25.Bölüm

1K 104 207
                                    

Barış'ın Ağzından ||

Nisa'nın gidişini izlemek... Berbat bir histi. Ama bana döneceğini bildiğim için söz verdim kendime. Ağlamak yok. Ağlamak yok çünkü o belki yarın belki ondan sonra ama en kısa zamanda geri gelecek. Bir süre de olsa görecektim onu. Sonra buradan çıkıp güzel bir hayata başlayacaktık. O gittikten sonra bir süre daha pencereden dışarı baktım. Ama sonra berbat bir his kapladı içimi. Yan odadan tarafa döndüm. Aradaki duvara boş boş bakmaya başladım. İçimden geçenleri Nisa'ya anlatmak istiyordum. Ama o yoktu. Üstelik her öğlen yemeğinde  görme ihtimalim de yoktu.

Haftada 3 gün ziyaret izni vardı. Haftada 3 kez her birinde 1 saat izin verseler haftada 3 saat... Yetmezdi ki. Kapı tıklandığında yavaşça yerimden doğrulup kapıyı açtım. Sevgi ablaydı. "Merak ettim seni." "Ben iyiyim. Nisa gelecek. Gelir değil mi? Söz verdi." "Gel oğlum benim." Ona sıkıca sarıldım. "Gelir tabii gelmez olur mu hiç? Ben biliyorum ikinizin birbirini nasıl sevdiğini..." "Sevgi abla kaç dakika oldu daha gideli ama ben şimdiden çok özledim." "Biraz uyuyup dinlen tamam mı?" Onu başımla onayladım. "Yanımda oturur musun? Ben ne zaman üzülsem annem de Nisa da öyle yapardı." "Deli çocuk otururum tabii."

Ben yatağa yatarken Sevgi abla da yanıma oturmuştu. Saçlarımla oynarken gözlerimi kapattım. "En çok neyini seviyorum biliyor musun Sevgi Abla?" "Neyini?" "Beni dinliyor, beni yargılamak yerine bana yol gösteriyor. Sadece fedakarlık beklemiyor benden o da fedakarlık yapıyor.  Kendimi onun yanında normal bir insan gibi hissediyorum." "Sen zaten normal bir insansın Barış." "Ama insanlar öyleymişim gibi davranmıyor. Doğmama sebep olan o adam yüzünden yıllarca bir canavarın oğlu olarak bildiler beni. Şimdi de kendim bir canavarım. En azından onu bulana kadar öyleydim."

"Sen canavar değilsin. Sen gördüğüm en güzel kalpli insansın. Oğlumsun benim. Seni ben doğurmamış olabilirim ama ben büyüttüm seni. Onlar seni anlamıyorlar. Çünkü kendi kusurlarını fark ediyorlar senin yanında." "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?" "Gerçekten böyle düşünüyorum tabii oğlum." "Peki Nisa? Onun hakkında ne düşünüyorsun? Alayım mı onu gelin olarak?" Sevgi abla gülerken ben de güldüm. İkimiz de bu sorunun cevabını iyi biliyorduk. "Ondan iyisini bulabileceğimizi sanmıyorum. Hem kalbi hem kendi güzel." "Mucize gibi." "Öyle mi?" "Hıhı. Kokusu çok güzel." Bileğimdeki tokasına bir öpücük kondurdum.

"Gözleri de öyle. Böyle kısık kısık bakıyor ya nefesimi kesiyor." "Bak sen. İlk aşık olduğun günü hatırlıyor musun Barış?" "Ortaokuldaydım. Kimse onunla oyun oynamıyor diye ben ilgilenirdim onunla hep." "O aşk değildi mesela. Sen ilk aşkını şimdi yaşıyorsun. Bundan öncekiler aşk değildi." "Sadece kendimi onlara yakın hissediyordum. Bana sadece onlar değer veriyordu." "Ama şimdi Nisa kalbini de kırsa bana gelip böyle güzel güzel anlatıyorsun onu." "O benim kalbimi kırmadı ki. Küçük tartışmaları kenara atalım. Ben öfkeli bir adam olduğum için oldu onlar."

"Bak sen hemen de onu koruyor." Güldüm. "Artık gelebilir mi?" "Barış daha yarım saat bile olmadı gideli." "Olsun özledim ben." "Bence sen biraz uyu. Zaman hızlı geçsin." "Sevgi abla Nisa'nın odası ne olacak?" "Yeni bir hasta gelene kadar boş kalır." "Gelmesin kimse. Başka oda yok mu sanki?" "Sen düşünme bunları. Zamanı gelince konuşuruz gerekirse." "Yastığını alsam olmaz mı? Kokusu sinmiştir ona." "Ben getireceğim sana sen sadece dinlenmene bak olur mu?" Onu başımla onayladığımda Sevgi abla da gitmişti.

Yatakta diğer tarafa döndüğümde eksik hissettim. Sanki birisi kalbimi iki parçaya ayırmış birini alıp kaçmıştı. Gözlerimi kapatıp Nisa'nın yanımda olduğunu düşünüp uykuya bırakmıştım bedenimi. Akşam yemeği için uyanmış sonrasında yeniden uyumuştum. Ve evet Nisa'mın yastığını almayı başarmıştım. Ona sıkıca sarılıp bileğimdeki tokasına bir öpücük bırakmıştım. Derin bir nefes aldım. Bu kez bulutlara Nisa'yı sevdiğimi fısıldadım. Ona götürmelerini umarak... İyi geceler gecem... Seni çok seviyorum ve bir an önce dönmeni istiyorum.

MECZUPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin