22. Sen Benim Her Şeyimsin

9.2K 563 438
                                    

Şimdi sizi biraz üzebilirim, 1 hafta boyunca aktif olamayacağım...

~Taehyung

İkimizin de aynı anda dudaklarından dökülen o cümleyle tüm vücudumun uyuştuğunu söyleyebilirim. Benim Jungkook'un dudaklarına ihtiyacım vardı, onun kolları arasında olmama ihtiyacım vardı, onun kokusuna ihtiyacım vardı...

Aşık oluyordum... Ben ona aşık oluyordum...

Jungkook tekrarladı: "Kalamayız... Kalamayız..."

Gözlerimiz  birbirine kilitlenmişken sessizliği bozdum:

Th: Filmi kaçırıyoruz.

Jk: Biz burada en güzel filmi çekiyoruz.

Duygulanmıştım... Gözlerim dolarken Jungkook elleriyle gözyaşımı sildi:

Jk: Neden ağlıyorsun güzelim?

Th: Ben... Ben sanırım mutluluktan ağlıyorum.

Jk: Mutluluktan bile ağlamanı istemiyorum.

Ona gülümsememi sunarken elimden tutup wcden çıkardı beni:

Jk: Filme zaten yetişemeyiz artık, güzel bir yemeğe ne dersin?

Th: Harika olur derim.

El ele AVMdeki bir lokantaya oturup siparişlerimizi verdik. Jungkook düşünceli gözlerle beni izlerken bir soru yöneltti:

Jk: Tae, lunaparka giderken dolabından giymen için bir giysi seçtiğimde halandan hediye olduğu için giymek istemediğini, halanı da baba tarafından olduğu için sevmediğini söylemiştin. Baban ile problemini merak ediyorum. Bana anlatacaktın değil mi?

Beklemediğim yerden gelmişti.

Th: Anlatabileceğim pek bir şey yok. Ben henüz küçükken babam başka bir kadın buldu ve bizi terkedip gitti hepsi bu.

Jk: A-Anlıyorum... Aynı şeyi yaşadım biliyor musun? Ama ben anne tarafından yaşadım

Th: Çok üzüldüm, neden bunu yapıyorlar anlamıyorum.

Jk: Ben de...

Üzücü bir ortam oluşmuştu, bu konuyu dağıtmak için yeni bir konu açayım dedim ama yeni açtığım konu çok daha berbattı:

Th: Biz Jimin ile arkadaşlık bağımızı tamamen kopardık.

Jk: Ne?

Th: Sana öyle şeyler söylememesi lazımdı. Senin aklını karıştırıp üzmemesi lazımdı.

Jk: Benim yüzümden mi tartışınız?

Th: Hayır... Bana çok kötü sözler söyledi. Yaptıklarını öğrendikten sonra neden hala seninle takıldığımı sorup durdu. Daha sonrasında ise bir sürtük olduğumu ve senin beni becermeni istediğimi söyledi.

Jk: Gerçekten ileri gitmiş. Ama sinir anında olur böyle şeyler.

Th: Bir süre onunla konuşmak istemiyorum.

Jk: Tabii sen bilirsin.

Yemek siparişlerimiz gelince ne kadar acıkmış olduğumu fark etmiştim. Bir yandan yerken bir yandan Jungkook'a soracak olduğum soruları aklımda toparlıyordum.

Th: Gerçek Jungkook'u özledin mi?

Jk: Hayır

Th: Emin misin?

Jk: Geçmişim için kendime kızıyorum. Geçmişim dediğim 1 hafta bile sayılmaz. Kendimi bu kadar hızlı değiştirdiğim için açıkçası mutluyum. Sen bana ya gerçek kendin ya da olmak istediğin kendin ol demiştin ya. Sanırım olmak istediğim kendimi buldum.

Th: Öyle mi? Yeni Jungkook'u tanıtsana bana biraz.

Jk: Eskisi gibi herkesle cinsel ilişkim olmayacak. Sadece kendime özel gördüğüm kişiyle olacak.

Son cümlesini söylerken gözlerime o kadar derin bakmıştı ki heyecandan kendimi öldürmek istiyordum.

Jk: Daha sonrasında eski halim gibi aşksız olmak istemiyorum, aşkı en güzel haliyle yaşamak istiyorum, belki de yaşıyorum?

Tüm bunları söylerken o kadar vurguluyordu ki kahrolası yanaklarım kızarmıştı.

Belki de ne aptal! Öpüştük biz! Arkadaş kalamayacağımızı söyledik! Hala ne tatava yapıyorsun!

İç sesimle yine bir kavgaya girmiştik, ama bu sefer iç sesim kesinlikle haklıydı. Aslında o her zaman haklıydı.

Th: Sanırım kimsen o kişi ol deme konusunda hata yaptım. Çünkü bu mutasyona uğramış halin gayet çekici.

Gülümsedi... Gülümsemesini seviyordum... Onu seviyordum...

Bir an aklıma gelen konuyla irkilmiştim:

Th: Hoseok ile hala görüşüyor musun?

Jk: Bu da nereden çıktı?

Th: Hiç, aklıma geldi...

Jk: Bana mesaj atıyor, attığı hesapları engelliyorum tekrardan açıyor. Takıntılı, aslında sana zarar vermesinden korkuyorum.

Th: Şey... Aslında o beni duvara sıkıştırıp bir takım tehditlerde bulunmuş olabilir.

Jk: NE!?

Th: Korkma korkma! Önemli bir şey olmadı gerçekten olmadı.

Jk: İnanamıyorum neden böyle birisi inanamıyorum

Th: Gerçekten hiçbir şey yapmadı sakin ol

Jk: Yapabilir ama, onunla nasıl başa çıkacağım bilmiyorum.

Th: Lütfen şimdi bunları düşünmeyelim.

Yemeklerimizi yedikten sonra kalktık ama ne yapacağımızı kesinlikle bilmiyorduk. Sinema ve yemek -her ne kadar yarım kalmış bir sinema olsa bile- işlerini halledince yapacak hiçbir şey kalmamıştı sanki. Alışveriş yapmaktan ikimiz de nefret ediyorduk çünkü...

Avmde gezinirken "Hadi bowling oynayalım" dedim.

İkimiz beraber oyun salonuna girince ne kadar eğleneceğimizi düşünmüştük. Bowling, bilardo, tenis ve çok daha fazlası... Saatlerimi burada harcayabilirdim, harcayacaktım.

.

Jungkook ile beraber geçen eğlenceli saatlerin sonuna gelmiştik. Ne kadar burada oyalandık bilmiyorum ama şöyle söyleyebilirim, hava kararmıştı.

Eve dönerken neden bir türlü konuşmadığımızı anlayamıyordum, kafama silah dayamak istiyordum. Öpüşmüştük! Kucağına çıkmıştım! Sinemada... Lavaboda... BİZ ÖPÜŞMÜŞTÜK!

Tanrım... Arkadaş kalamayacağımızı söyleyip daha ilerisinde bir şey söylememiştik gerçekten artık dayanamayarak Jungkook'a döndüm ve şöyle sordum:

Th: Jungkook... Ben senin neyinim?

Jk: Sen benim her şeyimsin...

(amınıza koyacam artık her şeyimsin de bilmem ne de düzgünce sevgili olun artık amk💆🏻‍♀️)

"0505" Taekook Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin