Gölge Timi

15. Bölüm Özel görev

Selam kalbimin içleri ♡♡♡

Yeni bölümle geldik.

Umarım bölümü beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

"Günaydın asker."

"Sağ ol."

"Nasılsınız?"

"Sağ ol."

"Siz de sağ olun." Ellerimi arkada birleştirip bir sağ bir sola doğru ilerleyerek önümde ki yedi koca adama baktım. Hepsi başları dik göğüsleri kabarık şekilde bana bakıyordu gurur du bunun adı herkes birbirleriyle gurur duyuyordu. Derin nefes alıp verdim.

"Sağa dön." Hepsi hızlıca sağa döndüğünde bende Turan'ın yanına doğru ilerliyordum.

"İki şer ol elli tur ve başla." Hepsi hızlıca iki şer olup koşuya başladığında ben ve Turan da arkada ikili olarak koşuyorduk.

"Daha hızlı asker." Hepsi komutumla bir an hızlandıklarında bende aynı hızda koşmaya başladım.

"Komutanım çok sessiz."

"Ne istiyorsun Akat?"

"Bir şarkı fena olmaz komutanım."

"Başla o zaman Kuzey."

"Yok komutanım ben başlamam." Kaşlarımı çatıp Kuzeye bakmaya çalıştığım da Turan konuştu.

"Neden Kuzey sesin mi kötü?"

"Yok komutanım güzel de..." Mert gülerek konuşmaya çalıştı.

"Olum desene utanıyorum tüm timler bizi izliyor diye." Fatih tüm karargâh'ın duyacağı şekilde güldüğün de şaşkınlık içinde yanımda ki Turana döndüm. Onun da bana baktığını gördüğüm de Turan gülüp göz kırptığında hızla önüme döndüm. Yanaklarımın ısındığını hissede biliyordum. Liseli ergenler gibi davranmak da neydi böyle kocaman özel kuvvetler de görev yapıyorum hala bir göz kırpma olayında utanıyorum. Derin nefes alıp verdim ama hala sıcak basıyordu.

"Daha hızlı asker."

"Komutanım g*tümüze roket mi bağlayalım anca bu kadar oluyor." Ateşin cümlesiyle hafif dudağım kıvrılsada kendimi toparlayıp bağırdım.

"Daha hızlı Ateş." Ateş sesimin ürkütücülüğünü anlamış olacak ki daha da hızlandı. Bende gülerek koşarken yanaklarımın soğuduğunu hissede biliyordum.

"Dur asker." Hepsi durunca derin nefes alıp vermeye başladık çok hızlı koştuğumuz için nefes nefeseydik.

"Sıraya geç." Hepsi kendini topladığı an karşılarına geçip bağırdım. "Şınav poziysonu al." Hepsi anında yere yüz üstü durduğunda gözüm bir an bana çarpık gülüşle bakan Turan'a kaysa da kendime gelip hızlıca bana bakan askerle baktım hepsi gülmemek için kendilerini sıktığını anladığım da hafif gülüp bağırdım.

"Yüz elli şınav asker." Hepsi şaşkınca bana bakarken Fatih hızlıca konuştu.

"Komutanım Allah için yüz elli ne?"

"Yüz seksen asker."

"Ama komu..."

"iki yüz asker."

"Ko..."

"Fatih kes sesini." Timin hepsi anında Fatihi susturduğunda hafif gülüp bağırdım.

"İki yüz şınav için hazır ol... başla." Hepsi hızlı hızlı şınav çekerken Mert'in önünde durup bağırdım.

"Kaç oldu asker?"