Kdljslqjskwjlqsjkqjskajwkwjwk la 1k mı
Pansy'nin ne yaptığını anlamaya çalışırken aynı zamanda Ron'u dinlemeye çalışıyordum. Sonunda Ron ile sorunsuz bir şekilde birlikteydik ama büyük bir dramanın yaklaştığını hissediyordum. Gözümün önünde dikkatimi parmaklarıyla çekmeye çalışan sevgilime döndüm.
"Sabah gayet iyiydin, bir sorun mu var şu an?" Beni düşünmesi kalbimin daha da hızlı çarpmasına neden olurken, elinden tutup hızlıca istediğim gerçekliği yazarken özenle yazdığım yere doğru çekiştirmeye başladım.
Hogwarts'ın arkasında ıssız bi yere ikimiz için özel küçük bir kulübe yazmıştım, sadece Ron ve ben biliyorduk. Onu nereye çekiştirdiğimi anlayan Ron ses tonunda bariz olan bir korkuyla, "Geçen yaptığımız şeyleri yeniden denemeye çalışmayacaksın dimi?" Sonlara doğru sesi kısılsa da ne dediğini anlamıştım. Bu sabah Pansy'nin dedikleri ve şimdi Ron'un bu söylediği zaten karışık kafamı daha da karıştırırken bu konuyu en kısa zamanda onlarla konuşmam gerektiğini anladım.
Bozuntuya vermemeye çalışıp, "Hayır hayır sadece uzun zamandır yalnız zaman geçiremiyoruz." Kulübenin önüne vardığımızda kapının üstünde ki ay işareti ilgimi çekti, böyle bir ayrıntı koyduğumu hatırlamıyordum. "Ron bu ay şeklini sen mi kazıdın buraya?" Yanımızda bulunan yasak ormandan korku dolu bakışlarını çekip dediğim yöne doğru yönelmişti. İşaret parmağıyla şeklin üstünden geçerken çatık kaşlarıyla öne doğru eğilmişti. "Hayır, ama sen seversin böyle ay, doğa üstü varlıklar gibi konuları belki de yaptığını unutmuşsundur."
Dedikleri aklıma yattığında kulübenin kapısını itip özellikle Ron'un parfümüyle doldurduğum küçük yere girdik. İçini kendi odama benzetmeye çalışmıştım. Hemen kapının girişinin sağında kalan ufak bir komidin vardı, üstünde ise en sevdiğim renklerden oluşan küçük mumlar vardı. Hepsinin kokusu bizim için farklı anlamlarla doluydu. Hemen büyüyle mumları yaktıktan sonra, bunların yetmeyeceğine karar verip diğer mumları da yaktım.
Ron gülümseyerek bana dönüp, "Gerçekten bir ortam yaratmaya çalışıyorsun ha?" Mumlar gözlerine yansırken bana olan bakışları daha da güzelleşmiş gibiydi. İnanamıyordum, ağlayarak hayalini kurduğum bir olayın şu an gerçekten olduğuna inanamıyordum. Ona bakarken hissetiklerim tarif edilemezdi ve hissettiklerim karşılıklıydı biliyordum, çünkü bunu da yazmıştım.
Bu olayların hem gerçek olması hemde olmaması içimi sıkıntıyla doldururken, Ron'un elimi tutmasıyla bunları beynimde ki bir rafa kaldırdım. Buraya Ron için gelmiştim, bu yüzden aklımda ki Pansy olayını, ailemi hepsini unutup sadece karşımda ki güzel çocuğa odaklandım.
aklmda çok ii şeyler vrda KŞKE YAZABİLSEM
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shifting // Ron Weasley
FanfictionEllerini yüzümden çekip şaşkın bir ifadeyle bana baktı. "Yani sen başka bir gerçeklikten misin?!"