BÖLÜM ŞARKISI :
MOTHER MOTHER- IT'S ALRİGHT
''Gerçeği bulabilecekler miydi? yoksa bu labirentin içinde kaybolup gidecekler mi ? Genç ve taze duyguları , bedenleri buna katlanabilir miydi? Sahi ya ... Biz o yaşın verdiği cesaret ve şehvet sayesinde işledik bu günahları . Ve öyle böyle güçlendik. Herkes hata yapa yapa büyürdü. Ama biz öyle bir günah işledik, öyle bir hata yaptık ki... Onlar daha yeni yeni öğrenirken her şeyi , daha yolun yarısında kesilecekti dünya ile bağları. Çünkü biz Adem ve Havvadan da ağır bir günah işledik ... Biz onların sonu olduk.''
-
Tepe de güneş herkes için parıl parıl parlarken bazılarımızı hüzne boğan bir keder çökmüştü. Ama buraya kadardı . Olanları hiç bir şey geri getiremeyecekti . Her bu soydan gelen , o geni taşıyan biri gibi o da bu zamanları bekliyordu istemsizce... Son anlarını ailesiyle , dostlarıyla geçirmeyi düşünüyordu. İnsanın öleceği günü saatine kadar bilmek ayrı bir ağırdı . Tahmin edemeyeceğiniz bir ağırlıkta...
Abel eğlenmeyi seven , coşkulu , çocuksu neşesi olan bir adamdı . Ama diğerlerinden biraz farklıydı. Onu diğerlerinden farklı kılan bir özelliği , bir yeteneği vardı. Gençliğinde her ne kadar olur olmadık şeylere , sırf hayatın ciddiyetini anlamamak için o yeteneği kullansa da , son yıllarında hayli nefret etmişti bu yeteneğinden . Onun için bu yeteneği, o kanı vücudunda barındırması bile tiksindiriyordu onu . Nefret ediyordu . Son yıllarında her sabah... Her sabah normal biri olmak için dua ediyordu . Ama ne yapabilirdi ki? Belki de o genç yaşlarda gerçeği bildiği halde bir şeyler için çaba gösterebilirdi . Ama o bunu düşünmedi. O soydan gelen herkes sadece son yıllarında bunun lanet bir özellik olduğunu fark ettiler . Hayatlarını kolaylaştırmak , zevk almak için kullandıkları özellikleri onların ölüm antlaşmasının imzasıydı .
...
Babam son zamanlarda çok çökmüştü. Bizden saklamaya çalışıyordu ama belliydi. Babamın sakladığı diğer şeyler gibi gizliyordu acısını ama bir şey vardı. Sadece bu diğerlerinden farklı . Bu gerçekçi bir acı . Gerçek hissedilen bir acı...
Anneme yardım ediyordum , bir yandan da babamı izliyordum . Her zaman yaptığı şeyleri yapıyordu . Dizüstünü çekmiş ve gündemdeki haberle bakıyordu. Yani her zaman olduğu gibi. Anormal bir şey yoktu . Babamın yüz ifadesi dışında. Sanki biri ölmüş gibi...Ah cidden katlanabilecek bir durum değil ortamın kasvetli olması. Ciddiyim . Hadi tamam babamın morali bozuk , belli ki bir şey var ama annem normaldi . Annem niye normal ? Hiç rahatsız edici bir hava yokmuş gibi günlük işlerine , kahvesine, akşam çayına, dizilerine devam ediyordu. En azından bazı zevki konularda babama çektiğim için şanslıydım. Evet kesinlikle şanslıydım ...
Bu durum artık beni rahatsız etmekten çok gıdıklamaya başladı. Babam 1 2 yıl öncesine kadar gayet keyifli ve eğlenceli bir adamdı. 2 yılda 30 yaş çıkamaz bir insan . İmkanı yok ! Ama annemden de sakladığına emindim . Neydi bu ? Benden ve annemden saklamaya çalıştığı o saçma efsaneyle ilgili mi yoksa?
Hızlıca babamın yanına gittim ve ''sıkılmadın mı artık şu haberleri okumaktan?'', diye söylendim. E artık birinin olaya el atması gerekiyordu . Bana göz devirerek baktı .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
40. YIL LANETİ
Fantasyİkisini de zorlu bir macera bekliyordu. Acıyı , öfkeyi, mutluluğu, hüznü, aşkı... Bütün duyguları yaşayacakları gizemli ve bir o kadar da cesaret gerektiren bir yolculuğa çıkıyorlardı. Geçmişlerini , benliklerini ve en önemlisi kim olduklarını öğr...