İlkler her zaman herkes için özel olmuştur. Hep güzel anılsın, hatırlansın isteriz. Bende herkes in içindeki kızdım, bende özel ve güzel olsun isterdim ama böylesine acı verici bir ilk beni fazla sarsıntıya uğrattı...
Bir kasım sabahı olacaklardan habersiz dışarıya çıkmak için hazırlanıyordum. Neredeyse aylardır görmediğim arkadaşımla buluşacaktım heyecanlı ve özlem doluydum bir an önce yanına varmak istiyordum. Son kez aynada kendime baktıktan sonra çıktım evden. Hızlı adımlarla buluşma yerine doğru gidiyordum. Yürürken ona anlatacağım şeyleri kafamda topluyordum. O kadar çok dalmıştım ki bana seslenişini bile duymamışım, ta ki var gücüyle bağırana kadar.
-SUDENAAZZZ
Kafamı kaldırdığım da bir iki adım uzakta olan melikeyi gördüm, hiç düşünmeden kocaman hasretle sarıldık. E biraz uzun bir sarılış oldu. Etrafta ki insanlar bize bakıyordu melikenin bağırmasındandır diye düşünüp takmadım. Kol kola girip bir kafeye doğru yürümeye başladık. Güzel bir masa seçip oturduk. Yanımıza bir garson gelip sıcacık gülümsemesi ile ''Hoşgeldiniz, ne alırdınız'' dedi.
Melikeyle birbirimize bakıp her zamankinden bakışı attık ve garsona siparişimizi verdik. O sırada çoktan konuşmaya başlamıştık bile. Aslında o kadar çok şey yaşanmıştı ki görüşmeyeli hangisinden başlayacağımızı şaşırmıştık . biraz sonra sipariş ettiğimiz kahvelerde gelmişti ve kahve eşliğinde koyu sohbetimize geri dönmüştük. Bol gülüşmeli, şaşırmalı bir sohbeti melikenin telefon araması bölmüştü, arayan annesiydi. O sırada bende telefonuma baktım ve neredeyse akşam olduğunu görünce şaşırdım, zaman ne de çabuk geçmişti. Melike telefonu kapattıktan sonra bana döndü ve
-Artık kalksak mı? Hava kararmak üzere Dedi.
- aynen kalkalım, bir ara yeniden buluşuruz. Dedim
Ve masadan kalktık. Kasaya gidip hesabı ödedikten sonra çıkışa doğru yöneldik. Kafeden çıktıktan sonra orada durup ayak üstü son birkaç şey diyorduk ki, melike' nin bir yere dikkatlice odaklandığını farkettim.
-Melike beni dinliyor musun? Dedim.
-ha evet dinliyorum dedi. Ama ne anlattığımı duymamıştı bile
-neye bakıyorsun öyle dedim.
-hiç, birini gördüm de tanıdık geldi ama çıkartamadım dedi.
-kimmiş o tanıdık biri dedim, ve melikenin işaret ettiği yöne doğru baktım, ve bakakaldım. Ne olmuştu bilmiyorum ama vücudum kaskatı kesilmişti, kalp ritmimin hızlandığını hissettim.
-bu da kim böyle dedim.
-boş ver hatırlayamadım dedi ve diğer yöne dönüp yürümeye başlamıştı ki kolundan tutup durdurdum. Gözlerinin içine bakarken
- hatırlaman gerek dedim.
-neden? Ne oldu ki? Dedi.
-bilmiyorum nereden tanıyorsun bu çocuğu, lütfen hatırla dedim.
- tamam dur yeniden bakayım dedi ve derin bakışlarla yan kafede oturan beyaz ceketli çocuğu süzmeye başladı. Biraz daha hafızasını zorladı ve hatırlamış olacak ki bana doğru dönüp
- galiba sosyal medyadan gördüm. Dedi
- emin misin dedim. Hala gözlerim çocuğun üzerindeyken.
- evet dedi
-pekala sosyal medya hesabının adını ver dedim. Cebimden telefonu çıkarıp, ekranı açarken.
-hesabının adını tam bilmiyorum, ama çocuğun adı İbrahim'di dedi. Bir kez daha
- emin misin? diye sordum.
-evet, sanırım öyleydi dedi.
-sanırım ne melike? Kesin olmalısın dedim.
- neden bu kadar önemli ki boş versene ne yapacaksın dedi, ve yeniden gitmek için uzaklaşmaya başladı. Son kez hayranlıkla gözlerimi onun üzerinde gezdirdikten sonra bende arkamı dönüp melike' nin peşinden koşmaya başladım.
-tamam ya kızma dedim tatlı tatlı gülerken.
-kızmadım ya dedi o da gülerek.
-Geç oldu hadi gidelim dedim.
Yollarımız ayrılana kadar beraber yürüdük konuşarak. Yol ayrımına geldiğimizde birbirimize yeniden kocaman sarıldık.
-bunu tekrarlayalım tamam mı dedi.
- gülümseyerek, tamam yeniden en yakın zamanda görüşmek üzere dedim.
O da gülümsedikten sonra arkasını dönüp sağ tarafa doğru yürümeye başladı. Bende tam dönüp yoluma devam ediyordum ki, Melikenin bana seslenişi yeniden arkamı dönmeme neden oldu. Dönüp ona efendim der gibi baktım.
-kanka kendini çok kaptırma dedi. Göz kırparak ve yeniden arkasını dönüp hızlı adımlarla yoluna devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESMER
Teen FictionHayallerimin içinde hiç bu kadar var olmamış, hiç bu kadar hayallerim için var olmamıştım. Çok sevince hayallerde, hayallerle yaşamak yetiyormuş insana. Bu satırlara döktüğüm hikaye çok şey öğretti bana, çok şey kattı. İyisiyle kötüsüyle çok tecrübe...