17.BÖLÜM - İLK GECENİN BÜYÜSÜ

8.5K 735 164
                                    

ve döndüm :) sağlık durumum biraz daha iyi. Ara ara eklem ağrılarım sürüyor, o da bir iki ay devam edermiş. Bir de hala içtiğim su ile yediğim yemeğin tadı aynı -HİÇ TATLARI YOK :( Lütfen herkes kendine dikkat etsin. Çok korkutucu bir dönemdeyiz. Uzaktan da olsa ailemizden ilk kaybı verdik. Hepimiz bu hastalığı geçirdik, ailede en ağır geçiren ben ve kaynımdık. Çok ağrılı bir süreçti. Hastalıkla savaşan herkese geçmiş olsun, güzel dilekleri için de herkese teşekkür ederim.

**-**
Taylan koltukta iyice yayılarak oturmuş, kızı da kollarına almış saçlarına öpücükler konduruyordu. “Şuanın rüya olmasından çok korkuyorum Hilal.”
Hilal başını kaldırıp adamla gözgöze geldi, “Rüya olmadığını kanıtlamamı ister misin?” deyip, adamın önce dudaklarına sonra yeniden gözlerine baktı.


Taylan dilini yutmuş gibi sadece başını aşağı yukarı sallayıp, yutkundu. O an istemsiz bir şekilde dudakları aralanmıştı. Ellerinden biri Hilal’in ensesinde gezerken, diğeri sırtında küçük oyunlar oynamaya başladı. İlk geceden böyle bir teslimiyet beklemiyordu açıkçası, ama hayır diyecek de değildi. Çünkü bu kızı deli gibi istiyordu.

Hilal adamın yanağını okşadı, oradan boynuna indirdi elini, omuzlarını onu delirtecek şekilde okşadıktan sonra göğsüne, oradan da karnına indiğinde hafifçe gülümsedi.

Taylan’ın nefesi kesilecekti, “Aklımdakini yapacağını söyleme!” dedi oturduğu yerde kaykılarak. Kadına dokunması için daha açık bir alan vermişti.
Hilal onun kulağına doğru eğildi, “Tabiki aklındakini yapmayacağım!” diye tıslayıp, adamın karnını iki parmağı ile kıstırdı.

Yerinden sıçrayan Taylan yüzünden Hilal de koltuğun diğer tarafına savrulmuştu.
“Ah! Manyak!” diye bağırıp, tişörtünü havaya kaldırdı. Kızın kıstırdığı yer kızarıktı, “Bak kızartmış ya!” sesi dayak yemiş çocuklar gibi çıkıyordu.
Hilal omuz silkti, “Dua et kızgın yağda kızartmadım, düğünsüz gelinliksiz evlendim ya,” diye çemkirip ellerini göğsünde bağladı.

Taylan sakin olmak ister gibi derin derin nefesler aldı önce, sonra da kıza sarıldı, “Aşkım, o düğün olacak söz veriyorum. Gelinlik, damatlık, zıbınlık ne gerekiyorsa alıp, giyeceğiz. Ama bu gecenin büyüsünü bozmasan mı? En azından sarılıp uyusak, hem demin ne güzel dokunuyordun, devam etsen...”
“Devam mı edeyim?” diye sordu seksi bir ses tonu ile.

“Çok istiyorum desem?” nefesi kesilebilirdi şimdi şuan.
Hilal sinsice sırıtıp, adamın yandaki telefonunu alarak kamerayı açtı. Üzerindeki gömleğin birkaç düğmesini açarken Taylan ona kaşlarını çatarak bakıyordu. Ne yapmaya çalıştığını anlamamıştı.

Göğüs dekoltesini cömertçe ortaya seren kadın, eliyle saçlarını dağıttı ve dudaklarını öpücük verir gibi büzerek bir iki fotoğraf çekildikten sonra adamın elini tutup, telefonu avcuna bıraktı. “Bir şarkı vardır bilir misin Taylan? Şarkı da ünlü sanatçı diyor ki;
‘Üstünü sıkı giy, üşüme geceler ayaz...
Resmime sarılıp yat uyu, özlersen yaz...’” sonra biraz düşündü, “Gerçi o ‘yat uyu’ kısmını biraz değiştirip, kendine uyarlarsın artık.” Sonra adamın şaşkın haline gülümseyip, dibine kadar geldi, “Madem kendi kendine nikahı ayarladın, kıydın. İlk geceni de kendi kendine... neyse anladın sen! İyi geceler kocacığım!” dedi ve kahkaha atarak odadan çıkacakken Taylan’ın homurtusunu duydu.

“Lan benim yapmam gereken şeyi, kız yaptı! Resmen sikip gitti beni!” diyerek elindeki telefonu sinirle yatağa fırlattı.
Hilal kapıyı kapatmadan içeri doğru seslendi, “Fantezi seviyorum ben kocacığım!”
“O kocan sana gösterecek yakında fantezinin kralını karıcığım!”

SAKLIMDASIN * BELA SERİSİ I - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin