1.22 Ruhtaki Yaralar❈

346 42 144
                                    

Herkese Merhaba! Bölümü okuyanlar en azından kendilerini belli etmek amacıyla oy verebilir mi? Ayrıca yorum görürsem çok mutlu olurum. Lütfen varlığınızı belli edin, gösterin!

●EĞER GÜNCELLEME BİLDİRİMİ GELMİYORSA BENİ TAKİP EDİN! BÖLÜM DUYURUSU YAPIYORUM!

Yayın Tarihi: 11.12.2020 (23:23)

Bölüm Şarkısı: You're Mine (feat. Oscar And The Wolf)

İyi Okumalar!

Lussamus Krallığı - Reme

Tamerin

Pencereden dışarıya baka baka sessiz sessiz ağlıyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Pencereden dışarıya baka baka sessiz sessiz ağlıyordum. Ağlama nedenim ise kendi halimeydi. Kendimi altından kafese kapatılan bir kuş gibi hissediyordum. Tanrı biliyor ya, asla mutlu değildim. Birçok kıyafetim olsundu, birbirinden değerli mücevherlere sahip olayımdı, çeşit çeşit yemekler önümde dizilsindi. Domina Tamerin denilerek saygı duyulayımdı. Hiçbiri önemsizdi. Sevmiyordum! Bu sahip olduklarımı sevmiyordum. Hepsi birer zincirdi, beni bağlıyorlardı. Abrek'in eşi değil, esiri yapıyorlardı. Sözde özgürdüm, efendiydim ama beni bu evlilik köle yapmıştı. Abrek'in kölesi olarak ona yakışan şekilde davranmam bekleniliyordu. Tamerin olduğum unutuluyordu. Birçok kuralla beni ehlileştirmeye çalışıyorlardı. Onların istediği kalıba girmem isteniyordu.

Parmağımdaki düz, gümüş yüzüğe baktım. Kalbim onu arıyordu, benim biricik sevgilimi. Evlenmeme rağmen hala Kaveh ile görüşmeye devam ediyordum. Onunla aşkımı yaşıyordum. Buna engel olamıyorduk. Bir çözüm yolu için çabalıyorduk çünkü bu şekilde nereye kadar devam edecekti? Her an yakalanma korkusu içimizde vardı. Yakalanırsak iyi şeyler hiç iyi olmazdı. Kaveh kurtulurdu bir şekilde, yaşamına devam ederdi ama ben öldürülürdüm. Lussamus Prensi Abrek'i aldatan birisini asla yaşatmazlardı. Ya yakılırdım yada insanların beni taşlamasını isterlerdi. Sonumun ibret verici bir şey olması gerekiyordu. Tüm bu korkunç sona rağmen yaşadığım aşk kıymetliydi. Hayatım boyunca kimseye karşı hissetmediğim tutkuyu Kaveh'e hissediyordum. Onun aşkında kendimi yeniden bulmuştum, kaybetmek istememem çok normaldi.

Kapım tıklandığında yanaklarımı silmiştim. Gel dememle içeriye Venira girmişti. Evlendiğimden bu yana onunla aram şaşırtıcı bir şekilde iyiydi. Beni destekliyor, gelişmem adına çabalıyordu. Nesenni kadar kuralcı değildi, her şeyime karışma ihtiyacı duymuyordu. Abrek'in sürekli ilgi isteyen tavırlarına karşı beni savunuyordu. Sorunlarımı da anlıyordu. Ailemle olan konuda beni destekliyordu. Bu yüzden bu konuyu onunla rahat konuşabiliyordum. Tüm bunlar olur iken onun da ufak sorunlarını da çözmüştüm. Mesela herkesten sakladığı sevgilisi ile arasındaki sorunları bana anlatıyordu. Yapma nedeni basitti. İnsanlar sırlarını paylaşarak dost olurdu, buna çabalıyordu ve bu çabasına karşılık vermeye çabalıyordum. Yaptığı iyilikler altında ezilmek istemiyordum.

Gazap Tanrısı'nın ÇocuklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin