HERMİONE GRANGER 17 YAŞINDA VE HOGWARTS DA 6. YILINA BAŞLIYOR [ 7 SENE OKUYACAK]
SEVERUS SNAPE 32 YAŞINDA
SENE 1989
Hermione perdenin arasından güneşin doğmaya başladığını görüp hafifçe doğruldu. ayaklarını terliklerine geçirip camın önüne gitti. Hava aşırı bulutlu ve kasvetliydi içine doğan huzursuzluk duygusunu yüzüne de yansıtmıştı ki aşşağı kattan gelen bayan molly nin sesiyle dudakları yukarı kıvrıldı. mutfaktan çok güzel yeni pişmiş uçan kurabiye kokusu geliyordu.
Tuvalette işini bitirip üstünü giyinmeye başladığında aşşağıdan pr. Dumbledore un sesini duyup afalladı burada, weasley lerin kovuğunda profösörün ne işi var dı ki aklına kötü birşey olabileceği kötü bir haber getirebileceği geldi ve bir hışımla hazırlanıp aşşağı indi merdivenden bir iki basamak inmişti ki durakladı kovuğun ortasındaki kahvaltı masasında weasley ler ve harry hariç 4 kişi daha vardı Severus Snape, Albus Dumbledore, Minevra Mcgnogall ve SİRİUS BLACK
hermione için dünya dondu, gözleri kalabalık arasından sadece o gri gözleri buldu, gözlerini gözlerine kilitleyip o çok özlediği güzel suratını izledi sonra bedeni dayanamadı ve ayakları merdivenden yavaşca süzüldü herkes ona baktı, snape hariç herkes yüzünde sıcacık bir gülümsemeyle günaydınlar diledi ama hermione nin hiçbişey umrunda değildi sadece gidip bedenini o sıcacık bedene kavuşturmak istedi.Hermione hiç düşünmeden hemen sirius un boynuna atladı. sirius da yüzündeki gülümsemeyle ayağa kalktı ve hermione ye sarılmaya başladı. sirius snape in onlara yan yan, tiksintiyle baktığını görebiliyordu.
hermione hasret çektiği bu okyanus kokusunu ciğerlerine doldurdu. ancak sirius un acı dolu inlemesiyle kısa süren mutluluğunun yerini endişe aldı. hemen yanlarında duran molly sirius un omuzlarından tutup yavaşca sandalyesine otutturdu sirius yüzünü ekşitmiş, bacaklarını tutuyordu. hermione etrafa dehşet dolu bakışlar atarken Snape sakince açıklamaya koyuldu
-bayan granger , vaftiz babanız sirius black sihir bakanlığı tarafından masum görülerek serbest bırakıldı fakat büyücü halkı bu duruma oldukça tepki gösterip sirius a saldırdı, bay dumbledore locomotor mortis lağneti ile yaralanan sirius u en güvenli olarak kovuğa getirebileceğimize karar verdi. bay dumbledore halkın bir süre sakinleşirken siriusun burada kalması ve iyileşmesi gerektiğini düşünüyor. Ben ise dumbledor un emri üzerine burada weasley kovuğunda kalıp iksirlerle bay sirius u iyileştirmeye çalışacağım.
Dedi ve bardakta ki suyundan nazikçe bir yudum aldı.
herkes onun akıcı konuşma tarzının etkisinden çıkıp kafasını harmione ye çevirdi. harmione ağlıyordu harry ron ve ginny onu alıp üst kata çıkmasına yardım etti, arkalarından da acı çeke çeke sirius yürüyordu. dumbledor ve minevra kahvaltıya onları da davet ettiği için bayan mollyye teşekkürlerini sunup tam hogwarst a cisimleniceklerdi ki dumbledore snape ile özel bir konuşma yapmak istedi.
-sirius u gördüğünde nasıl da gözlerinin ışıldadığını gördün mü severus
-snape gözlerini devirip homurdanmakla yetindi
dumbledore omzuna elini koyup fısıldadı
- onu ne olursa olsun iyileştir oğlum.
mcgnogall la birlikte cisimlendiler.
sirius ve hermione , hermione nin odasına vardıklarında harmione yatağında oturup ağlamaya devam etti, sirius yavaşca yanına oturdu. onun hıçkırıklarını dinliyordu. hermione hıçkırıklarının arasından sirius a baktı, sirius onun suratını ellerinin arasına alarak konuştu.
-yapma böyle papatyam, bak beni daha da üzüyorsun.
- sana birşey olmasına dayanamıyorum sirius yüreğim acıyor.
sirius hermione ye sıkıcı sarılıp bir iç çekti.
- ben de şimdi o snape denen herif in eline kaldığım için ağlamaya başlayacağım. dedi
hermione ona bakıp bir anda gülmeye başladı
sonra durdu, ağlamıyordu ama gülmüyordu da, hayran olduğu adama kilitledi gözlerini sonra ondan birdaha hiç ayrı kalmamasını diledi ve içine çekti en sevdiği o, okyanus kokusunu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hermione Granger - {remione}
FanfictionSene 1989 Hermione 17 yaşında Remus lupin, Sirius Black, Severus Snape 32 yaşında Hermione nin okulda 6. senesi {7 sene okuyacaklar} -Hermione, imkansız olduğunu bilmesine rağmen kabul etmişti artık, ona aşıktı...