Kaçırılma Part 1

14.8K 1K 250
                                    

15.12.2020

***

Başımda feci bir ağrıyla uyandım. Gözlerimi açtığımda loş bir odadaydım. Etrafta hiçbir şey yoktu. Önümdeki masa ve orada oturan 2 herif dışında.

Bir sandalyeye bağlanmıştım. Ellerimi çekiştirirken ipin sıkmasıyla acıyla inledim. ''Boşuna uğraşma. Gemici düğümü attık.'' dedi biri. Diğeri buna gülünce ikili kahkaha attı. ''Bırakın beni! Kimsiniz siz?'' Adam tekrar kahkaha attı. Gülüşünü siksinler. Ben sikemem midem bulanır... ''Çözün beni!''

''Tabii ki hemen çözelim.'' Diğerine döndü. ''Ferhat sen gemici düğümünü çözmeyi biliyor musun?'' Diğeri ciddi bir şey sormuş gibi bir süre bekledi. ''Yok valla abi bilmiyorum.'' dedi dudak bükerek. Adam bana döndü sonra. ''Tüh ikimiz de bilmiyoruz. İyisi mi sen böyle kal.'' dedi ve yine kahkaha attılar. ''Mizah seviyene sokayım!'' Bunu duyunca sinirle yerinden kalktı ama içeriye giren 3. adamla yerlerine oturdular.

Adam bana bakıp sırıttı. ''Uyanmış prenses'' dedi gülerek. ''Babandır prenses'' Bunu söyleyince sinirle gelip yakamdan tuttu.

''Babam hakkında düzgün konuş!''

''Doğru babanda bilmezdi annene döllerini verirken böyle bir it doğacağını'' Ağzıma bir yumruk savurduğunda acıyla inledim. Ağzımda ki metalik tat midemi bulandırmıştı. Yere tükürüp sinirle yüzüne baktım. ''Ne işim var burada''

''O şerefsiz abin sayesinde. Ölürken ona beddua edersin.''

''Abim ne yapmış olabilir size!?''

''İşimize burnunu soktu. Onun yüzünden satışlarımız durdu. Birçok adamımız içeride!''

''Zehir satamamaktan söz ediyorsun yani.'' İt gibi sırıtıp kafasını yaklaştırdı. İğrenç kokusu burnuma gelince kendimi geri çektim. ''Alan memnun satan memnun.''

Gülerek o da diğerine katıldı. ''Lanet olsun!'' Kafamı geriye yasladım. Ne bok yiyecektim şimdi ben..? Umarım bir an önce beni kurtarmaya gelirlerdi...

*****

Yazardan

Cihangir, telefonlarına çıkmayan Doruk yüzünden iyice meraklanıyordu. Biraz düşünmesi için vakit verecekti ama dayanamıyordu işte. ''İşe Doğan abiden başlamalıydım.'' dedi kendi kendine. Onu da çok üzmüştü. Hem abisinin gönlünü alırsa Doruk da bir adım atardı değil mi?

Evet evet. En doğrusu böyleydi diye düşündü.

Hızla koltuktan kalkıp montunu aldı ve dışarıya çıktı. Arabasına binip hızla sürdü. Ara ara Doruk'u takip ettiği için yeni evini biliyordu.

Stresli geçen yolculuk sonrası eve varmıştı. Kapıdaki korumalar onu tanımıştı. Bu nedenle eve almadılar. ''Lütfen izin verin Doğan abiyle görüşmek istiyorum.''

''O istemiyor ama. Kesinlikle bu eve yaklaşmasın dedi.'' Bir adım atıp bahçeye girmek istedi ancak korumalar kollarıyla engellediler. ''Bırakın lütfen konuşmam lazım!''

''Zorluk çıkarma!''

''Haber verin bari!'' Korumalar birbirine baktı bir süre. Sonra biri kafasını sallayınca diğeri cep telefonunu çıkarıp aradı. Az sonra Doğan kapıya gelmişti. Cihangir'i görünce sinirle baktı. ''Ne istiyorsun?''

''Abi konuşalım mı?''

''Abi deme bana! Abin falan değilim senin.''

''Lütfen. İki dakika...'' Doğan bir süre yüzüne baktı sonra kafasıyla işaret edince bahçedeki koltuklara oturdular. ''Söyle!'' Konuşacağı esnada yanlarına gelen yardımcıyla ona baktı.

KORUMA | bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin