Ceren Hayrettin beyle konuşmaya başladığında oraya gelmekten pişman olduğunu fark etti bir anda. Bir adam nasıl bu kadar konuşabilirdi anlamış değildi. Uzun uzun sorular soruyordu adam. Ceren de sakinligini koruyarak adama cevap veriyordu arada da Arslan'a kaçamak bakışlar atıyordu. Gece yarısına yaklaşmaya başlayan saatle beraber Ceren de ayaklandı. Hayrettin bey Ceren'e dönerek "arabayla mi geldin güzel kızım?" Diye sordu. Ceren kafasını olumsuz anlamda salladı ve "Hayır efendim arabam buraya gelmeden önce bozuldu" dedi oldukça mutsuz çıkan sesiyle. Hayrettin bey kafasını salladı ve "seni Arslan bıraksın o zaman tek başına bu saatte gitme" dedi. Ceren adama sarılıp öpmek istedi. Nasıl da düşünüyordu kendisini oysa kendi babası öyle değildi. Ceren bunu adama belli etmemek adına ve Arslan la aynı arabaya binmemek adına kafasını salladı ve "teşekkür ederim ama ben bir taksiye binerim" dedi adama gülümseyerek. Arslan ve Hayrettin bey aynı anda " bu saate taksi olmaz" dedi sanki bir birileriyle anlaşmışcasina. Ceren ikiliye baktı ve "sorun değil daha önce de gitmiştim tem başıma" dedi Arslana bir şeyler anlatmak istercesine
Arslan kadına baktı ve " ben bırakırım seni" dedi
Ceren adama kötü kötü baktı ve " Arslan Bey teşekkür ederim ben kendim giderim" dedi ve yardımcısının getirdiği telefonunu eline aldı ve hışımla dışarı çıktı. Arslan da kadının peşinden çıktı. Ceren sınırlı sinir li yürüyordu. Arslan kadının kolunu tuttu ve "inat etme Ceren" dedi. Ceren adama baktı ardından adamın tuttuğu koluna. Hırsla kolunu çekti ve " git başımdan arslan" dedi sinirli bir şekilde. Bahçe kapısına baktı kapaliydi. Sinirle bir nefes aldı. Adama d almamak için zor tutuyordu kendini. Kapıyı gösterip " salak adamlarına söyle açsın şu kapiyi" dedi bir yandan da öfkeyle burnundan solarken. Arslan genç kadına bir bakış attı. Ceren kalbinin bu bakışla durduğunu hissetti. Eridi bir an. Alt bölgelerinde bir sıcaklık...
Sen bana öyle bakarken ben sana nasıl sinirlenebilirim ki? Sen bana öyle bakarken beni hayata baglarken tek bir bakışınla ben sana nasıl kızarım be adam? Diye düşündü.
"Kabul et Beni çok çekici buluyorsun" dedi Arslan bir kahkaha atarak. Ceren adamın dediğini anlamayan gözlerle bakarak anlattı. Arslan kadının bakışların dan açıklama yapması gerektiğini anladı ve konuşmaya başladı " neredeyse üstüme atlayacaksin" dedi Arslan. Ceren adamın bu haline daha da sinirlendi ve " ha ha" diyerek bir kahkaha attı. Bu adam şirkette bambaşka dışarda bambaşka birisiydi sanki. Şirkette o kadar katıydı ki onu görünce ürkütücü düşünceler aklınızı celiyordu. Ellerinde ki dövmeleri boynunda ki dövmeleri öylesine ürkütücü bir hale bürünüyordu ki. Ama şuanda o dövmeler kadına o kadar çekici geliyordu ki bu düşüncesine sasmadan edemedi. " ne istiyorsun benden Arslan?" Diye sormadan edemedi. Arslan bu soruyu beklemediği için bir an afalladı. Kadına boş gözlerle baktı ve cevap verdi
" senden bir şey istemiyorum ceren" dedi ve kadına biraz yaklaştı. Biraz daha biraz daha kadının nefesi boynuna çarpıyor, kendinden geçmesine neden oluyordu. Bir kadın sıradan bir kadın hayatınızı ne denli etkileyebilir ki? En fazla ne yapar? Arslanın boynuna çarpan her bir nefeste sanki yer ve gök büyük bir yarış haline giriyor ve yer göke olan aşkından dolayi yariliyordu. Bu o kadar başka bir şeydi ki
. Bu kadının adama yaptırdıklari. O mavi gözleri sanki kıyıya vuran hırçın denizi animsatiyordu adama. O mavi gözleri sarı saçları göğün ve güneşin aşkı gibiydi. Kendisi ise yerdi. Kadına olan kiskancligindan yariliyordu adeta. Kadını öylesine arzuluyordu ki bu sefer ki diğerlerinden çok daha farklıydı. Bu seferini kalbi istiyordu. Ruhu istiyordu. Ruhu bu kadına açtı. Fazlasıyla hemde. Kadına doğru egildi ve " seni şurda becerememem için tek bir neden söyle bana" dedi. Ceren bu soru karşısında bir kez daha afalladı. Bu adam aynı soruyla nasıl da bu kadını kendinden böylesine gecirtebiliyordu? Ceren sesli bir nefes verdi ve " çünkü senden nefret ediyorum." Dedi ve nefesini adamın boynuna üfledi. Arslan pantolonunu zorlayan sertliğe bir küfür savurdu içinden. Kadının kolunu tuttu ve arabaya doğru götürdü Ceren'se adamın koyulanan gözlerine bakmaya korkuyordu. Arkasındaki sarı saçlarına baktı ve onu cekistirmesine izin verdi. Arslan hızla bahçeden çıkarttı arabasını ve diğer evine doğru sürmeye başladı arabasını. Ceren bu yaptığının gurursuzluk olduğunu biliyordu ama bu arzuya karşı duracak gücü kendinde göremiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kelebeklerin Senfonisi
RomansaSeks miydi bize sadece hayata bağlayan,Yoksa yitip giden kayıplarımız mı?