Yarın pazartesi gene o lanet okula gideceğim gene yapmacık arkadaşlıklar, sahte konuşmalar olacak. Gerçekten nefret ediyorum. Belki de burcum kova olduğundandır ama gene de bu kadar samimiyetsiz konuşmaların olmasına gerek yok! Her neyse sevgili günlük şimdi yatacağım dediğim gibi yarın okulum var.
7.30
Jeongguk: Bensiz napıyorsunuz burda veletler?
Merlin: sınıfa yeni çocuk gelmiş, onu süzüyoruz. Çocuk baya iyi kanka hem yanlış hatırlamıyorsam sen gaydin.
Jeongguk: Daha çok bağırsaydın hem çocuk da duyardı.
Darnell: Abartma lan o kadar da bağırmadı
Jeongguk: Her neyse ben yanına gidiyorum
Momo: hiç durma zaten!Beni düşündükleri yok zaten. Onların ilişkileri normal tabi beni düşünen de yok ayrıca tabiki de durmam. Sınıfımıza taş gibi bir çocuk gelmiş ve o da şu an benim ona yaptığım gibi beni süzüyor. Gay çıkmazsa da umrumda değil. Ben sadece zevkimi alıp gideceğim
Jeongguk: Hey! Nasılsın?
X: Aa iyiyim de tanışıyor muyuz?
Jeongguk: Sanmıyorum o yüzden şimdi tanışmaya ne dersin?Ahhh kendime engel olamayacağım bu çocuk çok seksi! İçim de hissetmek istiyorum lanet olsun!!
Şaka mı bu? Ben burda belki hayatımın erkeği ile tanışacağım? Zil çalmak zorunda mıydı ki! Gerçekten şansıma tüküreyim.
X: Duyduğun gibi zil çalıyor. Sınıfa yürümeye ne dersin?
Jeongguk: tabiki de!
Jimin: Bu arada ben Jimin. Peki ya sen?
Jeongguk: Adım jungkook ama jeongguk diyebilirsin
Jimin: Tanıştığıma memnun oldum Jeongguk.
Jeongguk: Ben de memnun oldum
Jimin: Bu arada biliyorsun okulda yeniyim o yüzden seninle sınıfa gidebilir miyim? Ayrıca senin dışında kimseyi tanımıyorum. Yani yanında oturabilir miyim?
Jeongguk: Memnuniyetle beyfendiArdından küçük bir gülümsemeyle bana baktı. Jimin... İsmi çok güzel, neden bu kadar güzelsin? Neden her şeyin şimdiden kusursuz geliyor? Ayy neyse bunları düşünmenin vakti değil.
Yavaşça sınıfa yürümeye başladık. Tabi bizim grupta arkadan sırıtarak bize bakıyorlar. Hayır sizin işiniz gücünüz yok mu da bizimle uğraşıyorsunuz? Her neyse yanımda duran bir melek ve ben de onu yelloz kızlardan uzak tutan koruyucuyum. Jimin'le yeni tanışmamıza rağmen elinden tuttum ve iyice kendime çektim. Utanmış bir şekilde bana baktı. Utandığı yanaklarından belli oluyordu ama hoşuna gittiği de gayet belli oluyordu.
Jeongguk: Rahatsız olduysan bırakabilirim elini
Jimin: Sorun değil, alışığım
Jeongguk: Alışığım derken? Anlamadım her zaman birisi senin elinden tutup kendine mi çekiyor
Jimin: Ehehe sayılırBaşımı peki anlamında salladım ve sonunda labirent gibi olan okulumuzda sınıfımızı bulmuştuk. 40 kişilik sınıfımızda birlikte en arka sıraya geçtik. Birkaç dakika sonra ders başladı. Çoğu kişi dersi dikkatli dinliyordu. Yani jimin'le ben dışında herkes.
Jimin defterinden aldığı bir sayfayı koparıp yazmaya başladı ve kağıdı bana verdi. Kağıtta "gerçekten gay misin?". Yazıyordu. İlk başta anlamadım ama kafeterya'da Merlin'in gay olduğumu söylediği anı hatırlayıp kısaca "evet. Peki ya sen?" dedim. Kağıdı verdikten sonra Jimin'in cevabını vermesini bekledim. Ama o sadece kağıtta yazılı olana bakıyordu. Ben de ona...
Jimin kağıdı kaldırıp, dersi dikkatle dinlemeye başladı. Acaba yanlış bir şey mi söyledim? Sanmıyorum. Her neyse tenefüste sorarım. Ardından bende dersi dikkatle dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CRY FOR ME | TAEKOOK
Fanfictionsapıklığın içinde kaybolmuş biri tekrar masum hallerine geri dönebilir mi? Aşkı doyumsuzlukla hisseden biri tekrar masum bir aşk isteyebilir mi? Sadece seni seveceğim....