise onunla evlenmeyi kabul etmezse onunla barışmayacağını söylemişti. Kyungsoo el mecbur kabul ettiği andan beridir de Chanyeol gerçekten evleneceklerini düşünüyordu. Kyungsoo için şehrin en iyi lisesinden vazgeçmiş, istediği bölümü okumayı reddetmişti şansı varken. Chanyeol nefes aldığı sürece Kyungsoo'yu sevmeye devam edecekti ve Kyungsoo'nun verdiği sözü bir gün tutacağına inanıyordu.
Minseok kendi halinde, sakin ama sevgi dolu biriydi. Jongin'in gözlemlediği kadarıyla en azından. Kendini Kyungsoo'nun menajeri olarak tanıtıyordu, çünkü Kyungsoo kimseyle muhatap olmaktan hoşlanmazdı. Ona verilecek aşk mektuplarını, hediyeleri, mesajları Minseok alıyor ve Kyungsoo'ya iletiyordu. Do Kyungsoo'ya aşık olan oğlanlar grubunu da o kurmuştu zaten. Gruplarda herkes Kyungsoo'ya olan hayranlığını dile getiriyordu.
Kyungsoo ise masadakilere göre burnu havada biri sayılmazdı. Tek derdi insanları sevmiyor olmasına rağmen etrafında fazlaca insan olmasıydı. Kyungsoo kimsenin karşı koyamayacağı bir auraya sahipti ve insanları kendine çekiyordu.
Jongin hepsinin aptal olduğunu düşündü. Birçok erkek onun hayranıydı ve hepsi biliyordu ki Kyungsoo onlara karşılık vermeyecekti. Kyungsoo sıradan bir insandı fakat hayranları vardı, birçok aşığı ve menajeri bile.
Jongin içten içe hepsine acıyordu.. Çünkü kendisi 'oğlancı' değildi ve bir oğlana bu kadar ilgi duyulması ona saçma geliyordu.
^^^^^
Merhaba cnmss! Kyungsoo'nun güzelliğine itirazı olan yoktur değil mi? Olmamalı çünkü.
Umarım beğenerek okursunuz. Sizleri seviyorum. <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Do Kyungsoo'ya Aşık O(ğ)lanlar Kulübü
FanfictionJongin oğlancı değildi ve okuduğu üniversitedeki her erkeğin Kyungsoo denen oğlandan hoşlanmasını hiç de mantıklı bulmuyordu.