4●

165 6 0
                                    

Benim için yağmurları,
Durdurmak yerine
Benimle ıslanmayı iste.
***

Y

ağmurlar kışın temsili gibi görünse de aslında temizliğin -ruhun, kirli düşünceleri, dünyayı temizleme- temsiliydi.

Herbir damlası yerle kavuşana kadar derin ve anlamlı olarak ziyaret eder her yeri.

Ağva'ya gelmiştik. Yağmur kokusu etrafı her yeri kaplanmıştı. Kimse görünmüyordu etrafta. Burası yazın dolup taşarken şimdi bomboş yere dönüşmüştü. Yolculuk boyunca ilk defa hep uyumuştum. Nedeni Görkem'in parfümü arabanın içinde kaplıydı. Kokusu hoşuma gittiği için nasıl uyuduğumu hatırlamıyorum.

"Geldik."dedi Görkem.

Bu yerde tıpkı geçen sefer gittiğim köşk kadar güzeldi ve yeniydi. Beyazla boyalıdı ev ve yazın kullanıldığı için dekorasyon ona göre yapılmıştı.

"Çok güzel bir yer."dedim ve arabadan indim. Görkem de peşimden indi. O valizleri indiriken ben de dıştan eve bakıyordum. İki katlı olan ev,büyük bahçesiyle uyum içerisinde. Bahçe kış olduğu için çok canlı durmasa da güzeldi.

"İçeriği görmeden hayran kaldın ama."dedi Görkem.

Yüzümde o konuştuğu anda kendi kendine gülümseyi verdi.

"Burayı yazın ki haliyle hayal ediyordum."dedim.

Bana doğru bir adım attı.

"Neden hayal ediyorsun ki? Yazın tekrar geliriz."dedi.

Yüzümdeki gülümseme sona erdi. Bunu kendime itiraf etmek zor olacak ama kabullenmem lazımdı.

Ben Görkem'i yakın arkadaş gibi görüyorum. Bu aptal düşünceden kurtulmam gerek. O benim nişanlım ve ben bu yolu kabul etmiştim.

Korna sesi birden gelince ikimiz biraz sarsılsakta hiç renk vermeden arkamızı döndük. Mavi bir arabanın içinde Mina ve Kağan vardı bize karşı pis pis sırıtıyordu.

Mine arabanın içinde bana el sallarken Kağan Görkem'e alaylı şekilde bakıyordu. Mina hemen arabanın içinden indi ve bana karşı koşarak gelmeye başladı. Kollarımı açıp onun bana sarılmasını bekledim. Mina ile biz sarılırken Kağan ve Görkem konuşuyorlardı ya da şakalaşıyorlardı. Mina:

" dondum anasını satayım. Hadi içeri girelim." dedi.

Kağan da onu onaylayarak:

" bunlara bakılırsa,bunlar gelmeyecek Mina gel biz gidelim içeri." dedi. Onlar valizlerini alıp içeri doğru giderken ben ve Görkem bir sabır çekip valizlerimizi alıp içeri doğru gittik.

İçerisi tıpkı dışarısı kadar güzeldi. Salon renkli şekilde döşenmiş.İnsanın içini ferahlatan süslerle çevriliydi. Galiba biz gelmeden Görkem önceden hazırlıkları yapmıştı çünkü evde eksik bir şey yok gibiydi. Mina ne ara yukarı gittiğini anlamadığım şekilde aşağı iniyordu. Büyük bir sevinçle:

" yukarıda ilk sağdaki o da benim." dedi. Kağan da:" o zaman karşısındaki odada benim."dedi.

Onlar çocuk gibi ortada oda tartışması yaptı. Bu kadar olgun olmak yeter, dedim içimden.

"Önce kim odaya ulaşırsa onun olsun."dedim ve daha kimse söylediğimi anlamadan merdivenlerde koşmaya başladım güle oyanaya.

Onlar arkamdan itiraz edip dursalarda ben sağdan ilk odaya girdim ve kapıyı kilitledim. Mina kapıyı yumruklasa da sonunda pes edip başka odaya gitmişti.

Ölümsüz Yıldızlar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin