Son dersin bittiğini haber veren zil çalınca Jaemin yorgunlukla eşyalarını toplamaya başladı. Çok uykusuzdu ve bu yüzden gözü gidip gidip geliyordu. Jeno'nun evi biraz uzak olduğu için okula arabayla geliyordu ve şimdi onun evine gideceklerdi hepsi beraber. Bu yüzden arabada biraz uyuyabilirim diye düşünüyordu.
O eşyalarını toplayana kadar 5 dakika geçmişti bile. Çantasını sol omzuna atıp yere baka baka kapıya yürürken birine çarptı. Kafasını kaldırdığında Jeno olduğunu gördü. Kollarını birbirine bağlamış, kapıya yaslanıyordu.
Jaemin şaşkınlıkla kafasını kaldırdı ve ona gülümseyen Jeno'yu gördü. Jeno zil çalar çalmaz eşyalarını toplamış ve Haechan'ın zorlamalarına dayanamayarak Jaemin'in sınıfına gitmişti. Sabahtan beri kapıya yaslanmış onu izliyordu. Çok şirin gelmişti gözüne. Onun şaşkınlıkla açılan gözleri daha şirin gösteriyordu Jaemin'i ve Jeno buna dayanamayarak işaret parmağı ile ortağı parmağının arası ile Jaemin'in burnunu sıkıp "Bakıyorum da birilerinin uykusu gelmiş. Uwu~" diyerek Jaemin'in çantasını onun omzundan aldı ve boşta kalan diğer omzuna attı. Ardından beraber sınıftan çıktılar.
Jaemin acıyan burnunu ovarak "Biraz uykusuzum bugün kusura bakma. Arabadayken uyuyabilirim sanırım. Böylece kalktığımda daha enerjik olurum." dedi. Jeno kaşlarını havaya kaldırıp "20 dakikalık uyku sana yeter mi ki?" diye sordu. Jaemin kafasını olumlu anlamda salladı ve "Hıhı yeter sen merak etme." dedi gülerek. Jeno kafasını yana doğru çevirdi ve "Bu kadar şirin olman kalbe zarar." diye mırıldandı kendi kendine.
Arabanın yanına gittiklerinde şoför koltuğunda Renjun onun yanında da Haechan oturuyordu. Jeno arka koltuğa oturdu ve "Renjun geçen seferki gibi hız yaparsan seni gebertirim haberin olsun." dedi. Renjun ise sinsice gülümsedi ve "Sen hiiççç merak etme canım eheheh." dedi. Jeno da "Ciddiyim ben. Jaemin uyuyacak şimdi. Sen hız yaparsan uyuyamaz o." diyip Jaemin'e yaklaştı ve eliyle Jaemin'in kafasını kendi omzuna koydu. "Ay peki peki yapmıyorum hız falan." dedi ve arabayı sürmeye başladı. Haechan ise yüzündeki koca gülümsemeye bir türlü engel olamıyordu.
Jaemin'in o kadar çok uykusu vardı ki kafasını Jeno'nun omzuna koyar koymaz uykuya dalmıştı. Haechan arkasını döndü ve onun düzenli bir şekilde nefes alış-verişini görünce uyuduğunu anlayarak telefonunu alıp onlara doğru tuttu. Jeno ona şaşkınlıkla bakarken "Poz versene salak fotik çekiyorum şurada." diye fısıldadı. Jeno gülümseyince ikisinin fotoğrafını çekti ve sinsice gülümseyerek önüne döndü.
Sakin sakin giderlerken birden arabanın önüne bir köpek atlamasıyla Renjun ani bir fren yapmıştı. Bu Jaemin'in uyanmasına neden olmuştu. Jeno tekrardan Jaemin'in kafasını kendi omzuna koyarak "Şşştt bir şey yok, uyu sen." dedi hafif bir ses tonuyla ve saçlarını okşadı onun. Çok hoşuna gitmişti saçlarının yumuşaklığı. Bu bir ilkti. İlk defa dokunuyordu Jaemin'in saçlarına ve inanın bu onun için mükemmel bir histi. Jaemin'in çok dokunulası bir saçı vardı ve Jeno bu saça dokunmaktan çok hoşnut olmuştu.
Kısa bir süre sonra Jeno'nun evine vardılar. Jeno sakin bir şekilde yine Jaemin'in saçını okşadı ve "Jaemin-ah, hadi kalk geldik." dedi. Jaemin yavaşça gözlerini açtı ve kafasını Jeno'nun omzundan kaldırıp etrafına baktı. Ardından gözlerini ovuşturdu ve gülerek Jeno'ya baktı. "Sana 20 dakikalık bir uykunun bana yetebileceğini söylemiştim. Eski halimden eser kalmadı bak." dedi. Jeno da kocaman gülümseyip tekrardan Jaemin'in minik burnunu sıkarak "Sesin pek öyle gelmiyor ama hadi ben yine inanmış gibi yapayım." dedi. Jaemin yine acıyan burnunu ovarak "Ya burnumu acıttın." diye kızdı ona. "Acıması için yapmıştım zaten NİHAHAHAHAHAHAH!" diye şeytanca gülüp arabadan indi Jeno.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
strawberry lip balm | nomin.
Fanfic"Seni okşamak ve yatağa yatırmak hoşuma gidiyor. Seni öpmek, seninle vakit geçirmek, sırlarını tutmak, her anınla ilgilenmek istiyorum." "Her hareketin bir zaafım ve ben sana bakmaktan çok hoşlanıyorum sevgilim. Sana sarılmak, seni beklemek, sana ta...