Jungwoo öğretmen kendisine göre küçük kalan masasına eşyalarını bıraktı. Bütün sınıf ona bakıyordu. Yeni okulunda yine çok ilgi görmüş gibiydi.
"Merhaba çocuklar ben Kim Jungwoo. Bu dönem Biyoloji derslerinize ben gireceğim. Umarım iyi anlaşırız."
Sınıftan çıt çıkmadı.
"O zaman sizler de kendinizi tanıtın. Ezberlemem uzun sürecek ama haberiniz olsun."
Herkes kendini tanıtınca pek bir sıkıntı yok gibi duruyordu.
"İlk dersimiz olduğu için hiçbirinizi sıkmak istemiyorum. Ben de o sıralardan geçtim ve hayatta gördüğüm en sinir şeylerden biri de ilk dersten konu işlemektir. Bu yüzden ben de birbirimizi daha iyi tanıyacağımız bir oyun düzenledim."
Durup sınıfa baktı. Hepsinin gözleri parlıyordu.
"Ne dersiniz? Oynayalım mı?"
Tüm sınıf tek bir ağızdan bağırdı.
"Eveeeet."
^-^
Bir hafta çoktan geçmişti ve bütün öğrencileri onu sevmişe benziyordu.
Sabah hızlıca hazırlanmıştı. Yorgun olduğu için biraz geç kalkmıştı.
Arabasına atlayıp okula geldi. Park yerlerine arabasını park edip okula girdi. Öğretmenler odasına ilerlerken bir tane öğrencisi yanında durdu.
Gözünü kısıp onu inceledi ve ismini hatırlamaya çalıştı.
"Doyoung. Evet, Doyoung ne oldu?"
"Hocam size önemli bir şey söylemeliyim."
Bir garip bakıyor sanki diye düşünmeden edemedi Jungwoo.
"Söyle. Dinliyorum."
"Hocam dükkan açıkta kalmış."
"Dükkan?"
Jungwoo sonunda ne demek istediğini anladığında koca gözlerle duvara döndü. Cidden açıktı. Aceleyle giyinirken muhtemelen gözden kaçmıştı.
Hemen fermuarı çekti ve çocuğa geri döndü. Yüzü hafiften kızarmıştı.
"Teşekkürler Doyoung."
Doyoung gülümsedi. Bu durumda gülümseyebiliyor muydu?
"Rica ederim hocam. Görüşürüz."
Doyoung sonunda gidince hiçbir şey olmamış gibi öğretmenler odasına geçti. İstemsizce otururken bir kere daha kontrol etmişti.
İlk dersindeki gireceği sınıf için dolabından kitabını almaya gitti. Dolabının kapağını açtığında bir anda üstüne bir kutu düştü. Son anda yakalamıştı neyse ki.
Etrafına bakındı. Acaba öğretmenlerden biri yanlışlıkla onun dolabına mı koymuştu diye. Zaten kutuyu çevirince üzerinde yazan ismini gördü.
İnternetten bir şey mi sipariş ettim diye düşündü ama etse etse buraya mı ederdi?
Kitabı kutunun üzerine koyarak dolap kapağını kapattı.
Masasına geçip kutuyu saran ince şekilli kağıdı yırttı. Kutuyu direk açtı. İçinde bir sürü Abur cubur vardı ama geneli çikolataydı.
"Bu da neyin nesi?"
Dedi kendi kendine. İçini biraz daha karıştırınca da bir not kağıdı ile karşılaştı.
İkiye katlıydı ve dış yüzeyinde 'Lütfen tek başınayken oku.' yazıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gizli Hayran ~Dowoo~
FanfictionO seks oyuncaklarını en yakın zamanda beraber kullanmak dileğiyle... ^-^ Hayatımız mı mahvolacak? Bunu mu düşünüyorsun? Sevgini bunun arkasına mı saklıyorsun? Benim hayatım sen olmuşken nasıl bu kadar kırıcı olabilirsin? Seni seviyorum. Sana deliler...