Trouvaille

1K 59 133
                                    


Ben yazar değilim sadece eğlence amaçlı yazıyorum. Yanlışlarım varsa üzgünüm! (>_<)

Trouvaille; şans eseri karşılaşılmış güzellik.

Blaise & Ron

🚫 Smut 🚫


Genç adamın kalın koyu dudaklarından hafif bir tıslama sesi çıktı. Draco'yu gördüğü yerde becerecekti ona çok kızgındı nedeni ise şişe çevirmece oyunununda şişenin ucu Blaise'ye gelmişti ve sarışın ona sümüklü Weasley'i öpmesini söylemişti.

Zabini ilk başta tabii ki şiddetle karşı çıkmıştı ama kural kuraldı ve kimse mızmız bebek olarak anılmak istemezdi.

Hem o da Draco ile Neville'yi öpüştürmüştü değil mi? Sarışının intikam alması pek da anormal değildi. Ama yine de Zabini bunu Draco'ya ödetecekti, ne olursa olsun.

Ayrıca bu halde kim arkadaşını milyon kat çıkmaya zorlayabilirdi ki? Sümüklü Weasley'in odası da neredeydi? Sarhoştu ve şuan hiçbir şey ona yardım etmiyordu. Ayakları sürekli tökezliyordu ve bu arada bir yere düşmesine sebep oluyordu.

Esmer genç küçük bir küfür savurdu ve en sonunda turuncu kafanın odasına geldiğini fark etti. Zabini içinden geçirdi, Umarım yalnızsındır seni çilli surat, arkadaşlarına rezil olmayı reddediyorum!

Ron yatağında Harmione'nin sabah, okuması için verdiği Muggle polisiye romanına dalmışken kapısının gıcırdama sesi ile başını kaldırdı. Bu ses tıpkı bir kemirgenin kapısını kemirmesi gibiydi. Ron şaşkınca ayağa kalktı ve kapısını açmaya çalışan kişinin kim olduğuna bakmaya çalıştı. Gördüğü görüntü ile kırmızı dolgun dudakları aralanmıştı ama bu bir iki saniye kadar sürmüştü çünkü Ron hemen kızıl kaşlarını çatıp ayakta zar zor duran Blaise'ye baktı.

Onun burada, bu saate ne işi vardı? Umarım geçen ki laf dalaşlarını devam ettirmeye gelmemiştir diye düşündü.

Çünkü gece gece esmeri hiç çekemezdi. Ayrıca lanet olası Blaise neden bu kadar dağınık görünüyordu. Esmer suratı kırmızının güzel bir rengine bulanmıştı ve kuzgun rengi saçları darmadağınıktı.

Ron düşüncelerinden sıyrılıp karşısındaki çocuğa en sert bakışlarını yöneltti. "Tanrı aşkına! Burada ne işin var Zabini!"

Zabini karşısında kendinden bir baş kadar kısa çocuğa baktı. Ron'un üstünde salaş bir tişört ve eşofman vardı. Daha sonra gözlerini yüzüne çıkardı. Lanet olsun! O çok güzeldi. Evet Blaise, Ron'un güzel olduğunu bir ay önce kendine itiraf etmişti ama dışarı yansıtabileceğinden şüpheliydi. Hoş, Ron ona bir düşman gözüyle baktığı için bunu belirtmemesi onun için daha kolaydı.

Ama bazı zamanlar ona yöneltilen gözlerinde merhamet ve sevgi kırıntılarına raslıyordu ve bu da Zabini'nin aklını gün boyu karıştırmaya yetiyordu ve Zabini bu histen nefret ediyordu. Onu gün boyu düşünme hissi berbat bir şeydi, belki de mükemmeldi ama kendine bu kadar dürüst olmak istemiyordu.

Zabini, Ron'un sorusunu es geçip elini hep istediği ama bir türlü cesaret edip de yapamadığı kızıl saçlara daldırdı. Parmakların Ron'un saç tutamlarına geçirdi ve okşadı. Gözleri yarı yarıya kapanmıştı bile. Ron'un saçları hayal ettiği gibi yumuşacıktı ve ah, birkaçı beyaz renkteydiler bu da Blaise için ayrı bir göz şöleniydi.

Ron, Blaise'nin yaptı haraketi bir saldırı gibi algılayıp geri çekilmişti ama adamın tek yaptığı saçlarını okşamak olmuştu. Bu çılgıncaydı! Hadi ama kim düşmanının saçını okşardı ki?

trouvaille [blaise ♥ ron]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin